11. Hukuk Dairesi 2016/4220 E. , 2017/6675 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 13/01/2016 tarih ve 2013/120-2016/22 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı iki ortaklı ... Tekstil Ltd. Şti"nin davalı ... ile birlikte ortak olduklarını, aynı zamanda müvekkilinin dava dışı şirketin müdürü olduğunu, ancak 04/02/1998 tarihinde şirketteki tüm hissesini 1.000.000 TL bedelle diğer davalı ..."a noter huzurunda devrettiğini, aynı gün ortakların aldıkları karar ile ...’ın 5 yıl süre ile müdür olarak seçildiğini, ancak yeni ortaklar tarafından müdür tayini işlemlerinin tescil ettirilmediğini ileri sürerek müvekkilinin dava dışı şirket ortaklığından ve müdürlüğünden ayrıldığının tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ..., limited şirketlerde hisse devrinin Ticaret Sicil Gazetesinde ilanının zorunlu olmadığı, ancak hisse devri sonucunda şirket müdürlerinde değişiklik meydana geliyorsa bu hususun tescilinin ve ilanının zorunlu olduğunu, davacının tescil talebinde bulunmaya yetkili olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... (...) Yakun vekili, davacının hisse devrinden sonra dahi şirket adına işlemler yapmaya devam ettiğini, müvekkilinin dava dışı şirketteki ortaklığının kağıt üzerinde kaldığını, devir işleminden 11 yıl sonra dava açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının 04.02.1998 tarihli ... 4. Noterliğinden düzenlenme ... yevmiye numaralı Limited Şirket Hisse Devir Sözleşmesi ile hissesinin tamamını ...’a 1.000,00 TL bedelle devrettiği, aynı tarihte şirketin 04.02.1998 tarihli 4 nolu kararıyla 5 yıl süre ile ...’ın şirket müdürü olarak atandığı ve kendisine münferiden temsil yetkisi verildiği, 11.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda; yeni anılan karar ile yeni müdür tayin edildiği, bu atamanın davacının imza yetkisinin iptali anlamına gelebileceği gibi
yetkinin devam ettiği anlamına da gelebileceği yönünde görüş bildirildiği, diğer davalı ... ile davacının eski eşi ... (...)’ın 1997 yılında evlenmesiyle davacının şirket ortaklığında kalmak istemediği, hayatın olağan akışına göre şirket ortaklığından ve şirket müdürlüğünden ayrılmasının kabul edilmesi gerektiği, aksinin yani şirkete ortak olarak devam ederek müdürlük görevini ifa etmesinin hayatın olağan akışına göre kabul edilemeyeceği, bu nedenle davacının 04.02.1998 tarihi itibari ile şirket müdürlüğünden ayrıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı ... (...) Yakun vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının 02.04.1998 tarihininden itibaren limited şirketinin müdürü olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davacının ... 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2005/483 E. 2006/44 K sayılı dosyasında görülen ceza davasında sahte çek düzenleme eyleminden yargılandığı ve ... Ltd. Şti. emrine düzenlenmiş iki adet çekin sahte olduğunu bilmesine rağmen arka yüzünde ... Ltd. Şti. yetkilisi sıfatıyla ciroyu imzalayıp alışveriş karşılığında ... Tektil Ltd. Şti"ne verdiği gerekçesiyle hakkında sahte resmi senet düzenlemek suçundan mahkumiyet kararı verildiği, suç tarihinin 30/04/1999 ve 30/06/1999 olduğu, ... 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2000-318 E. 2005-303 K sayılı dosyasında görülen ceza davasında sahte fatura düzenlemek suretiyle vergi kaçakçılığı suçundan iade-i muhakeme neticesinde, 1998 yılı suç tarihinde, hissesini devrederek şirket ortaklığı ve yöneticiliğinden ayrılmış olması nedeniyle bu suçtan sorumlu olmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacının sanık sıfatıyla yargılandığı dosyaların kesinleşme durumları da dikkate alınarak verilen kararların TBK"nin 74. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayıcı olup olmadığı ve bu kararların hükme etkisinin değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... (...) Yakun vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.