20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2436 Karar No: 2017/8261
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2436 Esas 2017/8261 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/2436 E. , 2017/8261 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, 20.11.2013 havale tarihli dilekçesi ile ..., ..., ... köyü 870 parsel sayılı 6468 m² yüzölçümlü taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığı, öncesi ve eylemli durumu itibarıyla da orman olduğu iddiasıyla, davalı adına olan tapu kaydının iptali, orman niteliğiyle Hazine adına tescili, elatmanın önlenmesi, tapu kaydındaki 3. kişi ve kurumlar lehine olan şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, taşınmazın bilirkişi raporunda (C) harfi ile işaretli 2858.50 m² bölümünün tapu kaydının iptaline, orman niteliği ile Hazine adına tesciline, elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1946 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 22.07.1987 tarihinde ilân edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1970 yılında kesinleşen arazi kadastrosu vardır. Dava, tapu iptali tescil istemine ilişkindir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sınırı içinde kalan ve aynı zamanda da eylemli orman niteliğindeki bölümünün tapu kaydının iptali yönünde hüküm kurulmuştur. Ancak tapu kaydında, davada taraf olmayan ... lehine 2006 yılında konulmuş kamulaştırma şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. Anayasanın 169. maddesinin koruyucu hükmü karşısında ormanlar üzerine hiç bir kısıtlayıcı şerh konulamaz. Bu nedenle; mahkemece, şerh sahibi olan ... davaya dahil edilerek, orman olduğu belirlenen bölümler üzerindeki kamulaştırma şerhinin silinmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükme yöneltilen tüm temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına 24/10/2017 günü oybirliği ile karar verildi. temyiz harcının istek halinde iadesine 24/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi.