Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1354
Karar No: 2015/7562
Karar Tarihi: 25.11.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/1354 Esas 2015/7562 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/1354 E.  ,  2015/7562 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili şirketin kaynak elektrodu ve kaynak makineleri ürettiğini, bu faaliyetleri çerçevesinde zaman zaman tanıtım amaçlı yurtiçi ve yurtdışı fuarlara katıldığını, davalı şirketin ise uluslararası fuar organizasyonu işi ile uğraştığını, müvekkili ile arasında bu sebeple ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili ile davalı şirket arasında, 13-16.10.2012 tarihlerinde ..."da düzenlenecek olan ... Yapı ve Yapı Malzemeleri Fuarı"na katılım konusunda görüşme yapıldığını, bu görüşmelerin ardından, davalı şirket tarafından çok sayıdaki benzer işlemlerde kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlanan katılım formunu 01.06.2012 tarihinde müvekkili şirkete gönderildiğini, ancak yönetimden kaynaklanan bazı sebeplerle müvekkili şirketin bu fuara katılmama kararı aldığını, müvekkili şirket çalışanı ..."ın bu kararı, 13.06.2012 tarihinde davalı şirkete e-mail yoluyla bildirdiğini ve katılımın iptal edilmesini istediğini, davalı şirket tarafından fuar katılımının iptal edilemeyeceği, ancak sözleşmenin başka bir fuara katılım için kaydırılabileceğinin bildirilmesi üzerine bu kez, ..."daki fuar yerine 02-05.09.2013 tarihlerinde ..."de düzenlenecek olan ... Uluslararası Petrol ve Doğalgaz Fuarı"na katılım konusunda karşılıklı anlaşmaya varıldığını, bu görüşmeye istinaden sözleşmenin bu şekilde düzeltilerek taraflarca imzalandığını, katılım ve stant bedeli olarak da 16.024 USD"nin belirlendiğini, bu sözleşme uyarınca .... Fuarı yerine anlaşmaya varılan ... Fuarı için ödeme planına göre belirlenen ilk iki taksidin müvekkili şirket tarafından davalı şirkete ödendiğini, son taksidin ise ödeme tarihinin 05.07.2013 olduğunu, ancak bu sırada davalı şirket tarafından, ... fuarına ilişkin olarak 16.10.2012 tarihli faturadan kaynaklanan 9.612,00 USD bedelli stant bakiye alacaklarının bulunduğu iddiasıyla müvekkil şirket aleyhine .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/2363 E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, bir yanlışlık yapıldığı düşünüldüğünden davalı şirket ile müvekkili şirketin görüştüğü sırada davalı şirket tarafından müvekkili şirket hesaplarına haciz konulduğunu, müvekkili şirketin borçlu olmadığı halde haciz tehdidi altında icra dosyasına ödeme yapmak zorunda kaldığını, davalı tarafın, müvekkili tarafından imzalanmayan, koşullarında anlaşmaya varılmayan ve yürürlüğe girmeyen bir forma dayanarak, ... fuarına katılınmadığı ve ... Fuarı yerine
    ... Fuarı"na katılım konusunda anlaşmaya varıldığı halde, katılmadıkları fuar organizasyonundan kaynaklı alacak nedeniyle yapılan icra takibi neticesinde hakkı olmayan bir parayı tahsil ettiğini ve haksız kazanç sağladığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığı halde ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/2363 E. sayılı dosyasında ödemek zorunda kaldığı 21.303,44 TL"nin ödeme tarihi olan 08.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve % 20"den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında, 13-16.10.2012 tarihlerinde ..."da yapılacak olan ...Yapı ve Yapı Malzemeleri Fuarı"na davacı şirketin katılımcı olmasına ilişkin 01.06.2012 tarihli fuar katılım sözleşmesi imzalandığını, davacı şirketin, bu fuar katılım sözleşmesi ile toplamda 9.612,00 USD"yi dört taksitte ödemeyi taahhüt ettiğini, ancak bu bedelin ödenmemesi üzerine davacı tarafa .... Noterliği"nin 29.08.2012 tarih ve 20329 yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, ihtarname ile fuara katılım sözleşmesinin 3. maddesi uyarınca, sözleşmenin ödeme ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve vadesi geçen ödemeleri yapmaları hususlarının ihtar edildiğini, ihtarnamenin 03.09.2012 tarihinde davacı tarafa tebliğ edildiğini, ancak davacı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirerek anılan fuar organizasyonunu gerçekleştirdiğini, ardından davacı tarafın ödemediği sözleşme bedeline ilişkin olarak 06.10.2012 tarihli 9.612,00 USD bedelli ve 300423 sayılı faturanın düzenlendiğini, davacı tarafın bu faturayı ödememesi sebebiyle,.... İcra Müdürlüğü"nün 2013/2363 E. sayılı dosyasında fatura alacağına dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattıklarını, davacı tarafın takibe süresi içinde itiraz etmemesi sebebiyle takibin kesinleştiğini, haciz işlemi yapıldığını, kalan borcun da Mart ayında davacı tarafça dosyaya ödendiğini, 01.06.2012 tarihli ... Yapı ve Yapı Malzemeleri Fuarı Katılım Sözleşmesi ve 09.12.2012 tarihli ... Uluslararası Petrol ve Doğalgaz Fuarı Katılım Sözleşmeleri"nin ayrı sözleşmeler olduğunu, birinin diğeri yerine ikame edildiğine dair tarafların yazılı bir mutabakatı olmadığını, davacı tarafın 01.06.2012 tarihli ... Yapı ve Yapı Malzemeleri Fuarı Katılım Sözleşmesi"nden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; uyuşmazlığın, .... İcra Müdürlüğü"nün 2013/2363 E. sayılı icra dosyasında, davacı tarafça davalı tarafa ödenmek zorunda kalındığı iddia edilen ve bakiye fuar katılım ve stant bedelinden kaynaklanan borcun bulunup bulunmadığı, davalının alacaklı olup olmadığ ve ödenen bedelin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği hususlarına ilişkin olduğu,.... İcra Müdürlüğü"nün 2013/2363 E. sayılı dosyasında, alacaklının davalı olduğu faturaya dayalı, bakiye stant alacağı olan 9.612,00 USD asıl alacak ve 102,48 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 17.129,18 TL"nin tahsilinin talep edildiği, icra dosyasına yapılan ödemelere ilişkin reddiyat makbuzlarının bir kısmının icra dosyasında bulunduğu, davacının istirdat talebinin yerinde olup olmadığı ve borcu olmadığı halde icra dosyasına ödeme yapıp yapmadığı hususlarının tespiti amacıyla, tarafların ticari defterlerinin incelenmesi için uzman bilirkişi heyetinden rapor alındığı, alınan bilirkişi kök ve ek raporlarının hüküm kurmaya elverişli bulunduğu, taraflar arasında 01.06.2012 tarihinde imzalanan ... Yapı ve Yapı Malzemeleri Fuarı Katılım Sözleşmesi"nin iptaline dair taraflar arasında
    yapılmış yazılı ve imzalı bir mutabakatın bulunmadığı, daha sonra 09.12.2012 tarihinde imzalanan ... Uluslararası Petrol ve Doğalgaz Fuarı Katılım Sözleşmesi"nde de ilk sözleşmenin iptaline dair bir ibarenin bulunmadığı, bu nedenle davacı tarafın iddialarına itibar edilemeyeceği ve davacının davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 27.06.2003 tarih ve 2001/1 E., 2003/1 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere; Bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. (Fatura ve dava tarihinde yürürlükte olan 6102 sayılı TTK"nın m. 21/2.) Bu hüküm, fatura içeriğinden kabul edilen hususlara ilişkin olarak, faturayı düzenleyenin lehine; adına fatura düzenlenenin aleyhine bir karine getirmektedir. Bu karine, faturanın ispat gücüne yönelik bir düzenlemeyi ortaya koymaktadır. Diğer anlatımla, fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturanın adına tanzim edilen aleyhine ispat vasıtası olması, yani, faturayı alan kişinin fatura kendinden sadır olmamakla birlikte aleyhine delil teşkil etmesi TTK"nın 21. