Esas No: 2017/1654
Karar No: 2019/418
Karar Tarihi: 09.04.2019
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1654 Esas 2019/418 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl davada “borçlu olunmadığının tespiti”, birleşen davada “istirdat” istemiyle yapılan yargılama sonunda Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, asıl davanın kısmen kabulüne; birleşen davanın ise davalı ... Factoring Hizmetleri A.Ş. yönünden reddine, davalı ...Gıda Tekstil İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden kısmen kabulüne dair verilen 24.10.2013 tarihli ve 2011/319 E., 2013/567 K. sayılı karar, asıl ve birleşen dosya davacısı ... San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 02.04.2014 tarihli ve 2014/1525 E., 2014/6415 K. sayılı kararı ile;
“…Davacı vekili asıl davada müvekkili ile daval (davalı) Hamurel..Ltd. Şti. arasındaki gıda alım satım ilişkisi kapsamında müvekkilinin davalıya 30.10.2011 ödeme tarihli ve 58.120,62 TL. bedelli çeki verdiğini, ancak müvekkilinin ticari defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda davalı şirkete bakiye borcunun 18.621,26 TL. Olduğunu öğrendiğini, bunun üzerine davalı şirketle irtibat kurulmaya çalışıldığını, davalı şirkete bakiye borcun ödenmek istendiğini bildiren Kadıköy 17. Noterliğince 14.09.2011 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini ancak tebliğ edilmediğini, müvekkilinin borcu çek bedeli kadar olmadığı halde bu çeki geri de alamadığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkete 58.120,62 TL. Borçlu olmayıp 18.621,26 TL. Bakiye borcu bulunduğunun tespitine, birleşen davada ise; haciz baskısı altında müvekkili tarafından davalı .....A.Ş.ye çek bedelinin ödendiğini, davalı ... A.Ş.nin çeki davalı diğer şirketten temlik almış olması sebebiyle davalı Hamurel"e karşı ileri sürülebilecek defilerin bu davalıya karşı da ileri sürülebileceğini ileri sürerek müvekkili şirketin haksız ve mesnetsiz olarak haciz baskısı altında ödemek zorunda kaldığı 58.120,62 TL bedelden müvekkilinin borcu bulunmayan 39.499,36 TL.sini ödeme gününden itibaren işleyecek olan ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Faktoring Hizmetleri A.Ş. Vekili, müvekkilinin dava konusu çeki iyiniyetli olarak davalı Hamurel..Ltd. Şti. "den devraldığını, davalı ...ile müvekkili arasında faktoring sözleşmesinin imzalandığını, davacı ile davalı ...arasındaki ticari ilişki neticesinde kesilmiş olan faturalara istinaden dava konusu çekin 08.04.2011 tarihinde ciro ile müvekkiline teslim edildiğini, çekin faktoring işlemi karşılığı ödemesinin 08.04.2011 tarihinde davalı Hamurel"e yapıldığını, davacının davalı ...ile arasındaki ticari ilişkiden doğan kişisel def"ilerini çeki iyiniyetli olarak devralan müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı Hamurel..Ltd. Şti. davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; re"sen yapılan hesaplama sonucu çek bedelinin 58.120,62 TL olduğu, davacı yanın ticari defter kayıt ve belgelerine göre ...Gıda"ya borçlu olduğu miktarın 18.630,26 TL olduğu, bu miktar çek bedelinden düşüldükten sonra davacının borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı miktarın ise 39.490,36 TL olduğunun tespit edildiği, davacının borçlu olmadığı bu miktarı, 30/10/2011 tarihinde birleşen davanın davalısı ... Faktoring Hizmetleri AŞ" ye ödemek zorunda kaldığı, davacı her ne kadar birleşen davada, davalı ... Factoring"ten istirdat talebinde bulunulmuş ise de davalı ... Faktoring"in, diğer taraflar ... ile ...Gıda arasında cari hesap şeklindeki ticari ilişkide uyuşmazlık başlamadan önce 08/04/2011 tarihinde çeki aldığı, davacının ise daha sonra 14 Eylül 2011 tarihinde diğer davalı ...Gıda"ya ihtarname keşide ettiği, ayrıca sunulan kayıt ve belgelere göre devam etmekte olan cari hesap alacağını, davalı ... Factoring"in takip edip değerlendirmesinin kendisinden beklenemeyeceği, factoring sözleşmesi sırasında mevcut bir uyuşmazlık bulunmaması nedeniyle birleşen davanın davalısı ... Factoring"in çekin bedelsizliğini bilebilecek konumda olmadığı, mevcut çek nedeniyle taraflar arasında uyuşmazlık çıkmadan önce çeki hukuka uygun bir şekilde temin edip elinde bulunduran ... Factoring"in iyi niyetli hamil konumunda bulunduğunun değerlendirildiği, birleşen davanın davalısı ... Faktoring Hizmetleri A.Ş. iyi niyetli hamil konumunda bulunduğuna göre davacı şirketin diğer davalı ...Gıda"ya karşı ileri sürebileceği itiraz ve def-ileri birleşen davanın davalısı ... Faktoring AŞ ye karşı ileri süremeyeceği, buna göre davalı .....AŞ"nin çek bedelini tahsilde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu davalı açısından istirdadı gereken bir bedelden de söz edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle asıl dava yönünden davacının davasının kısmen kabulüne,Yapı Kredi Bankası Abdi İpekçi Bayrampaşa Şubesi"ne ait 58.120,62 TL bedelli, 30 Ekim 2011 ödeme günlü çekten dolayı davacı şirketin davalı ...Ltd. Şti.ne 18.630,26 TL borçlu olduğunun belirlenmesi nedeniyle 39.490,36 TL lik kısmından borçlu olmadığının tespitine, davacının asıl davaya yönelik fazlaya ilişkin menfi tespit talebini içerir davasının reddine, birleşen dava yönünden; davacının davalı .....A.Ş. aleyhine açtığı istirdat talebini içerir davasının reddine, davacının birleşen dava yönünden diğer davalı aleyhine açtığı istirdat talebini içerir davasının kısmen kabulüne, davacının borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı, 39.490,36 TL istirdaden alacağın ödeme tarihi olan 30/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı Hamurel..Ltd. Şti."nden tahsili ile davacı şirkete verilmesine, davacının davalı Hamurel..Ltd. Şti. aleyhine açtığı birleşen fazlaya ilişkin istirdat talebini içerir davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere, HMK’nın 33. (HUMK’nın 76.) maddesi hükmüne göre davada dayanılan maddi olayların açıklanması taraflara, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin belirlenmesi de hakime aittir. Somut olayda davacının davalı faktoring şirketine karşı açmış olduğu davanın 818 sy. BK"nın 61. maddesi gereği sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekmektedir. Dosya kapsamından davalı faktoring şirketince davacı aleyhine yapılmış bir takip ve bu takip sebebiyle davacı tarafından yapılmış bir ödemenin bulunmadığı, çek bedelinin dava dışı çekin keşidecisi şirket tarafından yapıldığı sabittir. Hal böyle olunca davalı faktoring aleyhine açılan davanın İİK"nın 72. maddesinde düzenlenen istirdat davası olarak kabulüne imkan yoktur. Açıklanan bu yönler üzerinde durularak yazılı şekilde davanın nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.…”
gerekçesiyle karar bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Asıl dava, borçlu olunmadığının tespiti; birleşen dava, istirdat istemine ilişkindir.
Asıl ve birleşen dosya davacısı vekili asıl dava dosyasında; müvekkil şirket ile davalı şirketin gıda sektöründe faaliyet gösterdiklerini ve taraflar arasında gıda alım satımı nedeniyle ticari ilişkiler kurulduğunu, bu ticari ilişkiler neticesinde davacı şirket tarafından davalı şirkete 06.05.2011 tarihinde Yapı Kredi Bankası’na ait 58.120,62TL bedelli ve 30 Ekim 2011 ödeme tarihli çek verildiğini, ancak müvekkil şirketin muhasebe kayıtları incelendiğinde davacı şirketin davalı şirkete çek bedeli olan 58.120,62TL değil 18.621,26TL bakiye borcunun olduğunun, davalı şirketin ise davacı şirkete 39.499,36TL çek bedelinden kaynaklı bakiye borcu olduğunun tespit edildiğini, davacı şirketin davalı şirkete olan bakiye 18.621,26TL borcunu ödemek için irtibat kurmaya çalışmasına karşın davalı şirketin yetkililerine ulaşamadığını, davalı şirkete ihtarname gönderildiğini ancak ihtarnamenin tebliğ edilemediğini, müvekkil şirketin davalı şirkete ulaşma ve bakiye borcu ödeme çabalarının sonuç vermediğini, bu nedenle bakiye borç için davalıya verilen 58.120,62TL bedelli çekin geri alınamadığını ileri sürerek davacı şirketin davalı şirkete 18.621,26TL borcunun bulunduğunun ve çekten dolayı bakiye borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davacısı vekili birleşen dava dosyasında; müvekkil şirket ile davalı ...Gıda arasındaki ticari ilişkiler nedeniyle davalı şirketin davacı şirketten peşin avans çekleri aldığını ve karşılığında davacı şirkete gıda malzemesi sağladığını, malzeme gönderildikçe avans çeki miktarından malzeme bedelinin düşüldüğünü, bu sırada davacı şirket tarafından davalı şirkete 06.05.2011 tarihinde 58.120,62TL bedelli çek verildiğini, ancak davacı şirketin 18.621,26TL bakiye borcu olduğunun anlaşıldığını, bu çekten dolayı ...Gıda’nın ise davacıya 39.499,36TL borçlu olduğunu, davalı şirketin borcu mal karşılığı ödemediği gibi nakit olarak da vermediğini, müvekkil şirketin çek bedelini tamamen ödemek zorunda kalmamak için 27.09.2011 tarihinde Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/319 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit ve çek ödemeden men talepli dava açtığını ve bu davada önce çek ödemeden men kararı verildiğini, ancak çekin 3. kişi konumunda bulunan ... Factoring’in elinde olması nedeniyle bu kez ödemeden men kararının kaldırılmasına karar verildiğini, davacı şirketin çekin tamamını haciz baskısı altında ödemek zorunda kaldığını, davalı ...Gıda ile diğer davalı ... Factoring arasındaki ilişkinin bir temlik ilişkisi olduğunu ve müvekkil şirketin Borçlar Kanunu’nun 167. maddesinin 1. fıkrası gereğince temlik edene karşı haiz olduğu bütün def-i ve itirazları temellük edene karşı ileri sürebilme imkânına sahip olduğunu, davalı ...Gıda’nın Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesi ve ticari teammüllere göre dürüstlük kurallarına aykırı davranarak davacı şirketten avans olarak aldığı çeki factoring şirketine kırdırmak suretiyle kredi temin yoluna gittiğini, davalı şirketin çeki temininin temlik hükümleri içerisinde olup, çeki lehtardan ciro ile iktisap eden hamil gibi korunamayacağını belirterek dosyanın Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/319 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine; davacı şirketin haciz baskısı ile ... Factoring’e ödemek zorunda kaldığı borcu bulunmayan 39.499,36TL’nin ödeme gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen istirdadına karar verilmesi gerektiğini ifade etmiştir.
