11. Hukuk Dairesi 2016/4327 E. , 2017/6696 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/01/2016 tarih ve 2012/148-2016/17 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili Mitaş markası ve logosunun tescilli ve tanınmış bir marka olduğunu, davalıların davacıya ait tescilli marka ve logoyu izinsiz kullanarak haksız kazanç elde etmeye çalıştıklarını, davalıların www.mitasenerji.com internet sitesini kurduğunu ve davacı logosunun neredeyse aynısının sitede kullanıldığını, davalıların davacı şirket unvanını ve ticari itibarını kullanarak diğer firmalardan peşin ödemesiz açık hesap üzerinden ticari mal aldığını ve diğer firmaları kandırdığını, ... ibaresinin şirket unvanı ve marka gibi kullanılmasının haksız rekabet teşkil ettiğini ve davacıya zarar verdiğini; davalıların düzenlemiş oldukları ve davacı marka ve logosuyla iltibas oluşturabilecek .... Tic. Ltd. Şti. kaşesi ile sipariş formu düzenlendiğini; davalılar tarafından ... & ... ... Güç Sistemleri Endüstrisi A.Ş. isimli başka bir firmanın kurulduğunu ileri sürerek marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiillerin durdurulmasını, davalıların iltibas ve haksız rekabet oluşturan tüm ticari unvanlarının Ticaret Sicilinden terkinini, tecavüz edilmesi sebebiyle fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak yukarıda ismi geçen gerçek kişiler aleyhine 1.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ..., olaylarla hiçbir ilgisi olmadığını, ağabeyinin kendisini kağıt üzerinde %1 ortak yaptığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Diğer gerçek kişi davalı ... tüzel kişi davalı yetkilisi davaya yargılamaya katılmamışlardır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların davacının tescilli ... ibareli markasını kullandığının anlaşıldığı, davalı şirketin ticaret unvanının davacı şirket ticaret unvanı ile benzer olduğu, davalı şirketçe tescilli ticaret unvanı dışında davacı marka ve logolarının kullanılmasının ise davacının markadan doğan haklarına 556 sayılı KHK m. 9 ve 61 hükümleri gereğince tecavüz oluşturduğu, davalı şirketçe kullanılan internet alan adının da yine davacı markaları ile karışıklık yaratacak nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılardan ... temyiz etmiştir.
1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. Gerek mülga 1086 sayılı HUMK 382 ve devamı maddelerinde gerekse yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 294 vd. maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle hükmün açık, anlaşılır ve şüpheye yer vermeyecek şekilde infazı kabil olarak kurulması ve de en önemlisi sonradan yazılacak gerekçeli kararın kısa karara uygun bulunması gerekir. Aksi halde, yargılamanın açıklığı ilkesi dolayısıyla kamu vicdanı zedelenmiş olacaktır. Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki olmaması gerektiği gibi, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında da çelişki bulunmaması yasal bir zorunluluk olup, HMK"nın 298/2. maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlenmiştir. Kararların bu hususlara aykırı oluşturulması mahkeme kararlarına duyulan güveni sarsacağı gibi, verilen kararların hukuki denetiminin yapılmasını da olanaksız kılmaktadır.
Somut olayda mahkemece, kısa kararda maddi tazminata hükmedilmiş olmasına rağmen, gerekçeli kararda maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın re"sen bozulması gerekmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalılardan ...’in temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan ...’in temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.