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ve yukarıda ayrıntısı açıklanan bu karineden kaynaklanmaktadır. İşin bedeli sözleşme kurulurken kararlaştırılmış olup, fatura ise bu aşama ile ilgili değil, ifa safhası ile ilgili bir belgedir. Fatura öncesinde taraflar arasında borç doğurucu hukuki ilişkinin bulunması, faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Faturayı alan (faturayı defterlerine kaydetmemesi koşulu ile) akdi ilişkiyi inkâr ettiğinde, faturayı gönderenin önce akdi ilişkiyi kanıtlaması gerekir. Fatura, sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. 6102 sayılı TTK"nın 21. maddesinin 2 ve 3. fıkrasındaki karine aksi ispat edilebilen adi bir karinedir. 2. fıkra gereği sekiz gün içinde faturaya itiraz edilmesi durumunda fatura içeriğinin doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerekir. Taraflar arasında bu tür bir sözleşme ilişkisi yoksa, düzenlenen belge fatura değildir. Bu belge belki icap olarak kabul edilebilir ki, buna itiraz edilmemesi, anılan 21/2. madde hükmü anlamında sonuç doğurmaz. Öte yandan, sadece faturanın tebliğ edilmiş olması akdi ilişkinin varlığını ispatlamaz. Karşı tarafın akdi ilişkiyi inkâr etmesi halinde tacir, öncelikle akdi ilişkiyi başkaca delillerle ispatlamalıdır. Akdi ilişkinin ispatlanamaması halinde faturanın anılan fonksiyonundan yararlanma imkanı yoktur. Faturanın ispat aracı olması, ancak niteliği gereği faturaya geçirilmesi gereken bilgiler (olağan içerik) hakkında geçerlidir.Sözleşmenin ifa safhasıyla ilgili olarak düzenlenen faturanın şekli ve kapsamının ne olması gerektiği konusunda, Türk Ticaret Kanunu"nda özel bir hüküm bulunmamakta, anılan Yasa"nın 21. maddesinde neyi ifade ettiği açıklanmaksızın faturanın içeriğinden söz edilmektedir. Faturanın zorunlu içeriği ve şekil şartlarına ilişkin ayrıntılı düzenleme Vergi Usul Kanunu"nda yer almaktadır. Faturanın olağan içeriği, akdin ifası ile ilgili hususlarla sınırlıdır (VUK"nın m. 230). Dolayısıyla, faturanın içeriği, faturanın bu temel niteliğine uygun olmadığı takdirde, sekiz günlük itiraz süresinin geçirilmesi bu hususları yazılı delil haline getirmez. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin
    sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur. Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. (Geniş bilgi için Bkz: Prof. Dr. Sami Karahan, Ticari İşletme Hukuku, 23. Baskı, Eylül 2012, Konya; Sh 111 vd.)
    Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir.Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi,değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür.Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya ... aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur. Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun (faturayı defterine kaydetmemek ve hizmet almadığını savunmak suretiyle), kabul etmemesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi halinde (faturaları deftere kayıt öncesinde ya da sonrasında itiraz ve iade etsin ya da etmesin) alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK"nın 222. (6762 sayılı TTK"nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.
    Somut olayda davacının, davalı tarafından düzenlenen 16.10.2012 tarih ve 9.612,00 USD bedelli faturayı ticari defterlerine kaydetmiş olduğu, faturaya süresinde itiraz ve iade ettiğine ilişkin savunma ve delil ileri sürmediği de dikkate alındığında, davalının alacağının varlığının HMK"nın 222. maddesi uyarınca ispatlanmış olduğunun kabulü gerekmektedir.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi