10. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1694 Karar No: 2018/4364 Karar Tarihi: 07.05.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/1694 Esas 2018/4364 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2018/1694 E. , 2018/4364 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, iş kazası nedeniyle ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirin 5510 sayılı Yasa"nın 21. maddesi uyarınca tahsili istemine ilişkindir. 5510 sayılı Yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesi 1. fıkrası ile “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” düzenlemesi getirilmiştir. İnceleme konusu davada; davalı işveren bünyesinde kömür madeninde çalışan sigortalı 01.11.2008 öğle saatinde yemek yemek amacıyla konveyöre yakın bir mesafeye oturduğu, konveyör ile ayaktan gelen taş ve kömürün nakledildiği ve bir kişinin de konveyörde büyük taş, kömür var ise bunları kırma işlemini yaptığı, bu esnada sigortalının gözüne konveyörden bir taşın isabet ettiği ve gözünden yaralandığı, tazminat dosyasında alınan 24.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda işverenin %70, sigortalının %30 oranında kusurlu bulunduğu, Kurum raporunda ise işverenin %50, sigortalının %50 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, dosyada kusur raporu alınmadan tazminat dosyasında alınan kusur raporu esas alınarak hüküm kurulduğu anlaşılmakla bilirkişi raporu ile Kurum raporunda kusur oranları farklı belirlendiğinden raporlar arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiş olması yerinde değildir. Bu nedenle Mahkemece yukarıdaki maddi ve hukuki olgular ile iş kazasının oluş şekli de dikkate alınarak olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden ihlal edilen mevzuat hükümlerini, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçları irdeleyen, bu bağlamda tarafların kusur aidiyet ve oranlarını gerekçeleriyle belirleyen, denetime elverişli, raporlar arasındaki çelişkileri gideren kusur raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07.05.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.