Esas No: 2021/6444
Karar No: 2022/1909
Karar Tarihi: 17.02.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/6444 Esas 2022/1909 Karar Sayılı İlamı
6. Ceza Dairesi 2021/6444 E. , 2022/1909 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Mala zarar verme, tehdit, kasten silahla yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığına, beraat
TEMYİZ EDENLER : Sanıklar
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinin 3. fıkrasında, “Uzlaştırma kapsamına giren bir suçun, bu kapsama girmeyen bir başka suçla birlikte aynı mağdura karşı işlenmiş olması hâlinde de uzlaşma hükümleri uygulanmaz.” âmir hükmü uyarınca, sanıklar ..., ... ve ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulan suçlar arasında yer alan TCK’nın 86/2, 86/3-e maddesi kapsamındaki kasten yaralama suçu uzlaştırmaya tabi olmadığından, tebliğnamede uzlaştırma nedeniyle bozma istemli görüşe iştirak edilmemiştir.
I-Sanık ... hakkında kurulan kasten silahla yaralama ve tehdit suçlarından; sanık ... hakkında kasten silahla yaralama suçundan kurulan hükümlere ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
a) Sanık ...’ün yokluğunda verilen hükümlere ait gerekçeli kararın, sanığın kovuşturma aşamasında daha önce de tebligat yapılan mernis adresine Tebligat Kanunun 21. maddesine göre 23.12.2015 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın 1412 sayılı CMUK'un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 15.1.2016 havale tarihli dilekçesiyle temyiz ettiği anlaşıldığından;
b) 14/04/2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000 TL'ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık ... hakkında kasten silahla basit yaralama suçundan dolayı tayin edilen 2.700 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi gereğince sanıklar ... ve ...’ün temyiz itirazlarının tebliğnameye kısmen uygun kısmen aykırı olarak ayrı ayrı REDDİNE,
II- Katılan/sanık ...’in aşamalarda ifadelerinde sanıklar ... ve ...’den şikayetçi olduğunu beyan ederek davaya katılma talebinde bulunduğu halde katılma talebi hakkında olumlu ve/veya olumsuz bir karar verilmediği anlaşıldığından; mağdur ...’in 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesi uyarınca katılan olarak kabulüne karar verilmek suretiyle,
1- )
--- Sanıklar ... ve ... hakkında katılan/sanık ...’e yönelik hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığı kararına;
--- Sanık ... hakkında katılan/sanık ...’e yönelik mala zarar verme suçundan verilen beraat kararına,
--- Sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik kasten silahla yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne, yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
15.04.2020 gün ve 31100 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişikliğin de infaz aşamasında değerlendirilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, sanık ... ve katılan/sanık ...’in temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
2-)
--- Sanık ... hakkında müştekiler ... ve ...’e yönelik tehdit ve kasten silahla yaralama suçlarından;
--- Sanıklar ... ve ... hakkında katılan/sanık ...’e yönelik tehdit ve kasten silahla yaralama, suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Oluş ve dosya kapsamına göre, aralarında belirlenemeyen bir nedenle geçmişe dayalı husumet bulunan sanıkların suç tarihinde karşılaştıklarında aralarında meydana gelen tartışma sonucu sanıkların karşılıklı birbirlerine sopalarla vurdukları ve tehdit ettikleri, ancak ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilemediği anlaşılmakla, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.10.2002 tarih, 2002/4-238 Esas ve 2002/367 sayılı kararı gereğince şüpheli kalan bu husus nedeniyle sanıklar lehine 5237 sayılı TCK'nın 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile katılan/sanık ...’in temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 17.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.