Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8692
Karar No: 2017/6679
Karar Tarihi: 28.11.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8692 Esas 2017/6679 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/8692 E.  ,  2017/6679 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/02/2016 tarih ve 2015/513-2016/189 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan farklı tarihlerde kullanmış olduğu kredilerinden komisyon ve kredi tahsis ücreti adı altında toplam 4.850 TL kesinti yapıldığını, bu kesintilerin haksız olduğunu ileri sürerek davalıdan faiziyle tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davaya konu edilen tüm kredilerin ticari olduğunu, kesintilerin davacı ile yapılan kredi sözleşmelerine uygun olduğunu, müvekkilinin tacir olduğunu, bu nedenle uygun bir ücret talep edebileceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sözleşmelerin tip sözleşme olduğu, bu sözleşmelerde davacı aleyhine konulan muhtelif masraflar, erken kapama komisyonu ücreti, ipotek fek ücreti alınacağına dair sözleşme hükümlerinin yazılmamış sayılacağı, bu yazılmamış sayılan kalemlerin davalı bankaca tahsil edilmiş olması genel işlem şartına açıkça aykırı olduğu, davalı banka tarafından komisyon ücreti, kredi tahsisi ücreti adı altında toplam 4.850 TL"nin tahsil edildiği, bu kesintilerin iadesi gerektiği, bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, davacının kullanmış olduğu ticari krediler nedeniyle kredi tahis ücreti ve dosya masrafı adı altında yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Ancak, dava konusu kredilerden altı adedi 6098 sayılı TBK"nın yürürlük tarihi olan 01/07/2012 tarihinden önce akdedilmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 1. maddesinde düzenlenen ""Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu"nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona
    erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir."" hükmü uyarınca somut uyuşmazlığa sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın ilgili hükümlerinin uygulanması gerekirken mahkemece, komisyon ve masrafa ilişkin sözleşme hükümlerinin genel işlem koşulu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinde davalı banka tarafından kullandırılan kredi dolayısıyla masraf alınabileceğine dair hüküm olmakla birlikte, miktar ya da oran belirtilmediğinden, dava konusu tüm kredi sözleşmeleri ile kredi kullanımına ilişkin belgeler ekleri ile birlikte getirtilerek, kredi sözleşmesi hükümleri, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde, davalı banka ile diğer bankaların uygulamasına göre, bu tür işlemlere kredi grupları bakımından uygulanan kredi kullandırım adı altında kesilen masraf miktar ya da oranları sorulup, karşılaştırılarak, davalı banka tarafından yapılan kesinti miktarının uygun olup olmadığı veya ne miktarda olduğu, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekmektedir.
    01/07/2012 tarihinden sonra akdedilen kredi sözleşmeleri bakımından yazılmamış sayılan sözleşme hükmünün sözleşmenin uygulanmasında boşluk doğurması halinde, ortaya çıkan sözleşme içi boşluğun, hakim tarafından öncelikle yedek hukuk, bu yoksa MK m. 1 uyarınca örf ve adet hukukuyla, bu da yoksa hakimin hukuk yaratması yöntemiyle doldurulması gerekir. Ayrıca 6102 sayılı TTK"nın 20. maddesi uyarınca tacir olan veya olmayan bir kimseye, ticari işletmesiyle ilgili bir iş veya hizmet görmüş olan tacir, uygun bir ücret isteyebilir. Davalı banka tacir olup dava konusu kredi davalının ticari işletmesiyle ilgili işlemlerindendir. Yine, taraflar arasındaki kredi sözleşmelerinde komisyon alacağı kararlaştırıldığına göre tacir olan davalının verdiği hizmet karşılığında komisyon adı altındaki ücrete hak kazandığının kabulü gerekir. Ancak, sözleşmede kararlaştırılan bu hükümde hangi işlemler için ne oranda komisyon alınacağının belirlenmediği, davalı banka tarafından tek taraflı olarak komisyon ve oranının belirlenmesi durumunda bu oranın aynı tür krediler için diğer bankalarca uygulanan emsal oranlara uygun olması gerekmektedir. Banka kayıtları ile diğer bankaların benzer işlemlerdeki emsal uygulamaları gözetilerek, davalının tahsil ettiği tutarın uygun olup olmadığı konusunda, uzman bilirkişi heyetine dosyanın tevdii ile bilirkişi raporu alınıp, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi