9. Hukuk Dairesi 2021/4014 E. , 2021/8198 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale İş Mahkemesi
Davacı, fark ücret ile Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklı bir kısım işçilik alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince 09.07.2020 tarihli kararla, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalı aleyhine açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... Özel Güvenlik ve Koruma Hiz. Ltd. Şti. vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Şirket aleyhine hükmedilen ve davacı aleyhine reddedilen miktarların istinaf kesinlik sırının altında kalması sebebi ile istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davacı vekili süresi içinde temyiz yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince 24.11.2020 tarihli ek kararla, hükmün temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davacının temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi ek kararına karşı, davacı vekilince temyiz yoluna başvurulmuştur.
Dairemizin 21.01.2021 tarihli ilamı ile, Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının onanmasına karar verilmiş, davacı vekili kararın maddi hataya dayandığı gerekçesiyle ortadan kaldırılması isteğinde bulunmuştur.
Maddi hatanın giderilmesi isteğini içeren dilekçe ve ekleri incelendi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 esas, 1988/89 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Yargıtay"ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Somut uyuşmazlık bakımından, davacının Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre belirlenen ücretinin kadroya geçirildiği sırada dikkate alınması ve sonraki dönem ücretlerinin de buna göre belirlenmesi gerekeceğinden, somut dosyada yapılan ücret tespitinin ileriye yönelik etkisinin bulunduğu ve böylelikle verilen hükmün kesin nitellikte olmadığı anlaşıldığından, Dairemizin 21.01.2021 tarihi kararının maddi hataya dayanması sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verildi.
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Temyiz olunan ek karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362. maddesi uyarınca, kesin nitelikte olması nedeniyle, temyiz isteminin Bölge Adliye Mahkemesince reddine ilişkindir.
Dosya içeriğine göre, somut davada yapılan ücret tespitinin ileriye yönelik etkisinin bulunması karşısında verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362. maddesine aykırı olup Bölge Adliye Mahkemesince verilen 24.11.2020 tarihli EK KARARIN BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi.
Hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bakanlığa ait işyerinde davalı şirket nezdinde güvenlik görevlisi olarak 2018 yılı Nisan ayına kadar çalıştığını, daha sonra sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönemde Öz Güvenlik -İş Sendikası’na üye olduğunu, Sendika ile davalı Şirket arasında 01.05.2016 – 31.12.2018 tarihleri arasını kapsayan Toplu İş Sözleşmesinin Yüksek Hakem Kurulu kararı ile bağıtlandığını, ancak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin uygulanmadığını ileri sürerek, fark ücret ve Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklı bir kısım alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davacının kadroya geçmeden önce alt işveren işçisi olarak çalıştığı dönem için tüm ücret ve alacaklarından vazgeçtiğine dair taahhütname verdiğini, davacının kadroya alınmadan önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca tüm alacaklarından feragat ettiğini, bu hususun davacının sürekli işçi pozisyonunda kadroya alınarak istihdam edilmesinde yasal şart olarak kabul edildiğini, ayrıca ihale makamları olduklarını ve dava konusu alacaklardan sorumlu olmadıklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Özel Güvenlik ve Koruma Hiz. Ltd. Şti. vekili, davacının herhangi bir alacağının olmadığına dair taahhütname verdiğini, tek işverenin diğer davalı Kurum olduğunu, tüm ücret alacaklarından davalı İdarenin sorumlu olduğunu, 24.12.2017 tarihli ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 127. maddesi gereği davacının kadroya alınmadan önce 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye eklenen maddeler uyarınca tüm alacaklarından vazgeçtiğini ve feragat ettiğini kabul ettiğini, bu hususun davacının sürekli işçi pozisyonunda kadroya alınarak istihdam edilmesinde yasal şart olarak kabul edildiğini ve uygulanacak Toplu İş Sözleşmesi hükümlerinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlara ve aldırılan bilirkişi raporu raporuna dayanılarak davacının, 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile değişik 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin geçici 23 ve 24. maddeleri kapsamında, alt işveren nezdindeki geçici işçi pozisyonundan doğrudan davalı Bakanlık bünyesinde sürekli işçi pozisyonuna geçmek istediği, bu doğrultuda yasal düzenlemenin aradığı sulh sözleşmesini imzalayıp davalı Bakanlığa ibraz ettiği, belirtilen sebeple alt işverende geçen çalışmalardan kaynaklı alacaklar yönünden davalı İdarenin sorumluluğunun bulunmadığı, ancak feragat beyanının sadece İdare yönünden geçerli olduğu, davalı Şirketin dava konusu alacaklardan sorumlu olduğu gerekçesiyle, davalı ... yönünden davanın reddine, diğer davalı aleyhine açılan davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili ve davalı ... Özel Güvenlik ve Koruma Hiz. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf incelemesine esas miktarın karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı kapsamında kaldığı gerekçesiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-b maddesi uyarınca davacının ve davalı Şirketin istinaf başvurularının hükmün kesin nitelikte olması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Miktar veya değeri istinaf kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 341/2. maddesi uyarınca istinaf edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
6100 Sayılı Kanun"un 341. maddesinin 3. fıkrası gereğince alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, istinaf kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
Dosya içeriğine göre; 01.05.2016 - 31.12.2018 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklı alacak talepli somut davada, işçinin ücretinin Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre belirlendiği, 2018 yılı Nisan ayında daimi işçi kadrosuna geçen davacının mevcut ücreti ile kadroya alındığı ve kadroya alındıktan sonraki ücret tespitinin de mevcut ücret üzerinden belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, somut dosyada belirlenen ücretin kadroya geçirilme tarihinden sonraki dönem için de işçinin alacaklarının hesabını etkileyecek olması karşısında; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemez. Belirtilen sebeple, İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin olmadığından; Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusu yönünden işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, başvurunun kesinlik sebebi ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.