Esas No: 2022/297
Karar No: 2022/708
Karar Tarihi: 06.10.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/297 Esas 2022/708 Karar Sayılı İlamı
T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/297 Esas
KARAR NO : 2022/708
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Alacak)
DAVA TARİHİ : 06/04/2022
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili davalı bankanın TBK’nun 20. Ve devamı maddelerinde tanımlanan Genel İşlem Koşullarına ve sözleşmeye aykırı olarak; GKS’nde hiçi bir hüküm olmamasına rağmen; zaten POS ücreti altında bir ücret almaktayken, davacıdan Verimsizlik Ücreti adıyla sözleşmeye aykırı olarak toplam 400,-TL tutarında kesinti yaptığını, davalı bankanın yaptığı Hesap İşletim Ücretlerinin fahiş miktarlarda olduğunu, davalı bankanın davacıya e-posta yoluyla hesap özeti gönderdiği halde, Hesap Özeti Ücreti adıyla toplam 70,-TL tutarında kesinti yaptığını, gecikme Bildirim Ücreti adıyla davalı bankanın davacı hesabından toplam 150,-TL tutarında haksız kesintiler yaptığını, davalı bankanın davacının talebi olmamasına ve bu konuda düzenlenmiş bir poliçe olmamasına rağmen, davacının hesabından 20.06.2017 tarihinde 1.667,73 TL tutarında Üye İşyeri Hizmet Paket Sigortası kesintisi yaptığını, davalı bankanın 22 gün arayla 1.025,85 TL’lık kesintiler yapmak suretiyle mükerrer Hayat Sigortası bedeli kesintilerini yaptığı, yapılan bu kesintilerin ....’nın ... Sayılı Tebliği kapsamı dışında bulunduğunu, bu nedenlerle anılan kesintilerin Ticari Avans Faizi ile birlikte iadesi talebinde bulunduğunu, bu sebeplerle davanın kabulü ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı banka vekili mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davacıdan yapılan kesintilerin sözleşmeye ve yasalara uygun olduğunu, davacının bu kesintiler yapılırken itiraz etmediğini, yapılan kesintilere ait dekontların fatura niteliğinde bulunduğunu bu nedenle bir tacir olan davacının bunlardan haberdar olduğunu, dava dilekçesinde sözü edilen tüm kalemlerin hukuka ve sözleşmeye uygun olduğunu bu nedenlerle de davanın reddini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu raporda,
a.Verimsizlik Ücreti adıyla yapılan kesintilerin, davacı tarafından da imzalanarak onaylanan Üye İşyeri Sözleşmesinde belirtilen dönemlere ve tarifeye uygun olarak alındığı,
b. Hesap İşletim Ücretlerinin GKS’ne bağlı olarak değil, davalı banka ile davacı arasında akdedilen Tacirler İçin Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi’nin hükümlerine uygun olarak kesildiği,
c. Gecikme İzleme ve Bildirim Masrafı’nın bir “masraf” değil, verilen bir hizmetin karşılığı olan bir “ücret” olduğu, bu yönüyle de Genel Kredi Sözleşmesine uygun olduğu,
d. Üye İşyeri Paket Sigortalarının, davacının kredi ilişkilerine bağlı olarak ve başvuru formundaki talimat hükmündeki ifadelere uygun olarak kesildiği, yukarıda anılan belgelere bakıldığında da anılan işlemlerde davacının imzası ile onayının bulunduğu,
e. Hayat Sigortasının da yine davacının bilgisiyle yapıldığı buna ilişkin başvuru formundaki ve poliçedeki imzalarıyla da bu durumun doğrulandığı,
f. Yapılan sözleşmeler ve teklif formları gibi belgeler incelendiğinde, Genel İşlem koşulları açısından herhangi bir olumsuzluğun görülmediği, ayrıca kesintilerin yapıldığı dönem itibariyle geçerli olan .... ... Sayılı Tebliğine ve TTK’nun 20. Maddesine uygun olduğunu bildirir rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, kullandırılan ticari kredi nedeniyle davacıdan haksız olarak kesildiği iddia olunan meblağın iadesine ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacıdan yapılan kesintilerin haksız olup olmadığı ve iadesinin gerekli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6102 sayılı TTK'nın 20. maddesinde, tacir olan veya olmayan bir kişiye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir uygun bir ücret isteyebilir, hükmü düzenlenmiştir. Bankaların bu anlamda tacir oldukları ve temel iştigal konuları olan kredi işlemleri dolayısıyla şartlarının mevcut olması halinde ücret isteyebilecekleri kuşkusuzdur. Yine 6098 sayılı TBK'nın 20 ve devamı maddelerinde genel işlem koşulları ile ilgili olarak haksız şartın yazılmamış sayılmasına, yorum ve içerik denetimine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Haksız şart ile ilgili olan TBK'nın 21. maddesi "Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkanı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır". hükmünü havidir. Yorum denetimine ilişkin olan aynı Kanun'un 23. maddesinde ise "Genel işlem koşullarında yer alan bir hüküm, açık ve anlaşılır değilse veya birden çok anlama geliyorsa, düzenleyenin aleyhine ve karşı tarafın lehine yorumlanır" düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı doğrultuda içerik denetimini düzenleyen 25. madde de "Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz" şeklindedir. Ayrıca, 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları ile Kredi İşlemleri Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında ... sayılı Tebliğ'in 4. maddesinde bankaların reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların niteliklerini ve sınırlarını serbestçe belirleyeceği ve aynı tebliğin 6. maddesinde de bankaca serbestçe belirlenen miktar ve oranların ...'ye bildirileceği ve kredi kullananların öğrenebileceği şekilde ilan edilmesi gerektiği hususu kaleme alınmıştır. (Yargıtay 11. H.D. 2021/4388 E., 2022/73 K.)
Yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri ve mahkememizce esasa alınan bilirkişi raporu ışığında uyuşmazlığa baktığımızda;
Kredinin ticari niteliği ve genel işlem koşulları açısından değerlendirme;
Davacı ... ve Ticaret Ltd. Şti. ile davalı ... arasında 03.12.2014, 20.05.2016 tarihli Genel Kredi Sözleşmeleri kapsamında 4.000.000,-TL’sına ulaşan limit dahilinde davalı bankanın ticari kredi müşterisi olduğu, bunun yanında; 20.06.2017 tarihli Tacirler İçin Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi kapsamında ticari mevduat ve hesabı ve bu hesaba bağlı faaliyetlerini yürüttüğü, ayrıca; 28.05.2015 tarihinde taraflar arasında imzalanan Üye İşyeri Sözleşmesi(Ek: 1) kapsamında davalı bankanın POS cihazı ile işlem yapmaya başladığı anlaşılmıştır..Genel İşlem Koşulları açısından: gerek ücretlerle ilgili kesintilerin yapıldığı sözleşmelerde olsun, gerekse sigorta primleri ile ilgili işlemlerde olsun, tamamında bilgilendirme veya talep formu şeklinde iradenin ortaya konduğunu gösteren belge ve ifadelerin bulunduğu görülmüştür. Böylece; ticari nitelikli olarak hazırlanan bu sözleşme öncesi bilgi formlarında, dava dilekçesinde konu edilen “TBK’nun 20. ve devamı maddelerinde sözü edilen Genel İşlem Koşullarına aykırı” olabilecek bir hususun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Kesintilerin niteliği, sözleşmelere uygunluğu, ... tebliğine aykırılığı açısından değerlendirme;
Dava dilekçesinde her ne kadar ... ’nın ... Sayılı Tebliği müstenidat olarak gösterilmiş ise de; anılan tebliğin ... tarihinde yürürlüğe giren bir tebliğ olduğu, dava konusu işlemlerin ise ... Bankası’nın 22.11.2006 tarihinde yürürlüğe giren ... Sayılı Tebliğinin;
“Kredi faiz oranları ve sağlanacak diğer menfaatler MADDE 4 – (1) Bankalarca, reeskont kaynaklı krediler dışındaki kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırları serbestçe belirlenir.” hükmü kapsamında bulunduğu, bu nedenle de; bu dönemler için herhangi bir sınırlamadan veya emsal banka uygulamalarına göre fahiş fiyatlama yapıldığı konusundaki iddialara itibar edilmemiştir.
Neticeten tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; verimsizlik ücreti adıyla yapılan kesintilerin, davacı tarafından da imzalanarak onaylanan Üye İşyeri Sözleşmesinde belirtilen dönemlere ve tarifeye uygun olarak alındığı, hesap işletim ücretlerinin GKS’ne bağlı olarak değil, davalı banka ile davacı arasında akdedilen Tacirler İçin Bankacılık İşlemleri Sözleşmesi’nin hükümlerine uygun olarak kesildiği, Gecikme İzleme ve Bildirim Masrafı’nın bir “masraf” değil, verilen bir hizmetin karşılığı olan bir “ücret” olduğu, bu yönüyle de Genel Kredi Sözleşmesine uygun olduğu, Üye İşyeri Paket Sigortalarının, davacının kredi ilişkilerine bağlı olarak ve başvuru formundaki talimat hükmündeki ifadelere uygun olarak kesildiği, yukarıda anılan belgelere bakıldığında da anılan işlemlerde davacının imzası ile onayının bulunduğu, hayat sigortasının da yine davacının bilgisiyle yapıldığı buna ilişkin başvuru formundaki ve poliçedeki imzalarıyla da bu durumun doğrulandığı, yapılan sözleşmeler ve teklif formları gibi belgeler incelendiğinde, genel işlem koşulları açısından herhangi bir olumsuzluğun bulunmadığı, ayrıca kesintilerin yapıldığı dönem itibariyle geçerli olan .... ... Sayılı Tebliğine ve TTK’nun 20. Maddesine uygun olduğu, ayrıca; söz konusu kesintilerin TTK’nun 22. Maddesinde öngörülen hüküm çerçevesinde yapılabileceği kanaatine varılığından açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL'nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 130,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... yüzüne karşı verilen karar KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/10/2022
Katip ...
¸e-imzalıdır
Hakim ...
¸e-imzalıdır
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.