11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8655 Karar No: 2017/6666 Karar Tarihi: 28.11.2017
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/8655 Esas 2017/6666 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/8655 E. , 2017/6666 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 15/01/2016 tarih ve 2014/526-2016/38 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan taşınmaz satın almak için şahsi kredi kullandığını, müvekkilinin kullandığı gayrimenkul kredisi nedeniyle, davalı bankanın kredi sözleşmesinin bir örneğini ve ödeme planını müvekkiline vermediğini, kullanılan kredi nedeniyle müvekkilinin hesabından komisyon tahsilatının yapıldığını, müvekkilinin davalı bankadan kesilen komisyon tahsilatının kalem kalem ayrıştırılarak kendisine bilgi verilmesini defalarca istediğini, davalı banka tarafından bilgi verilmediğini, davalı bankaya gönderilen ihtarnameye cevap verilmediğini ileri sürerek haksız alınan bedellerden fazlaya dair haklarının saklı tutulması kaydı ile banka hesabına girdiği tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte şimdilik 2.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; dava konusu kredinin ticari kredi olduğu, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava kredi sözleşmesine dayalı olarak alınan komisyon bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Davacının kullandığı kredinin ticari kredi olduğu, taraflar arasındaki sözleşmede belirtildiği gibi, bankanın müzekkere cevabından da açıkça anlaşılmaktadır. Görev hususu kamu düzeninine ilişkin olup, yargılamanın her safhasında re"sen gözetilmelidir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4/f hükmü “Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır.” şeklinde olup, mahkemece uyuşmazlığın ticari kredi sözleşmesinden kaynaklanan ticari dava niteliğinde olduğu nazara alınarak görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz başvuru harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.