Esas No: 2021/18879
Karar No: 2022/1970
Karar Tarihi: 21.02.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/18879 Esas 2022/1970 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık ... ve ... hakkında beraat kararı verilen suçlardan dolandırıcılık suçundan sanık ... hakkında mahkumiyet kararı verilerek, bu kararın usul ve kanuna uygun olduğu belirtilmiştir. Ancak, sanık ...’ün ölümü nedeniyle kamu davasının düşmesi gerektiği ve sanıkların davranışlarına yönelik verilen kararların yanlış olduğu sonucuna varılmıştır. Sanıklar ... ve ... hakkında verilen yağma suçu hükümleri ise, sanıkların savunma haklarının kısıtlanmasına sebep olan hukuka aykırı bir şekilde alınmış olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 64. maddesi (Kamu Davasının Düşmesi)
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddesi (Kanun Yolu Yoluna Başvurma)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 37/1, 158/1-f, 204/1, 207/1, ve 257/1-2. maddeleri (Suçların Tanımlanması ve Cezalandırılması)
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Zimmet, nitelikli dolandırıcılık, nitelikli yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet, düşme
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1- Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan beraat hükümlerine dair o yer Cumhuriyet Savcısının, sanıklar ... ve ... hakkında kurulan düşme hükümlerine dair sanıklar ve vekillerinin, sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık ... müdafiinin temyiz taleplerinin incelemesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimler kurulunun takdirine göre sanık ... müdafiinin, o yer Cumhuriyet Savcısının, sanıklar ... ve ... ile vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında kurulan hüküm ile sanıklar ..., ... hakkında kurulan düşme hükümlerinin temyiz incelemesinde,
a- UYAP üzerinden alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık ...’ün hüküm tarihinden sonra 04.04.2017 tarihinde öldüğünün anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nın 64. ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereği kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
b- Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede, sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 37/1. madde delaleti ile 158/1-f maddesi ile cezalandırılmasının, sanık ... hakkında ise aynı Yasanın 257/1-2. maddelerinin uygulanmasının talep edildiği, sanıklar hakkında ise suç vasfının değiştiğinden bahisle 207/1. maddesinin uygulanması ve anılan madde için 8 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanarak savunmalarının alındığı 28.06.2006 tarihinden itibaren zamanaşımına uğradığından düşme kararı verildiği,
5237 sayılı TCK’nın 207/1. maddesinde, fikri sahtecilik suçuna yer verilmediği, sanıklar ise kamu görevlisi olmadığından dolayı haklarında aynı yasanın 204/1 ve 257/1. maddelerinin de uygulanamayacağı anlaşılmakla, sanık ...’ın ise sanık ...’ün dolandırıcılık eylemine katıldığına dair delil olmadığı ve sanıklar hakkında verilecek beraat kararlarının 5271 sayılı CMK’nın 223/9. maddesi gereği lehe olduğu gözetilerek, sanıklar hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
3- Sanıklar ... ve ... hakkında yağma suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Başka suçtan ... Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğu anlaşılan sanık ...’ın duruşmadan vareste tutulma hakkının hatırlatılmadığı ve vareste tutulma talebi de bulunmadığı halde hükmün açıklandığı 08.03.2016 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK'nın 193/1. ve 196/5. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... vekillerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 21.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