Birleşen dosya davalısı ... Faktoring Hizmetleri A.Ş. vekili birleşen dava dosyasında; çekin cirantalarından ...Gıda’nın factoring sözleşmesi ile ... Factoring’in müşterisi olduğunu, bu sözleşmeye istinaden ciranta ile factoring firması arasında factoring işlemi yapıldığını, dava konusu çekin imzalanan factoring sözleşmesi gereği ciranta borçlusu ...Gıda’nın diğer ciranta ...’dan olan faturalı alacağına istinaden yapılmış olan factoring işlemine konu çek olduğunu, davacı şirketin de davalı firma ile arasındaki ticari ilişkiyi kabul ettiğini ve çekin müvekkil factoring şirketine 08.04.2011 tarihinde ciro ile teslim edildiğini, ... Factoring’in, çeki ...Gıda’dan faturalı alacağa istinaden kabul ettiğini, davalı ... Factoring’in iyi niyetli 3. kişi durumunda olduğunu ve ciro silsilesinde bulunanlardan alacaklı duruma geldiğini, iyi niyetli olan davalı şirketin çek bedelini çeki ciro ile teslim eden factoring müşterisine ödediğini, davacının menfi tespit ve istirdat taleplerinin sadece ...Gıda yönünden sonuç doğuracağını ve davacının taleplerini iyi niyetli davalı ... Factoring’e karşı ileri süremeyeceğini belirterek davanın müvekkil şirket yönünden reddinin gerektiğini savunmuştur.
Asıl ve birleşen dosya davalısı ...Gıda Tekstil İnşaat Turizm San ve Tic. Ltd. Şti’ye ilk dava dilekçesi ve ekleri ile duruşma gününün Ticaret Sicil Gazetesinde yazılı adresine gönderilmesine karşın şirketin adresten ayrıldığı ve yeni adresinin bilinmediği belirtilerek tebligatın iade edildiği, bundan sonra yapılan tüm tebligatların ise Ticaret Sicil Gazetesindeki bu adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, asıl ve birleşen dosya davalısı ...Gıda Tekstil İnşaat Turizm San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin duruşmalara gelmediği ve esas hakkında bir beyanda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece; davacı ... ile davalı ...Gıda arasındaki alışveriş nedeniyle davacı şirket tarafından davalı ...Gıda’ya karşılığı ileride mal olarak ödenmek şartı ile 58.120,62TL bedelli ve 30.10.2011 ödeme tarihli çek verildiği, bu şekilde de taraflar arasında mal alışverişinin devam ettiği, ancak daha sonra davalı ...Gıda’nın çek karşılığı vermesi gereken malı tamamlamayarak adresini terk ettiği, davacı şirketin çekin iadesi için girişimlerde bulunduğu, bu girişimlerin sonuçsuz kaldığı ve davacı şirketin menfi tespit davası açtığı, çek hakkında ödemeden men’e yönelik tedbir kararı alındığı, men kararından sonra mahkemece birleşen davanın davalısı ... Factoring’in iyi niyetli hamil olduğu belirtilerek men kararının kaldırıldığı, birleşen dosya davalısı ... Factoring tarafından factoring sözleşmesi gereğince 08.04.2011 tarihinde çekin davalı ...Gıda’dan teslim alındığı, ödemeden men’e yönelik tedbirin kaldırılması üzerine davacı şirketin ... Factoring’e çek bedelini 30.10.2011 tarihinde ödediği, ödemeden sonra davacı şirketin istirdat davası açtığı, konuya yönelik olarak alınan bilirkişi raporuna göre davacı ...’nın söz konusu çek nedeniyle davalı ...Gıda’ya 18.630,26TL borçlu olduğunun belirlendiği, her ne kadar bilirkişi raporunda çek bedeline göre davacı şirketin davalı ...Gıda’ya 39.499,36TL borçlu olmadığı yönünde bir ibare yazılmış ise de çek bedelinin 58.120,62TL olduğu, davacı şirketin borçlu olduğu 18.630,26TL bedelin çek bedelinden düşülmesinden sonra davalı şirkete borçlu olmadığı miktarın 39.490,36TL olacağı, ancak davacı şirketin borçlu olmadığı miktarı 30.10.2011 tarihinde birleşen dosya davalısı ... Factoring’e ödediği, bu ödemenin haciz tehdidi altında yapıldığının kabul edilmesi gerektiği ve davacı şirketin bedeli sorumlulardan talep etme hakkının bulunduğu, yine birleşen davada davacı şirket davalı ... Factoring’ten istirdat talebinde bulunmuş ise de, bu davalı factoringin çeki davacı şirket ile diğer davalı şirket arasında cari hesap şeklindeki ticari ilişkide sorunun oluşmasından önce 08.04.2011 tarihinde aldığı, davacı şirketin ise 14.09.2011 tarihinde davalı ...Gıda’ya ihtarname keşide ettiği, dosyada bulunan belgelere göre birleşen dosya davalısı ... Factoring’in devam etmekte olan cari hesap alacağını değerlendirmesi beklenemeyeceği gibi factoring sözleşmesi sırasında mevcut bir uyuşmazlık bulunmaması nedeniyle çekin bedelsizliğini bilebilecek konumda da olmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlık çıkmadan önce çeki hukuka uygun bir şekilde temin edip elinde bulunduran ... Factoring’in iyi niyetli hamil konumunda bulunduğunun değerlendirildiği, dolayısıyla davalı ...Gıda’ya karşı ileri sürülebilecek itiraz ve defilerin birleşen dosya davalısı ... Factoring A.Ş.’ye karşı ileri sürülemeyeceği ve birleşen dosya davalısı ... Factoring açısından istirdadı gereken bir bedelden de söz edilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne ve davacı şirketin 39.490,36TL’lik kısım yönünden borçlu olmadığının tespitine; birleşen davanın ise davalı ... Factoring Hizmetleri A.Ş yönünden reddine, davalı ...Gıda…Lti. Şti. yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Asıl ve birleşen dosya davacısı ... San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece, yukarıda başlık bölümünde açıklanan gerekçelerle bozulmuştur.
Yerel Mahkemece önceki gerekçelere ek olarak; talebin tipik bir istirdat talebi niteliğinde bulunduğu, Özel Dairenin davanın BK’nın 61 vd maddeleri gereği haksız zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkin olduğu yönündeki yorumunun ve değerlendirmesinin davanın görüldüğü tarihte yürürlükte bulunan TTK’nın 704. maddesi ile sonradan yürürlüğe giren yeni TTK’nın 792. maddesindeki nitelemeye uygun olmadığı, bu nedenle mahkemenin ilk kararının 4 nolu bendinde birleşen dava yönünden davacı ...…A.Ş’nin davalı ... Factoring Hizmetleri A.Ş aleyhine açtığı istirdat istemine ilişkin davanın reddinin yerinde olduğu, yine mahkeme kararında asıl davaya yönelik verilen 1., 2. ve 3. bentlerdeki hükümler ile birleşen dosyadaki davalı ...Gıda… Lti. Şti.’ye yönelik verilen 5., 6. ve 7. bentlerdeki hükümlerin bozma konusu yapılmadığı ve bu kısımların kesinleştiği, dolayısıyla bahsi geçen kısımlar için yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığı belirtilerek birleşen davaya yönelik davalı ... Factoring Hizmeleri A.Ş. açısından ilk karardaki 4. bent yönünden direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı asıl ve birleşen dosya davacısı ... San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dosya kapsamı dikkate alındığında, asıl ve birleşen dosya davacısı ... San. ve Tic. A.Ş. tarafından birleşen dosya davalısı ... Factoring Hizmetleri A.Ş. aleyhine açılan davanın, 818 sayılı BK’nın 61. (6098 sayılı TBK md. 77) maddesi gereği sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine mi yoksa 2004 sayılı İİK’nın 72. maddesi gereği istirdat istemine mi ilişkin olduğu noktasında toplanmaktadır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında işin esasının incelenmesinden önce mahkemenin ilk kararında asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise davalı ... Factoring…A.