Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2009/4-60
Karar No: 2009/112
Karar Tarihi: 04.03.2009

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009/4-60 Esas 2009/112 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu 2009/4-60 E., 2009/112 K.

Hukuk Genel Kurulu 2009/4-60 E., 2009/112 K.

  • ADİL YARGILANMA HAKKI
  • İRTİKAPA TEŞEBBÜS
  • MANEVİ TAZMİNAT
  • ORMANDAN YARARLANMA SUÇU
  • TEMEL HAKLAR VE HÜRRİYETLERİN NİTELİĞİ
  • 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 12 ]
  • 2709 S. 1982 ANAYASASI [ Madde 17 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 24 ]
  • 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 25 ]
  • 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 49 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki “

    “manevi tazminat“

    “ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bolu 1.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.09.2006 gün ve 2005/161 E. 2006/234 K. sayılı kararın incelenmesi davalı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 30.10.2007 gün ve 2006/14093 E. 2007/13237 K. sayılı ilamı ile,

    (...Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı H...... İ... tarafından temyiz edilmiştir.

    Davacı M...... Ö...... orman bilirkişisi olarak görev yapmakta iken kendisi hakkında davalılar tarafından yapılan haksız şikayet sonucu ağır ceza mahkemesinde yargılandığını ve bilirkişi olarak görev aldığı mahkemelerde itibarının zedelendiğini ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

    Davalılar şikayetlerinde haklı olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

    Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “

    “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir”

    ” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.

    Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasanın “

    “Temel Haklar ve Hürriyetlerin niteliği”

    ” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25.maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, BK’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlemiştir.

    Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.

    Somut olayda ; davalılardan M...... İ... hakkında ormandan yararlanma suçu ile ilgili olarak ceza mahkemesinde dava açılmış ve davacı yapılan ilk keşifte orman bilirkişisi olarak görev almıştır. 02/10/2003 tarihinde yapılan 2. keşif sırasında davalı M.. İ.. zapta geçecek şekilde önceki keşifte görev alan davacı bilirkişinin oğluna kartını verdiğini ve kendisini görür iseler bu işten kendilerini kurtaracaklarını beyan ettiğini ileri sürmüştür. Bu beyanlar doğrultusunda mahkemece davacı hakkında suç duyurusunda bulunulmuş, ağır ceza mahkemesinde irtikap suçuna eksik teşebbüsten yapılan yargılama sonucunda sanık davacı delil yetersizliğinden beraat etmiştir. Yargılama sırasında dinlenen ntanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalıların şikayet hakkını kullandıklarını gösteren yeterli emarenin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen ilkeler ve saptanan olgular ışığında, davalı yönünden hukuka uygunluk nedeni gerçekleşmiş olduğundan davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davalı H....... İ...

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    SONUÇ: Davalı H....... İ... temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 04.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi