2. Ceza Dairesi 2014/35491 E. , 2017/5972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hâkimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak;
Suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 151/1 maddesi uyarınca belirlenen 4 ay hapis cezasından aynı Kanun"un 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılırken, "2 ay 20 gün" yerine hesap hatası sonucu "3 ay 10 gün" hapis cezasına hükmolunarak fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı Kanun"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak suça sürüklenen çocuğun 5237 sayılı TCK"nın 151/1, 31/3. maddeleri uyarınca sonuç olarak 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına tayin olunan kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/1-d maddesi gereğince 2 ay süre ile, süre ile ikametgahının bulunduğu belediye ve mücavir alan sınırları içerisindeki internet kafe olarak çalıştırılan yerlere gitmekten yasaklanması tedbirine çevrilmesine karar verilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3- Suça sürüklenen çocuklar ... ve ... hakkında hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, ;iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı, hırsızlık suçu yönünden ise zararın giderildiği ve adli sicil kayıtlarına göre suç tarihinde engel sabıkalarının bulunmadığı gözetilmeden, suça sürüklenen çocukların kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyecekleri hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken “suça konu zararın karşılanmadığı" biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan, yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.05.2017 gününde hırsızlık suçundan hüküm kurulması sırasında TCK"nın 145. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediği yönünden oyçokluğu ile diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY:
Malın değerinin az ya da çok olması, 5237 sayılı TCK"nın 61/1.maddesine göre temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olmakla birlikte, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının aynı Kanun"un 145.maddesinde de özel olarak düzenlenmesi kanun koyucunun hırsızlık suçlarında malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. 145.maddenin gerek ilk şekli gerekse de değiştirilmiş şekli hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını esas almaktadır. 145.maddeye göre faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin suç tarihindeki ekonomik koşullara göre az olması yeterli olup, hakim indirim oranını TCK"nın 3.maddesinde de öngörüldüğü üzere "işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı" olacak şekilde belirlemelidir. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise, malın değerinin azlığı yanında suçun işleniş şekli ve özelliklerinin de dikkate alınması gerekir. 145.maddenin uygulanması sırasında hakime geniş takdir hakkı tanınmış olup, hakim bu hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olayda; suça sürüklenen çocukların şikayetçiye ait kuaför dükkanından 8-10 TL"si civarındaki bozuk parayı çaldıklarının anlaşılması karşısında, suça sürüklenen çocuklar hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145.maddesi uyarınca sanık hakkında hükmolunan cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerekçesiyle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyoruz. Nitekim Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 29/09/2015 gün ve 2015/13-103 esas, 2015/299 karar sayılı ilam ile, 09/05/2017 günlü olup henüz karar yazımı aşamasında bulunan kararında da değer azlığı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 145.maddesinin uygulanması gerektiği kabul edilmiştir.