19. Hukuk Dairesi 2015/1209 E. , 2015/3418 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş olmasıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekilinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı-asıl borçlunun dava dışı bankadan kullandığı kredi borcunu kefil olarak ödeyen müvekkilinin bu alacağını tahsil etmek için yaptığı ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya borcu olmadığını,aksine müvekkilinin davacıya satmış olduğu zeytinyağı fabrikası karşılığında verilen 60.000 TL bono bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle davacı hakkında... İcra Müdürlüğü"nde 2010/981 E. sy. Takip dosyası üzerinden icra takibi yapıldığını, davacının müvekkiline bir miktar nakdi ödeme yaptığını, 04.04.2011 tarihinde dava konusu edilen kredi borcunun ödendiğine dair belge getirdiğini, bunun üzerine 18.04.2011 tarihinde düzenlenen protokolden de anlaşılacağı üzere müvekkiline tüm borçlarını ödedikten sonra bakiye için davacıdan 2000 TL değerinde bono alınarak davacı ile ibralaşıldığını, ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davalının ... şubesinden kullandığı krediye ait borcun davacı tarafından ödendiğinin banka kayıtları ile sabit olduğu, nitekim bu hususun davalının de kabulünde olduğu, ancak davalının söz konusu kredi ödemesinin davacının davalıya olan borcu karşılığında yapıldığını iddia ettiği ve bu iddiasını da 18.04.2012 tarihli protokole dayandırdığı, söz konusu protokolde yapılan ibrada iş bu davaya konu ...İcra Müdürlüğünün 2011/915 sayılı dosyasındaki borçtan dolayı tarafların herhangi bir anlaşmasının olmadığı kanatine varıldığı, bu protokolde davacı tarafından davalının kredi borcunu yatırıldığı... Şubesine yapılan ödemelerden bahsedilmediği, böylece davalı tarafından ileri sürülen protokolün taraflar arasındaki iş bu davaya konu takip için olmadığı kanaatine varıldığı, davacının ödediği kredi borcu kadar alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dava konusu icra takip dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarı üzerinden %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, davacı-kefil tarafından ödenen kredi borcunun davalı-asıl borçludan rücuen tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iİK"nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık davacı-kefil tarafından yapılan ödemelerin taraflar arasında imzalanan 18.04.2011 tarihli protokol kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. Bu hususun saptanabilmesi için hiç şüphesiz borcun doğum anı esas alınacaktır. Daha açık bir anlatımla davacı-kefil tarafından davalı-asıl borçlu adına kredi borcunun ödendiği tarihin tespiti önemli olacaktır. Taraflar arasında imzalanan uyuşmazlık konusu olmayan 18.04.2011 tarihli protokolde “18.04.2011 tarihi itibariyle yukarıda anılanlar dışında tarafların birbirlerine hiçbir nam altında borcu yoktur. Birbirlerini ibra ederler.” denilmiştir. Dava dilekçesinde kredi borçlarının davacı-kefil tarafından ödenen son taksit tarihinin 01.04.2011 ve dava dilekçesine ekli ödeme makbuzlarındaki ödeme tarihlerinin ise protokol tarihi 18.04.2011 tarihinden öncesine ait olduğu anlaşılmıştır. Yine dava dışı ...alınan 22.04.2013 tarihli yazı cevabına göre takip borçlusu davalı ..."e ait kredi borcunun muhtelif tarihlerde yapılan ödemelerle 31.03.2011 tarihinde davacı-kefil ... tarafından 05.04.2011 tarihinde dosya borcunun kapatıldığı bildirilmiş olup bu durumda takip dayanağı kredi borcunun 18.04.2011 tarihli protokol tarihinden önce ödendiği dosya kapsamıyla sabit olmakla dava konusu kredi borcunun da anılan protokol kapsamında kaldığı gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.