MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

... ilçesi, ... köyü 654 parsel sayılı taşınmaz 9468 m² yüzölçümüyle fundalık niteliği ile davalı adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit içinde kaldığı ve öncesi itibarıyla orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalıların elatmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmış, müdahiller ise 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmış, mahkemece daha önce ... tarafından açılan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/290 E. sayılı şerhin silinmesi davasında, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun belirlendiği gerekçesiyle, müdahilin davasının reddine, davacının davasının kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline ve davalının elatmasının önlenmesine, 2/B şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm müdahiller tarafından (A) harfli bölümüne yönelik; Orman Yönetimi tarafından yargılama giderlerine yönelik olarak temyiz edilmekle bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/09/2012 gün ve 2012/7906 E. - 10685 K. sayılı bozma kararında özetle; "...Mahkemece, temyize konu dosyada keşif yapılmaksızın, daha önce taraflar arasında görülen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/290 E. sayılı dosyası gözönünde bulundurularak, çekişmeli 654 sayılı parselin tamamının orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
Dairenin 15.05.2012 tarihli geri çevirme kararı ile sözü edilen dosya getirtilip incelendiğinde; ... tarafından Orman Yönetimi ve Hazine aleyhine açılan tapu kaydında yazılı orman şerhinin silinmesi ve orman kadastrosuna itiraz davası olduğu, mahkemece taşınmazın tamamının eylemli orman niteliğinde olduğunun belirlenmesi üzerine davanın reddine karar verildiği ve hükmün dairece onandığı anlaşılmaktaysa da; temyize konu dosyada Hazinenin (A) harfi ile işaretli 1088 m² yüzölçümündeki taşınmazın 2/B sahası olduğu iddiasıyla dava açtığı, gerçekten de bu bölümün 1990 yılında yapılıp kesinleşen 2/B madde sahası içinde kaldığı, tapu kaydına da 2010 yılında kısmen 2/B sahasında kaldığının şerh
edildiği, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/290 sayılı dosyasında 2/B iddiası bulunmadığından bu konuda herhangi bir inceleme yapılmaksızın karar verildiği, dolayısıyla kesin hükümden sözedilemeyeceği, 6292 sayılı Kanun hükümleri de değerlendirilerek Hazinenin iddiası hakkında bir karar verilmesi..." gerektiği açıklanmıştır.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne, 654 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile eylemli orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen tahdit içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi ile 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 1945 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1964 yılında arazi kadastrosu, 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan ve 25.07.1990 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemecece, yapılan araştırma sonucunda; çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümünün kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, (A) harfi ile işaretli bölümünün ise 2/B alanında yer aldığı, ancak tamamının eylemli orman olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde taşınmazın tamamının orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
Kesinleşen 2/B sahalarında, Orman Yönetimi tarafından ancak taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasıyla dava açılabilir, davacı yönetim yargılama sırasında 10/02/2011 tarihli dilekçesiyle eylemli orman iddiasında bulunmuştur. Eylemli biçimde orman olan yerlerin 4999 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 7. ve devamı maddeleri ile Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince yeniden orman olarak sınırlandırılabilmesi mümkündür. Ancak; bozma kararından önce ve sonra yapılan keşifler sonunda hazırlanan ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, uzman bilirkişiler, taşınmazın 2B alanında kalan bölümünde meyve ağaçları ve genç zeytin ağaçları olduğunu bildirmişlerdir. Sonradan alınan ek raporda taşınmazın tamamının eylemli orman olduğu açıklanmış ise de; bu değerlendirme keşif sırasında zapta geçen mahkeme gözlemine ve dosyadaki fotoğraflara uygun düşmediğinden Orman Yönetiminin davasının reddine karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi.