Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3182 Esas 2017/8260 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3182
Karar No: 2017/8260

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/3182 Esas 2017/8260 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/3182 E.  ,  2017/8260 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı ... Yönetimi, 10/10/2013 tarihli dava dilekçesi ile ... 163 ada 9 parsel sayılı, (eski 1245 ada 9 p.) 504 m2, arsa niteliğindeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, kısmen kesinleşen orman sınırları içinde kaldığını, öncesi itibarıyla ve halen de orman niteliğinde olduğunu belirterek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline, el atmanın önlenmesine, şerhlerin silinmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, el atmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 25.07.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile henüz sınırlaması yapılmamış ormanların orman kadastro çalışması vardır. Arazi kadastrosu 1962 yılında yapılmıştır.
    Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sınırı içinde kaldığı ve aynı zamanda da eylemli orman niteliğinde olduğu gerekçesiyle tapu kaydının iptali yönünde hüküm kurulmuştur. Ancak tapu kaydında, davada taraf olmayan Karayolları Genel Müdürlüğü lehine konulmuş 26/04/2010 tarihli kamulaştırma şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır. Anayasanın 169. maddesinin koruyucu hükmü karşısında ormanlar üzerine hiç bir kısıtlayıcı şerh konulamaz. Bu nedenle mahkemece, şerh sahibi olan Karayolları Genel Müdürlüğü davaya dahil edilerek, orman olduğu belirlenen bölümler üzerindeki kamulaştırma şerhinin silinmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/10/2017 günü oybirliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.