Ş. yönünden reddine, davalı Hamurel… Lti. Şti. yönünden ise kısmen kabulüne karar verildiği, devamla da harç ve vekalet ücreti dahil 16 bent şeklinde hüküm oluşturulduğu; Özel Dairece davanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkin olduğu belirtilerek ve bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığı ifade edilerek mahkeme kararının bozulduğu; bozma sonrası verilen ikinci kararda ise asıl davaya yönelik verilen 1, 2 ve 3 numaralı bentlerdeki hükümler ile birleşen davada davalı Hamurel… Lti. Şti.’ye yönelik verilen 5, 6 ve 7 numaralı bentlerdeki hükümlerin bozma konusu yapılmayıp kesinleştiği belirtilerek yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına ve hükmün 1 numaralı bendi uyarınca davaya yönelik bozma konusu yapılmayıp kesinleşen kısımlar dikkate alınarak harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin mahkemenin bozma öncesi kararının aynen uygulanmasına karar verildiği, buna göre ikinci kararın niteliği dikkate alındığında yerel mahkemece usulüne uygun direnme kararı oluşturulup oluşturulmadığı hususu ön sorun olarak ele tartışılıp değerlendirilmiştir.
Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 297’nci maddesi bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297’nci maddesi;
“(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini,
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri,
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını,
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi,
(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer vermiştir.
HMK’nın “Hükmün Yazılması” başlıklı 298’inci maddesi ise:
“(1) Hüküm, hükmü veren hâkim, toplu mahkemelerde başkan veya hükme katılmış olan hâkimlerden başkanın seçeceği bir üye tarafından yazılır.
(2) Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
(3) Hükümde gerekçesi ile birlikte karşı oya da yer verilir.
(4) Hüküm, hükmü veren hâkim veya hâkimler ile zabıt kâtibi tarafından imzalanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Açıklanan hükümlerin ortaya koyduğu bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denilebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
Yerel mahkeme kararı, bozma kararı ile birlikte ortadan kalkıp hukuki geçerliliğini yitirmekte olup, bozulan karar sonraki kararın eki niteliğinde değildir.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.12.2017 tarihli ve 2017/8-1616 E., 2017/1707 K., 05.04.2017 tarihli ve 2017/19-909 E. 2017/622 K., 14.05.2014 tarihli ve 2013/9-1989 E., 2014/657 K., 05.10.2011 tarihli ve 2011/20-607 E.-604 K., 10.10.2012 tarihli ve 2012/9-851 E., 2012/705 K. sayılı kararlarında da aynı ilkeler vurgulanmıştır.
Yerel mahkeme kararı bu hâliyle az yukarıda açıklanan ilkelere uygun olmayıp, ortada usulünce oluşturulmuş bir direnme kararı bulunmamaktadır.
Hâl böyle olunca, mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297 ve 298’inci maddeleri gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görüldüğünden sair temyiz itirazları incelenmeksizin direnme kararının usule ilişkin bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Bununla birlikte, eldeki davada, asıl ve birleşen dosya davacısı şirket vekili Av. ...’in vekillikten çekildiği, bu nedenle aynı şirket tarafından Av. ...’e şirketi temsil etmesi amacıyla vekaletname verildiği ve bu vekil tarafından yargılamaya devam edildiği, ancak direnmeye yönelik gerekçeli karar başlığına vekillikten çekilen Av. ...’in isminin yazıldığı anlaşılmakta ise de; bu hususun mahkemesince her zaman düzeltilebilecek maddi bir hata niteliğinde bulunduğu dikkate alınarak, esasa etkili görülmeyen bu kısım bozmaya konu edilmemiş, eleştirilmekle yetinilmiştir.
SONUÇ: Asıl ve birleşen dosya davacısı ... San. ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen bu değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı usulden BOZULMASINA, istek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana iadesine, bozma nedenine göre işin esasına ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aynı Kanunun 440. maddesine göre kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.