Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2009/9-52
Karar No: 2009/105

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009/9-52 Esas 2009/105 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu 2009/9-52 E., 2009/105 K.

Hukuk Genel Kurulu 2009/9-52 E., 2009/105 K.

  • ADRES DEĞİŞTİRMENİN BİLDİRİLMESİ MECBURİYETİ
  • İKİ TARAFIN HAK VE VAZİFELERİ
  • İŞÇİLİK ALACAKLARI
  • 7201 S. TEBLİGAT KANUNU [ Madde 35 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ]
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 73 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki “

    “işçilik alacakları”

    ” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 14. İş Mahkemesince istemin kısmen kabulüne dair verilen 01.11.2005 gün ve 2003/1355-2005/646 sayılı kararın incelenmesinin davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 27.11.2007 gün ve 2006/33902-2007/35655 sayılı ilamı ile;

    (...1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir

    2-Bir işçinin uzun süre her gün üç saat ve hafta da 18 saat fazla mesai yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Yıllık ücretli izin rapor, hastalık ve sair mazeretleri sebebiyle bazı günler fazla çalışma yapılmadığı kabul edilerek bilirkişinin, hesapladığı miktardan takdiri bir indirim yapılması gerekir iken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN : Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Dava, ihbar ve kıdem tazminatı ile ücret, fazla çalışma, yıllık ücretli izin, dini ve milli bayram ve genel tatil ücreti ve kar payı alacağı istemine ilişkindir.

    Yerel mahkemece; davacının kar payı alacağı talebinin tümden reddi ile bilirkişi raporunda belirlenen miktarlar uyarınca tazminat ve alacak taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Özel Dairece, fazla çalışma ücreti yönünden bilirkişinin hesapladığı miktardan takdiri indirim yapılması gerektiği hususu bozma nedeni yapılmıştır.

    Yerel mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma ücreti alacağının % 30 oranında takdiri indirim yapılmak suretiyle belirlendiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşme sırasında, işin esasına geçilmeden önce, yerel mahkemece Hukuk Genel Kurulu’nun 17.09.2008 günlü usule ilişkin bozma kararı sonrasında yapılan yargılamada taraf teşkili sağlanıp sağlanmadığı ve taraf teşkili sağlanmadan direnme kararı verilmesinin mümkün olup olmadığı hususları ön sorun olarak incelenmiştir.

    Çekişmeli yargıda kural olarak duruşma yapılması zorunludur. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi uyarınca Kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakim tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.

    Tarafların duruşmaya çağırılmadan, eş anlatımca; taraf teşkili sağlanmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasasının 36. maddesi ile HUMK.nun 73. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı yan; dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır, aksi halde savunma hakkının kısıtlanmış sayılacağı, gerek öğreti, gerekse yargısal kararlarda tartışmasız olarak kabul edilmektedir (Prof. Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Altıncı Baskı Cilt II sh.1876 vd).

    Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkat edilmesi gereken bir olgudur ve mahkemenin, bozma ilamını ve duruşma gününü taraflara kendiliğinden tebliğ edip taraf teşkilini sağlaması, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun amir hükmü gereğidir. Yargıtay’ın bozma kararlarına karşı karar düzeltme yolu kapalı ise dava dosyası kendisine gönderilen mahkeme, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429/2 maddesi uyarınca kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip, dinledikten sonra karar verecektir.

    Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, itirazların yapılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların duruşma gününden haberdar edilmesi ile mümkün olur. Kişinin hangi yargı merciinde duruşması bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilmesi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğünde açıklanan usule uygun tebligat yapılması ile sağlanabilir.

    Tebliğ ile ilgili kanun ve tüzük hükümleri tamamen şeklidir, tebligat; bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemidir. Gerek tebliğ işlemi ve gerekse tebliğ tarihi ancak yasa ve tüzükte emredilen şekillerle tevsik ve dolayısıyla ispat olunabilir. Bu sebeple tebligatın usul yasaları ile ilişkisinde daima göz önünde tutulmalıdır.

    Somut olayda; davalı vekili Av. M. K.... tarafından 25.01.2008 havale tarihli dilekçe ile yapılacak tebligatlara esas olmak üzere yeni adres bildirilmiş ve Özel Daire bozma ilamı ve duruşma günü davalı vekiline bildirmiş olduğu yeni adresinde yöntemince tebliğ edilerek yapılan yargılamada direnme kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin direnmeye dair kararı Av. M. K.... tarafından verilen yetki belgesi ibraz eden Av. İ. U...... tarafından süresinde temyiz edilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulu’nun 17.09.2008 günlü kararı ile yerel mahkeme kararı usuli gerekçe ile işin esasına girilmeksizin bozulmuştur.

    Hukuk Genel Kurulu’nun bozmaya dair kararı sonrası, yerel mahkemece HUMK.nun 429. maddesi uyarınca dosyanın esasa kaydı yapılarak bozma ilamı ve duruşma günü taraf vekillerine tebliğe çıkarılmış ise de, davalı vekilinin 25.01.2008 havale tarihli adres değişikliği dilekçesi gözetilmeksizin eski adresine çıkarılan tebligatın bila ikmal iadesi üzerine mahkemece ilgili Baro’dan adres istenmiş ve Baro’ca bildirilen davalı vekilinin eski adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebliğ yapılarak yeniden direnme kararı verilmiştir.

    Mahkemece, davalı vekili Av. M. K.... tarafından 25.01.2008 günlü dilekçe ile bildirilen ve daha önce özel daire bozma ilamının ve duruşma gününün tebliğ edildiği yeni adrese tebligat yapılması gerektiği hususu gözardı edildiği gibi, yargılama sırasında yetki belgesi ibraz edilen Av. İ. U.....’na da tebligat çıkarılmaksızın, davalı vekilinin eski adresine yapılan tebligat ile davalı vekiline Hukuk Genel Kurulu’nun bozma ilamı ve bozma sonrası duruşma gününün usulüne uygun olarak tebliğ edildiğine ilişkin bir belgenin varlığından söz edilemez.

    Mahkemece dosyada, davalı vekili Av. M. Kuğay’ın Özel Daire bozma ilamının tebliğ edildiği adresine veya davalı vekili olarak yetki belgesi ibraz eden ikinci vekile değil de, Av. M. Kuğay’ın eski adresine tebligat esas alınarak, başka bir anlatımla; Hukuk Genel Kurulu’nun bozma ilamı ve duruşma gününü bildirir davetiye, davalı vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesine karşın; Yerel Mahkemece duruşma açılıp savunma hakkını kısıtlar biçimde yargılamaya devam olunup taraf teşkili sağlanmadan önceki kararda direnilmesine karar verilerek istek davalı aleyhine karara bağlanmıştır.

    Şu durumda; Hukuk Genel Kurulu bozma ilamı ile yeni duruşma günü davalı vekillerine yöntemince tebliğ edilmeden, dolayısıyla taraf teşkili sağlanmadan savunma hakkı kısıtlanarak direnme kararı verilmesi nedeniyle kararın bu usuli gerekçeyle bozulması gerekmiştir.

    S O N U Ç : Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 04.03.2009 gününde, oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi