Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2713
Karar No: 2017/8262

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2713 Esas 2017/8262 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı kayımın Hazine vekili olarak isteği üzerine Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, davacı yönetim kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı ve eylemli orman olduğu iddiasıyla davalının tapu kaydının iptalini, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini, davalıların elatmalarının önlenmesini ve şerhlerin silinmesini talep etmiştir. Mahkeme davacının taleplerini kabul etmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Ancak tapuda, 16/06/1981 tarihli, kimin lehine olduğu anlaşılamayan bir kamulaştırma şerhi bulunduğu, taşınmazın üzerinde halen halı saha, tribünler ve sınırında da yol bulunduğu ve Anayasanın 169. maddesi gereği ormanlar üzerine üçüncü kişi ya da kurumlar lehine hiçbir kısıtlayıcı şerh konulamayacağı belirlenmiştir. Bu nedenle, öncelikle kamulaştırma şerhinin tapu müdürlüğü tarafından araştırılması ve şerh sahibi kurumun davaya dahil edilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.
Kanun Maddeleri: 3116 sayılı Kanun, 5653 sayılı Kanun, 1961 tarihli kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi, Anayasanın 169. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2016/2713 E.  ,  2017/8262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı kayımı sıfatıyla Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 167 parsel sayılı taşınmaz, 4130 m² yüzölçümü ile tarla niteliğiyle ... mirascıları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, 27/02/2013 tarihli dava dilekçesi ile taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, öncesi itibariyle ve halen de eylemli orman niteliğinde olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalıların elatmalarının önlenmesine, şerhlerin silinmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı kayyımı sıfatıyla Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı ve eylemli orman olduğu iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1944 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma işlemi, 1961 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 17/01/1994 yılında 6 ay süre ile ilân edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması vardır.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptali yönünde hüküm kurulmuştur. Ancak tapu kaydında, 16/06/1981 tarihli, kimin lehine olduğu anlaşılamayan kamulaştırma şerhi bulunmaktadır. Taşınmazın üzerinde halen halı saha, tribünler ve sınırında da yol bulunmaktadır. Anayasanın 169. maddesinin koruyucu hükmü karşısında ormanlar üzerine üçüncü kişi ya da kurumlar lehine hiç bir kısıtlayıcı şerh konulamaz. Bu nedenle mahkemece, öncelikle kamulaştırma şerhinin hangi kurum lehine konulduğu tapu müdürlüğünden araştırılarak şerh sahibi kurumun davaya dahil edilmesi, daha sonra orman olduğu belirlenen bölüm üzerindeki kamulaştırma şerhinin silinmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı tarafın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına 24/10/2017 günü oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi