11. Hukuk Dairesi 2016/8794 E. , 2017/6687 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 24/11/2015 tarih ve 2015/321-2015/573 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili müvekkili şirketin yurtdışından ... isimli dava dışı şirketten nohut satın aldığını, yükün ... Limanına gelmek üzere ..."nın ... limanından ... ... isimli gemiye yüklendiğini, yükün ... limanında boşaltıldığı sırada bir kısmının hasarlı olduğunun ortaya çıktığını, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından gemi ilgililerine hasar bildiriminde bulunulduğunu, TTK"nın 1178 maddesinde taşıyanın navlun sözleşmesinin ifasında eşyanın yükletilmesi, istifi, elden geçirilmesi, taşınması, korunması, gözetimi ve boşaltılmasında tedbirli bir taşıyandan beklenen dikkat ve özeni göstermekle yükümlü olduğunu ileri sürerek müvekkilinin uğradığı zararların davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili öncelikle dava konusu taşımaya ilişkin 16/10/2014 tarihli çarter partide uyuşmazlıkların çözüm yolu olarak ...’da tahkim usulünün kararlaştırıldığını ve 28/10/2014 tarihli konşimentoda bu çarter partiye atıf yapılarak tahkim sözleşmesinin taraflarca da kabul edilmiş olduğunu savunarak mahkemenin uyuşmazlığın çözümünde görevli olmadığını, devamla da, yükteki hasar iddiasına ilişkin davalı gemi donatanının herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını savunarak öncelikle tahkim itirazı uyarınca davanın görevsizlik nedeniyle reddine, davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur ve sorumluluk bulunmaması nedeniyle de davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, ve tüm dosya kapsamına göre; TTK’nın 1237/1"inci maddesi uyarınca, taşıyan ile gönderilen arasındaki hukuki münasebetlerde konişmentonun esas alındığı, 28/10/2014 tarihli konişmentoda “... ile birlikte kullanılacağı”nın belirtildiği, 16/10/2014 tarihli çarterpartide taraflar arasındaki uyuşmazlığın tahkimde görülmesi gerektiğine yönelik düzenleme bulunduğu, malın alıcısı konumunda olan davacının bu düzenleme ile bağlı olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
6102 sayılı TTK"nın 1237. Maddesi uyarınca, taşıyan ile konişmento hamili arasındaki hukuki ilişkilerde konişmento hükümleri esas alınır. Bununla birlikte, şayet konişmentoda yolculuk çarter sözleşmesine atıf bulunuyorsa, çarter parti sözleşmesi hükümlerinin yeni hamile ileri sürülebilmesi için, tek başına söz konusu atıf yeterli olmayıp, aynı zamanda konişmento devredilirken çarter parti suretinin de yeni hamile ibraz edilmiş olması gerekir. Ancak bu takdirde çarter parti sözleşmesinde yer alan hükümlerin, nitelikleri elverdiği ölçüde konişmento hamiline karşı ileri sürülebilmesi mümkündür.
Somut olayda, davalı taraf her ne kadar ... ... sözleşmesindeki tahkim şartına dayanmış ise de, davacı taraf kendisine sadece konişmentonun bir suretinin verildiğini, ... ... sözleşmesinin bir suretinin verilmediğini savunmuş, buna karşın davalı taraf ise ikinci cevap dilekçesinde, konişmentoda ... ... atıf bulunması nedeniyle davacı tarafın ... ... sözleşmesi hükümlerinden sorumlu olduğunu ileri sürmüş, buna karşılık, ... ... konişmentoyla birlikte taşınan malların gönderileni olan davacıya çartep parti sözleşmesinin de verildiğini iddia ve ispat edememiştir. ... parti hükümlerinin konişmento hamili davacı gönderilene uygulanması için, konişmentoda çarter partiye atıf (gönderme) yapılmasının yeterli görülmediğine ilişkin 6102 s. TTK"nın 1237/3 maddesindeki açık düzenlemeye rağmen, çarter parti hükümleri içerisinde yer alan tahkim şartına ilişkin hüküm davacıyı bağlamayacağı halde, görev itirazının reddi ile işin esasına girilerek inceleme yapılması gerekirken, mahkemece, tek başına konişmentodaki atıf yeterli görülerek, çarter parti sözleşmesindeki tahkim şartının davacıyı bağlayacağı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki gerekçeyle davacı vekilinin temyiz itirazlarının talebinin kabulü ile yerel mahkeme hükmünün davacı taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 29/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.