Abaküs Yazılım
Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2010/619
Karar No: 2022/616
Karar Tarihi: 06.10.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2010/619 Esas 2022/616 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR


ESAS NO : 2010/619 Esas
KARAR NO : 2022/616

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2010
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
GR.KR.YZM.TARİHİ : 07/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davalının Dağıstan doğumlu olup bir türkle evlenmesi nedeni ile vatandaşlık hakkını kazandığını ve yıllardır ülkemizde bulunduğunu, eşinden boşanmasını takiben müvekkili ile yaşamaya başlayan davalının Emniyet Müdürlüğüne verdiği ifade ve bunu teyit eden Ankara ...Ağır Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasındaki ifadelerinde aracını satması nedeni ile elindeki 40.000,00-TL'yi müvekkiline verdiğini, kendisine senedin boş olarak verildiğini, ceza mahkemesinde yargılanan ve davacı ile birlikte beraat eden ... isimli şahısa verdiğini 12/05/2010 tarihli polis ifadesinde de beyan ettiğini, davalının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği şikayet dilekçesinde ise senedin davacı tarafından kendisinden zorla alındığını beyan ettiğini, Ankara ...Ağır Ceza Mahkemesi dosyasından da görüleceği üzere davalının anlatımlarının birbirini tutmadığını, davalının bu kez de ilişki resimlerinin çekildiğini, bunu yayma tehdidi ile evinin ipotek edilmesine çalıştığını bildirirken bir yerde kişinin ve kendisinin bu tehditle takılarının istendiğini beyanla gasp ve nitelikli yağma şantaj suçlarından müvekkilinin tutuklanmasını temin ettiğini, müvekkilinin ödemesi ile kendisine iade edilen senedin polis tarafından suç eşyası olarak alıkonduğunu ve emanet alındığını, mahkeme tarafından bu senetler içinde muhtemel bir suçlama bakımından dosyada bulunmasına karar verildiğini, müvekkillerinin senedin şantaj davalıdan iadesinin temin edildiği yolundaki iddianamesinden dolayı açılan davadan beraat ettiğini, senedin müvekkiline ödemenin vukuu ile ödendiğini, senedin 40.000,00-TL borç için düzenlendiği, bunun davalıya boş olarak verilip üzerine 400.000,00-TL yazıldığını beyan ederek; davalarının kabulüne, anılan senedin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2007 yılında ... isimli şahıs ile tanıştığını, zamanla arkadaşlıklarının ilerlediğini ve ...'ın borcu olduğunu söyleyerek müvekkilinden çeşitli defalarca yüklü borç aldığını, bu aldığı paraları geri vereceğine inandırmak için üstü ...'ça 400.000,00-TL olarak doldurulmuş ve kefil olarak babası ... tarafından imzalandığını söylediği alacaklı kısmında ... yazan senedi verdiğini, davacının senedi müvekkiline verdiğini ve altını imzaladığını ...Ağır Ceza Mahkemesindeki ifadesinde de kabul ettiğini, böylece davacı tarafın 40.000,00-TL olarak düzenlendiğini öne sürdükleri senedin aslında 400.000,00-TL olarak düzenlendiğini kabul ettiklerini, müvekkiline davacı tarafından verilen zararın yaklaşık 400.000,00-TL olduğunu, müvekkilinin iki arabasını, evini, ziynet eşyalarını, nakit paralarını bu senede güvenerek davacıya vermek zorunda kaldığını, dolandırıcılığın senedin müvekkilinin elinden alınması aşamasında gerçekleştiğini, senedin hiç bir şekilde ödenmediğini, ... isimli şahsın müvekkiline ...'ı tanıdığını, onunla ilişkisi olduğunu saklayarak arkadaş olmak maksadı ile yaklaşarak güvenini kazandığını ve senedi tahsil edebileceğine inandırdığını, bu şahsın senedin arkasını müvekkiline imzalattığını, senedin hiçbir şekilde ödeme yapılmadan davacının eline geçtiğini, daha sonra davacının müvekkilini arayarak senedin kendisinde olduğunu söyleyerek tehdit ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin davacı ile ...'ın birbirleri ile alakalı olduklarını ve senedin arkasına attığı imzanın senet cirosu olduğunu anladığını, daha sonra müvekkilinin şikayeti üzerine yapılan aramalarda söz konusu senek ile bir imzalı boş kağıt ve müvekkiline ait belgelerin ...'ın kasasında ele geçirildiğini, davacı tarafından düzenlenmiş ve hiçbir sakatlığı olmayan bir senedinin iptalinin mümkün olmadığını, davacının senette yazan miktarla bağlı olduğunu beyan ederek; cevapları esas alınarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
KABUL VE GEREKÇE:
Davanın hukuki dayanağı, İİK. 72. maddeye dayalı menfi tespit ve TTK. 651 vd. maddeleri gereğince kıymetli evrakın iptali talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davaya konu kambiyo senedinin ödenip ödenmediği, söz konusu senedin bedelinin 40.000,00-TL mi, 400.000,00-TL mi olduğu ve söz konusu senedin iptali şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Davaya konu bononun yapılan incelemesinde; borçlusunun ..., kefilin ..., lehdarın davalı ... ..., düzenleme tarihinin 03.12.2007, vade tarihinin 04.05.2009, bedelinin 400.000,00-TL olduğu, söz konusu kambiyo senedinin arkasında lehdarın cirosunun bulunduğu görülmüştür.
Ankara ...Ağır Ceza Mahkemesi'nin ... esas sayılı dosyasında müştekinin ..., sanıkların ... ve ... olduğu, söz konusu şahıslar hakkına nitelikli yağma ve uyuşturucu madde kullanımından dolayı dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda sanık ...'ın yağma, şantaj suçlarından beraatine, uyuşturucu madde içmek suçundan cezalandırılmasına, sanık ...'ın yağma ve uyuşturucu içmek suçundan beraatine, 6136 sayılı kanuna muhalefetten cezalandırılmasına ve söz konusu mahkemece sanıklar ... ile ... hakkında katılan ...'yı bononun geri alınmasıyla ilgili dolandırdıklarından bahisle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundukları görülmüştür.
Ankara ...Ağır Ceza Mahkemesi'nin yapmış olduğu suç duyurusu sonrası Ankara ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin .... karar sayılı dosyasında sanıklar ... ve ... yönünden bononun geri alınmasında katılanı dolandırdıklarından bahisle Türk Ceza Kanunu'nun 157/1. maddesi gereğince dolandırıcılıktan cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından hükümden sonra CMK'da yapılan değişikliklerin değerlendirilmesi maksadıyla bozulduğu, söz konusu bozma doğrultusunda Ankara ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... karar sayılı dosyasına kanundaki değişikliğin değerlendirildiği ve her iki sanık hakkında bononun geri alınmasında katılanı dolandırdıklarından bahis ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından sair hususlar değerlendirilmeksizin dava zamanaşımı gerçekleştiğinden verilen ceza mahkumiyetinin kaldırılarak düşme kararı verildiği görülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar çerçevesinde davacının talepleri değerlendirildiğinde;
Davacı her ne kadar söz konusu senedin bedelinin 40.000,00-TL olduğunu iddia etmiş ise de, bizzat davacı asilin Ankara ...Ağır Ceza Mahkemesi ve Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nde vermiş olduğu ifadelerde bononun bedelinin 400.000,00-TL olarak yazılıp kendisi tarafından imzalandıktan sonra davalıya verildiği belirtildiğinden davalının bu iddiasının yerinde olmadığı yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Davacı tarafından her ne kadar kambiyo senedinin iptali talep edilmiş ise de, 6102 sayılı TTK.'nun 651 vd. maddelerinde kıymetli evrakın iptali şartlarının düzenlendiği, kıymetli evrakın iptal edilebilmesi için talebe konu evrakın zayi olması gerektiği, mevcut olayımızda talebe konu bononun Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Memurluğu'nda bulunduğu, talebe konu bono zayi olmadığından dolayı iptal edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmış ve bu davacının bu talebinin de reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından her ne kadar kambiyo senedinin ödendiği ve ödeme nedeniyle davalıya borçlu olmadığı iddia edilmiş ise de, Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararlarında söz konusu senedin davalı-katılanı dolandırmak suretiyle geri alındığının açıkça kabul edildiği, söz konusu ceza dosyasında suç tarihinin 01.07.2009 olarak kabul edildiği, davalı tarafından hile ile kendisinden senedin geri alındığı (01.07.2009 suç tarihi) tarihten itibaren 1 yıllık süre içerisinde 08.04.2010 tarihinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet dilekçesi verilerek davacı hakkında suç duyurusunda bulunduğu, söz konusu şikayet dilekçesi ile davalının aldatıldığını ve senedin devri ile bağlı olmadığı iradesini ortaya koyduğu anlaşılmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 36/1. maddesinde "Taraflardan biri diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmış ise yanılması esaslı olmasa bile sözleşme ile bağlı değildir." şeklinde düzenleme bulunduğu, söz konusu düzenleme dikkate alındığında Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi kararlarında senedin hile ile davalıdan alınması karşısında davalının senedin cirosu ile bağlı olmadığı yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur. Bu kanaat çerçevesinde davacı her ne kadar senedin ödendiğini iddia etmiş ise de bedelin davalıya ödendiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunmamış, Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinde senedin ödendiğine dair dinlettiği tanıklara ceza mahkemesince itibar etmediği gibi mahkememizce de itibar edilmesi mümkün değildir zira alacağın senede bağlanması nedeni ile ödemeninde belge ile ispatlanması gerekir. Tanık ile ispatı mümkün değildir. Tüm bu sebeplerden ötürü davacının söz konusu senedin davalıya ödendiğine ilişkin iddiasınında reddi gerektiği yönünde mahkememizde kanaat oluşmuştur.
Yukarıda anlatılan sebeplerden dolayı davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu'na göre alınması zorunlu 80,70-TL harcın, peşin alınan 5.346,00-TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.265,30-TL harcın kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre takdir edilen 59.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının HMK'nun 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde, yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/10/2022

Başkan ...
¸e-imza
Üye ...
¸e-imza
Üye ...
¸e-imza
Katip ...
¸e-imza




Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi