Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4299 Esas 2017/8555 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4299
Karar No: 2017/8555
Karar Tarihi: 17.11.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/4299 Esas 2017/8555 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/4299 E.  ,  2017/8555 K.

    "İçtihat Metni"



    Davacı tarafından, davalılar aleyhine 26.03.2015 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesine ilişkindir.
    Mahkemece, görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Davacı ve davalı ... hükmün verilmesinden ve kararı temyizinden sonra 23.10.2017 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
    Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu doğrultudadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.5.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararı)
    Bu nedenle kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 17.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.