20. Ceza Dairesi 2016/1685 E. , 2016/2530 K.
"İçtihat Metni"İtirazla İlgili Mahkeme Kararı : Ağır Ceza Mahkemesi"nin İtiraza Konu Olan Sanıklar
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER :
Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanıklar hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesi"nce yapılan yargılama sonucu 16.09.2015 tarihinde 2015/152 esas ve 2015/382 karar sayı ile verilen mahkûmiyet hükümleri sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizce 09.03.2016 tarihinde 2015/16444 esas ve 2016/1386 karar sayı ile sanıklar hakkındaki hükümlerin bozulmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca Dairemizin kararına itiraz edilmiştir.
B) İTİRAZ NEDENLERİ :
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itiraz yazısında özetle; "Nitekim bozma kararına konu somut olay irdelendiğinde; konunun (PVSK m.9, 4)Arama Yönetmeliğinin 18 vd.m.8,9 25. ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 24.m), kolluğun bir arama emri veya kararı gerekmeksizin arama yapabileceği Anayasa ve yasaların emredici hükümleri ile "denetim" adı altında kolluğun kendiliğinden yapacağı işlemlere dayalı olarak; polisin haklarında, uyuşturucu madde ticareti yaptıklarına dair ihbar olan sanıklar hakkında başlatılan soruşturma kapsamında, ihbarda bildirilen yerde, kişilere uyuşturucu madde satışı yaptıkları belirlendiğinden, görevlilerin kesintisiz izleyerek eylemi gerçekleştirmekte oldukları esnada görevlilerce kimlik tespiti yapılan sanıkların üzerinde yapılan aramada, da "Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan uyuşturucu maddelerin ele geçirilmesinde suçüstü halinin kesilmediğinden durumun; suçüstü haline bağlı yakalama yetkisini düzenleyen hükümler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirdi. Burada konunun arama kurumu yerine bu gibi halleri düzenleyen CMK" nın 90/2.madde gereğince herhangi bir kişi veya makamın yazılı emrine gerek bulunmamaktadır. Somut olayın koşulları dikkate alınarak incelendiğinde de uygulanan ceza muhakemesi tedbirinin sanığın özel yaşam alanını ihlal etmediğinden, ortada yasak ve hukuka aykırı bir delil de bulunmamaktadır.
Kaldı ki; 5271 sayılı CMK"nın 2/e-j, 161 ve 2559 sayılı PVSK"nın Ek 6. maddeleri uyarınca, olayın hemen akabinde durum güvenlik görevlileri tarafından nöbetçi Cumhuriyet savcısına bildirilmiş ve onun talimatları doğrultusunda olaya el konularak soruşturmaya başlanmıştır.
Artık suçüstü halinin bulunduğu ve şüphelinin suç delillerini yok etmesi söz konusu olabileceğinden, suç delillerinin görevliler tarafından sanıkların yakalanmasından sonra, durum derhal nöbetçi Cumhuriyet savcısına bildirilerek görevli Cumhuriyet savcısının talimatları doğrultusunda hareket edilerek suçlu ve suç konusu eşyalar muhafaza altına alınmıştır. El koyma işlemi üzerine aynı gün işlem yetkili ve görevli hakim tarafından onaylanmıştır. Bu nedenle yapılan işlem hukuka uygundur. Elde edilen kanıtların hükümde değerlendirilmesinde bir engel bulunmamaktadır.
Yukarıda arz ve izah edilen gerekçelerle sanıklardan suçüstü hükümleri uyarınca elde edilmiş olan delillerin hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi ve sanıklar hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün onanması gerektiği kanaatindeyiz." gerekçesiyle sanıklar hakkındaki hükümlerin bozulması istenmiştir.
C) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ :
Dairemizin itiraza konu kararının, itiraz yazısında ileri sürülen tüm nedenler tartışılıp değerlendirilerek verildiği ve kararda bir yanlışlık bulunmadığı anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazı yerinde görülmemiştir.
İtirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesine karar vermek gerekmektedir.
D) KARAR : Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın itirazının yerinde görülmediğine,
2- 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, itirazın incelenmesi için dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na GÖNDERİLMESİNE, 27.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.