Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlunun, ihale konusu taşınmazın çok düşük bedelle satıldığından bahisle ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, kıymet takdirinin yapıldığı tarih ile ihale tarihi arasında iki yıllık sürenin dolmasına bir aydan daha az bir sürenin kaldığı ve taşınmazın %40 bedelle ihale edildiği belirtilerek hakkaniyet ilkesi gereğince ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İİK"nun128/a-2. maddesi gereğince, kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Ancak, doğal afetler ve imar durumu gibi çok önemli değişiklikler meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebilir. HGK"nun 26/02/1992 günlü 1992/170-130 sayılı kararında; satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı benimsenmiştir.
Somut olayda, ihaleye esas alınan kesinleşen kıymet takdirinin 18/08/2008 tarihinde yapıldığı, taşınmazın, yukarıda açıklanan maddedeki iki yıllık süre dolmadan 16/07/2010 tarihinde İİK"nun 129/2. maddesindeki şartlara uygun olarak satıldığı anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, borçlunun ihalenin feshi isteminin reddi gerekirken, İİK"nun 128/a. maddesine aykırı şekilde ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklının  temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.