Esas No: 2021/13004
Karar No: 2022/1856
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/13004 Esas 2022/1856 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın nitelikli yağmaya teşebbüs, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve cinsel saldırı suçlamaları hakkında, Cumhuriyet Başsavcılığınca meçhul şahıslara matuf nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve cinsel saldırı suçlamaları bakımından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilirken doktor raporuna göre sanığın anüsünde livata bulgusu saptandığı anlatılmaktadır. Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında, sanığın hakkında 5237 sayılı TCK’nın 28/1. maddesi uyarınca nitelikli yağmaya teşebbüs suçu işleyip işlemediği ve hak ihlâlinin ortadan kaldırılması adına yeniden yargılama yapılması gerektiği kararı verilmiştir. Dosya, yeniden yargılama yapmak üzere ... Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5271 sayılı CMK’nın 311/1. maddesi: Yargılamanın yenilenmesi sebepleri
- 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkındaki Kanun’un 50/2. maddesi: Adaletin tecellisi için yeniden yargılama kararı verilmesi durumları.
"İçtihat Metni"
Nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan yapılan duruşma sonunda; anılan suçtan sanık hakkında verilen mahkûmiyet kararına ilişkin ... Ağır Ceza Mahkemesince verilen 19.12.2013 tarih, 2013/65 Esas ve 2013/206 Karar sayılı hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 27.03.2018 tarih ve 2015/2401 Esas ve 2018/2195 Karar sayılı ilâmı ile hükmün tebliğnameye uygun olarak onanmasına karar verildiği, işbu karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.03.2021 tarih ve KD-2021/3699 sayılı yazısı ile özetle, Anayasa Mahkemesinin sanığın 2018/20873 sayılı bireysel başvurusu ile ilgili olarak 27.01.2021 tarihinde verdiği kararda, âdil yargılanma hakkının ihlâli saptamasına bağlı olarak, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkındaki Kanun’un 50/2. maddesi kapsamında talepte bulunulması neticesinde, dosya Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Sanığın âdil yargılanma hakkının ihlâline yol açan ve ... Ağır Ceza Mahkemesince verilen 19.12.2013 tarih, 2013/65 Esas ve 2013/206 Karar sayılı hükmün Dairemizin 27.03.2018 tarih ve 2015/2401 Esas ve 2018/2195 Karar sayılı ilâmı ile onandığı, kesin hükmün oluştuğu, 5271 sayılı CMK’nın 311/1. maddesinde sayılan yargılamanın yenilenmesi sebepleri arasında Anayasa Mahkemesinin hak ihlâli kararı vermesinin sayılmadığı, bu itibarla hak ihlâli ve sonuçlarının ortadan kaldırılması adına yeniden yargılama yapılabilmesinin Dairemizin 27.03.2018 tarih ve 2015/2401 Esas ve 2018/2195 Karar sayılı onama kararının tekrardan ele alınmasına bağlı olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Sanıktan meçhul şahıslara matuf nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve cinsel saldırı suçlamaları hakkında, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca tesis olunan kovuşturmaya yer olmadığı kararı yönünden, söz konusu karar verilirken sanık adına düzenlenmiş ve anlatımı ile uyumlu fiili livata bulgusunu havi doktor raporunun mevcut bulunduğu, nitekim yargılamanın sanık aleyhine hitamından sonra, sanığın aracına bırakılan ve müdafiinin verdiği 27.03.2014 günlü dilekçe ekinde sunulan materyaller arasında “bitti sanma” yazılı gazete küpurunun ve cinsel saldırı anlarını tevsik eden video kaydının bulunduğu, Anayasa Mahkemesi’nin sanığın 2018/20873 sayılı bireysel başvurusu ile ilgili olarak 27.01.2021 tarihinde verdiği kararda mezkûr kovuşturmaya yer olmadığı kararına da değinerek hak ihlâline hükmettiği ve gazete küpuru ve cinsel saldırı görüntülerini içerir CD ve tüm dosya kapsamı veçhile yeni delil elde edilmiş olduğundan, CMK’nın 172/2. maddesi kapsamında kovuşturmaya yer olmadığı kararı bakımından mahallinde işlem yapılabilmesi olanaklı kabul edilmiştir.
Somut olaya gelinecek olursa, sanığın suç tarihlerinde DHKP-C terör örgütü adına katılan ... ile mağdur ...’e PTT aracılığı ile mektuplar gönderip para talep ettiği, ancak herhangi bir tahsilât gerçekleştiremeden yakalandığı, hakkında örgüt üyeliğinden kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, savunmasında ise bu suçları tanımadığı silâhlı şahısların uzun zamana yayılan karşı konulamaz ve kaçınılamaz cebir – tehdidi, kaçırılıp kameraya alınarak cinsel saldırıya uğraması, öncesinde defalarca kez yağmalanması ve aksi davranışta bulunması hâlinde tekrar bu tip ağır eylemlerin kendisine ve ailesine karşı gerçekleştirileceği korkutması altında işlemek zorunda kaldığını savunduğu, lâkin bu iddialarla alâkalı olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığınca meçhul şahıslara matuf nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve cinsel saldırı suçlamaları bakımından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, mâmâfih 26.03.2013 tarihli doktor raporuna göre sanığın anüsünde savunması ile uyumlu şekilde fiilî livata bulgusu saptandığı, kezâ sonradan dosya arasına giren 27.03.2014 günlü dilekçe ekinde sanığın hâlâ tehdit edildiğine dair “bitti sanma” yazılı gazete kupürü ile evvelki cinsel saldırı görüntülerini havi CD’nin bulunduğu, bu materyallerin sanığın aracına bırakılmış olduğunun belirtildiği, Anayasa Mahkemesi'nin sanığın âdil yargılanma hakkının ihlâl edildiğine dair kararı sonrasında, sanığın karşı koyamayacağı bir cebir - tehdit altında yağma teşebbüsü suçlarını işleyip işlemediğinin ve hakkında 5237 sayılı TCK’nın 28/1. maddesinin tabik olunup olunamayacağının mahalli mahkemece takdir edilmesi gerektiğinin kabulü ile Dairemizin 27.03.2018 tarih ve 2015/2401 Esas ve 2018/2195 Karar sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesi'nin Kuruluşu ve Yargılama Usûlleri Hakkındaki Kanun’un 50/2. maddesi kapsamında yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın ... Ağır Ceza Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 17.02.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.