
Esas No: 2016/4154
Karar No: 2017/2576
Karar Tarihi: ...04.2017
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/4154 Esas 2017/2576 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
1984 tarihinde .... Köyü"nde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 478 parsel sayılı 2484 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle eşit paylarla ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiştir. 2010 tarihinde yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 868 parsel sayılı ....241,... metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1960 tarihinden itibaren ..."in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ...; tapuda kendi adına kayıtlı bulunan 478 parsel sayılı taşınmaz ile 868 parsel sayılı taşınmazların mükerrer olarak tespit edildiği iddiasına dayanarak, 868 parsel sayılı taşınmazın mükerrer olarak yapılan tespitinin iptaline karar verilmesi ve 868 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 757 metrekare olarak düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında 478 parsel sayılı taşınmaz maliki ... davaya dahil edilmiştir. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda 868 parselin kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişi tarafından hazırlanan ....01.2012 tarihli ek bilirkişi raporunda (A) harfi ve mavi renkle gösterilen 662,94 metrekarelik kısım ile yine aynı bilirkişi raporunda (B) harfi ve turuncu renkle gösterilen 94,26 metrekarelik kısmın toplamı olan 757,... metrekare bölümün taşınmazın diğer özelliklerinin kadastro tespit tutanağı gibi olmak üzere tarla olarak Hazine adına kayıt ve tesciline, taşınmazın 6831 sayılı Kanun"un .../B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının ve taşınmazın 1960 yılından beri .... ... kızı ....03.1934 doğumlu ..."in kullanımında olduğunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine, 868 parselden (A) ve (B) harfleri ile işaretli kısmın ifrazı ile kalan ve krokisinde sarı renk gösterilen alanın tapu kütüğünde olduğu gibi ....484,00 metrekare olarak .../... hisse oranlarında ... ... kızı ....03.1934 ... ve ... oğlu ....02.1934 doğumlu ... adına 478 parsel adı altında bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesi içeriğine göre dava, daha önce yapılan tesis kadastrosu sonucu özel mülk olarak tapuya tescil edilen taşınmazın bir bölümünün daha sonra yapılan kullanım kadastrosu ile mükerrer olarak tespit edildiği iddiasına dayalıdır. Mahkemece, davacı tarafa ait ve tesis kadastrosu sonucunda oluşan 478 parsel sayılı taşınmazın, kullanım kadastrosu sırasında oluşan çekişme konusu 868 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, 868 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünden 478 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümü çıkartıldığında taşınmazın geriye kalan 757,... metrekare yüzölçümündeki bölümü üzerinde davacı tarafın fiili kullanımı bulunduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiştir. 3402 sayılı Yasa"nın .../.... maddesinde yer alan düzenlemeye göre; "evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tabi tutulmuşsa ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla "hükümsüz sayılır. Somut olayda dosya içerisinde yer alan ...a Kadastro Müdürlüğü"nün ....03.2012 günlü raporunda, "... Köyü, 478 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile mükerrer olan 868 parsel sayılı taşınmazın 2484 metrekare yüzölçümündeki bölümün iptal edilerek 868 parsel sayılı taşınmazın 759,54 metrekare yüzölçümü ile düzeltilmesi gerektiğinin" belirtildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, Mahkemece tesis kadastro paftası getirtilmek suretiyle teknik bilirkişi tarafından her iki kadastro paftası çakıştırılarak denetime elverişli harita düzenlenmemiş ve bu çerçevede 3402 sayılı Yasa"nın .../.... maddesi uyarınca değerlendirme yapılmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, ... Köyü 478 parsel sayılı taşınmaz ile ... Mahallesi 868 parsel sayılı taşınmazın mükerrerlik durumlarının tespiti yönünden mahallinde yeniden uzman teknik bilirkişi aracılığı ile keşif yapılarak, ilgili paftalar zemine uygulanmalı, her iki parselin kısmen ya da tamamen çakışıp çalışmadığı belirlenmeli, bundan sonra çakışan bölüm yönünden 478 parsel sayılı taşınmazın tespit tarihinin "02.....1984"; 868 parsel sayılı taşınmazın tespit tarihinin ise "........2010" olması nedeniyle, sonra tespit edilmiş olan 868 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili kadastro tespitinin .... kadastro niteliğinde olup, 3402 sayılı Kanun"un .../.... maddesi gereğince tüm sonuçları ile geçersiz olduğu göz önünde bulundurularak bu bölüm yönünden tutanağın iptaline karar verilmelidir. Mahkemece bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, ....04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.