2. Ceza Dairesi 2017/2941 E. , 2017/5996 K.
"İçtihat Metni"Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuklar ..., ... ve Mehmet Çetinkya"nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b (iki kez), 143, 35/2, 116/4 (iki kez), 119/1-c (iki kez), 151/1, 31/2 (beş kez) ve 62 (beş kez). maddeleri uyarınca 5 ay 25 gün hapis, 10 ay hapis, 1 ay 20 gün hapis, 11 ay 20 gün hapis ve 10 ay hapis cezaları ile cezalandırılmalarına, anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine dair Isparta 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/04/2011 tarihli ve 2010/434 esas, 2011/151 sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 07.04.2017 gün ve 15506-2015 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.04.2017 gün ve 2017/23897 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına,
1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesinde yer alan, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında, suçun işlendiği tarih itibarıyla 18 yaşını ikmal etmeyen ve adli sicil kaydına göre, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan suça sürüklenen çocuklar hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde
2-Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet hükmü kurulurken, Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden suça sürüklenen çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu aldırılmaksızın ve bu hususa ilişkin kararda gerekçe belirtilmeksizin hüküm kurulmasında,
3- Suça sürüklenen çocuklar hakkında müşteki ..."ya yönelik eylemleri ile ilgili olarak; suça sürüklenen çocukların, müştekiye ait işyerine girerek suça konu dizüstü bilgisayar, sigara ve bozuk paraları çalıp işyerinden ayrıldıkları, devriye görevi yapan kolluk görevlileri tarafından tesadüfi olarak başka bir yerde görülmeleri sonucu bir evin bahçesine girerek suça konu eşyaları bahçeye atıp kaçmaları şeklinde gerçekleşen olayda; suça sürüklenen çocukların eylemleri tamamlandığı halde, yazılı biçimde teşebbüsten hüküm kurulması,
4- Suça sürüklenen çocuklar hakkında müşteki ..."ya yönelik eylemleri ile ilgili olarak; suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocukların 5237 sayılı Kanun’un 31/2. maddesi uyarınca haklarında işyeri dokunulmazlığının ihlali ve mala zarar verme suçları yönünden de suçların hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeyerek, suça sürüklenen çocuklar hakkında yalnızca hırsızlık suçu bakımından alınan uzman hekim raporu ile yetinilmesi,
5- Suça sürüklenen çocuklar hakkında müşteki ..."a yönelik eylemleri ile ilgili olarak; suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocukların 5237 sayılı Kanun’un 31/2. maddesi uyarınca hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçu yönünden de suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeyerek, suça sürüklenen çocuklar hakkında yalnızca hırsızlık ve mala zarar verme suçları bakımından alınan uzman hekim raporu ile yetinilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- Suça sürüklenen çocuklar hakkında şikâyetçi ..."ya yönelik eylemleri ile ilgili olarak; suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocukların 5237 sayılı TCK"nın 31/2 maddesi uyarınca haklarında işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçları yönünden de suçların hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeyerek, suça sürüklenen çocuklar hakkında yalnızca hırsızlık suçu bakımından alınan uzman hekim raporu ile yetinilmesi,
2- Suça sürüklenen çocuklar hakkında şikâyetçi ..."a yönelik eylemleri ile ilgili olarak; suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocukların 5237 sayılı TCK"nın 31/2 maddesi uyarınca haklarında işyeri dokunulmazlığını bozma suçu yönünden de suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda uzman hekim raporu alınması gerektiği gözetilmeyerek, suça sürüklenen çocuklar hakkında yalnızca hırsızlık ve mala zarar verme suçları bakımından alınan uzman hekim raporu ile yetinilmesi,
3- Çocuk Koruma Kanunu"nun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocukların işledikleri fiillerin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneklerinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği takdirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
4- Suça sürüklenen çocuklar hakkında şikâyetçi ..."ya yönelik eylemleri ile ilgili olarak; suça sürüklenen çocukların, şikâyetçiye ait işyerine girerek suça konu dizüstü bilgisayar, sigara ve bozuk paraları çalıp işyerinden ayrıldıkları, devriye görevi yapan kolluk görevlileri tarafından tesadüfi olarak başka bir yerde görülmeleri sonucu bir evin bahçesine girerek suça konu eşyaları bahçeye atıp kaçmaları şeklinde gerçekleşen olayda; suça sürüklenen çocukların eylemleri tamamlandığı halde, yazılı biçimde teşebbüsten hüküm kurulması,
5- 5237 sayılı TCK"nın 50/3 maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olup, suçu işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuklar hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezalarının, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi nedenleriyle kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, (ISPARTA) 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 12/04/2011 gün ve 2010/434 E, 2011/151 K sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, (4) nolu bozma yönünden aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, 24.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.