Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10400
Karar No: 2015/12214
Karar Tarihi: 08.09.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/10400 Esas 2015/12214 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, Kamulaştırma Yasası uyarınca taşınmazın kamulaştırılması ve bedelinin tespiti için açılmıştır. Mahkeme, bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, bilirkişi raporunun geçersiz olduğu ve hükme esas teşkil etmediği sonucuna varılmıştır. Ayrıca, taşınmazın kalan bölümlerinde ayrı ayrı değerlendirme yapılmadığı, ağaçların durumuna göre hesaplama yapılmadığı ve avukatlık ücretlerinin doğru şekilde hükmedilmediği belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi'nin kararı da göz önünde bulundurularak, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davaların dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde faiz uygulanması gerektiği hatırlatılmıştır.
Kanun Maddeleri: Kamulaştırma Yasası'nın 10. maddesi ve 11. maddesinin (g) bendi, Anayasa'nın 35. maddesi, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi ve 2942 sayılı Kanunun 10. maddesinin son fıkrası.
18. Hukuk Dairesi         2015/10400 E.  ,  2015/12214 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyle ki;
    1-Kamulaştırma Yasası"nın 10. maddesi ile kamulaştırma bedelinin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddesinin (g) bendine göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak bedelinin tespiti gerekir. Hükme esas teşkil eden bilirkişi kurulu raporunda, somut emsal olarak alınan ... taşınmazın 08.02.2010 tarihinde 14.715,00 TL"ye satıldığı kabul edilerek değerlendirme yapılmış ve bu parsel ile dava konusu taşınmazın özellikleri karşılaştırılmak suretiyle dava konusu taşınmaza değer takdir edilmiştir. Geri çevirme kararı üzerine dosya içerisine konulan tapu müdürlüğü cevap yazısından; emsal taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği gibi bir satışının olmadığı anlaşılmıştır.
    Bu durum karşısında; emsal alınan taşınmazın, dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde geçerli bir emsal olmadığı anlaşıldığından; mahkemece, tarafların bildireceği ya da re"sen bulunacak emsal taşınmazlara ait tapu kayıtları getirtilip bunlara göre inceleme yapan bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle karar verilmesi gerekirken geçersiz rapor esas alınarak hüküm kurulması,
    2-Dava konusu taşınmazın kamulaştırmadan arta kalan bölümlerinin yüzölçümü ve geometrik şekilleri dikkate alındığında ayrı ayrı ele alınarak 1.675,12 m²’ lik kısmında değer kaybı meydana gelmeyeceği, 552,86 m²’ lik bölümünde ise %20 oranında değer azalış meydana geldiği gözetilerek değerlendirme yapılması gerekirken arta kalan bölümlerinin toplamı olan 2.227,98 m² üzerinden %20 oranında değer kaybı oluştuğu kabul edilmek suretiyle bedel tespiti,
    3- Taşınmazda yer alan ağaçların cins, yaş ve verim durumlarına göre gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğü verileri dikkate alınarak değerlendirme tarihi itibariyle bedellerinin tespit edilmesi gerekirken bu şekilde bir inceleme yapılmadan idarenin kıymet takdir raporunda belirtilen 1.320,00 TL üzerinden hüküm kurulması,
    4- Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davaların bu niteliği dikkate alınarak vekille temsil edilen her iki taraf yararına maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken, sadece davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    5- Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanmasına ilişkin hüküm kurulmadığından da hükmün bozulması gerekmiştir..
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi