MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK"nın 155/2, 52/2, 53, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve O yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın site yöneticiliği yaptığı sırada, mal alımı yapılmayan ve bedeli ödenmemesine rağmen işletme defterine gider olarak işlenen hesapların toplamının 2.802,28 TL paranın sanığın uhdesinde olduğu bu surette sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Şikayet dilekçesinde ve iddianamede; Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan itirazın iptali davasında dosyaya sunulan bilirkişi raporunda tespit edilen aidat, işlemiş faiz ve bedelsiz fatura bedeli olmak üzere toplam 2.802,28 TL alacağın sanığın üzerinde kaldığı, bu miktarı mal edinmek suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunmuş, yapılan yargılama sonucu da bu miktar üzerinden atılı suçun işlendiği kabul edilmiş ise de; şikayet kapsamı ve sanık savunmalarına göre sanığın 31 Ocak 2008- 04 Şubat 2009 tarihleri arasında site yöneticiliği yaptığı, bedelsiz fatura bedeli ile ilgili sadece soruşturma aşamasında dinlenen tanık..."ın ".. Daha sonra bir kısım malzeme alındı ancak fatura bedeli kadar değildi ..." şeklindeki anlatımları, hükme esas alınan Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesine sunulan bilirkişi raporunda sanık tarafından 2009 yılında yapılan fazla ödeme tutarından sanığın site yöneticisi olmadığı 2010 yılı içerisindeki vadesi gelmiş aidat alacağı mahsup edilerek toplam 2.802,28 TL alacağın sanığın üzerinde kaldığı sonucuna ulaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından öncelikle site yönetimine ait, tahsilat-ödeme makbuzu, tüm kayıt ve defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, kayıtların delil niteliğinde kabul edilebilecek nitelikte olup olmadığı araştırılıp, sanığın sorumlu olduğu dönemdeki gelir ve gider toplamları çıkartılarak, gerektiğinde gider olarak gösterilen faturalardaki şirket yetkilisi ve şahıslarda dinlenerek, sanığın üzerinde kalan veya şahsi işleri için harcanan para bulunup bulunmadığı araştırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Sanığın iddia konusu bedelsiz fatura bedeli ile ilgili ödemeyle zararın giderildiği savunması ve sunduğu belgeler araştırılıp dikkate alınmadan karar verilmesi karşısında, sanığın mal edindiği miktarın belirlenmesi halinde, hükümden önce zararın bütünü ile giderilip giderilmediği, kısmi ödeme durumu olup olmadığı tespit edilip, sanık hakkında TCK’nın 168. maddesinde düzenlenen “etkin pişmanlık” hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması suretiyle hüküm kurulması,
2-Sanığın, bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda müştekiye karşı aynı suçu birden fazla kez işlemesi nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, aynı kanunun 53/1. maddesinde gösterilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
4-Sanığın talimatla alınan savunmasında, kendisine müdafii tayin edilmesini istediği halde mahkemece bu konuda bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ve O yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 16/10/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.