15. Ceza Dairesi 2020/11762 E. , 2021/1767 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi 14.03.2018 tarih 2017/74 esas, 2018/105 karar ile;
1-TCK 158/1-d, 62/1, 52/2, 51, 51/3 maddeleri gereği mahkumiyet hükmünün Esastan reddine,
2- TCK 204/2, 204/3, 62/1, 53, 53/5 maddeleri gereği mahkumiyet hükmünün sanık lehine düzeltilerek esastan reddine
İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetlerine dair hükümlerinin sanık müdafi tarafından istinafı üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13.Ceza Dairesi’nin verdiği nitelikli dolandırıcılık suçunda esastan reddi, resmi belgede sahtecilik suçunun ise düzeltilerek esastan reddine dair hükümler sanık müdafi tarafından yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
7249 sayılı yasa 10. maddesi ile 1136 sayılı Avukatlık Yasası 59. maddeye eklenen; "Avukatların, avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları hakkında 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 286. maddesinin ikinci fıkrası uygulanmaz." şeklindeki yasal düzenlemenin 11.07.2020 tarihinde yürürlüğe girdiği, usul hukukunda yapılan değişiklikliklerin "derhal uygulanma prensibine" tabi olduğu ancak bu durumun yasa yürürlüğe girmeden evvel verilen "kesinleşmemiş ve kesin olarak verilmemiş" hükümler bakımından derhal uygulanabileceği, bu tarihten evvel kesinleşmiş yahut kesin olarak verilmiş hükümlerde uygulama imkanının bulunmadığı, ayrı bir yasal düzenleme ile Avukatlık Yasası"nda kesin olarak verilmiş hükümlere de uygulanabileceği yönünde bir istisna yer almadığı, bu kapsamda 7249 sayılı yasa 10. maddesi ile gelen değişikliğin 11.07.2020 tarihinden sonra verilen hükümler için derhal uygulanır olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
7249 sayılı yasanın 10.maddesinin 11.07.2020 tarihinden sonra verilen hükümler için temyiz yolunu açtığı, 17.10.2018 tarihli hükmün karar tarihi itibarı ile kesin nitelikte olup temyizi kabil olmadığı, sanık müdafinin 13.07.2020 tarihinde hükmü temyiz hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz taleplerinin 5271 sayılı CMK’nın 298. maddesi gereğince REDDİNE, 23.02.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy)
Karşı Oy:
7249 sayılı Kanunla değişik 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 59. maddesi avukatların görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı verilen BAM kararlarına yönelik temyiz hakkını 11/07/2020 tarihinde usul kanunundaki değişiklikle vermiştir. Her ne kadar usul kanununda sanık avukata bu hak verilmiş ve usul hükümleri geçmişe şamil olunmaz ise de; verilen temyiz hakkı usul Hukukunun maddi sonuç doğurabilecek hükümlerdir. Temyiz hakkının varlığı veya yokluğu, temyiz sonucu BAM tarafından verilen kararla ceza azaltılabileceği gibi ceza verilmemesi de söz konusu olabilir. Bu durum maddi olgu olan maddi bir hak elde etme sonucu doğuracaktır. Temyiz hakkı verilmekle BAM denetimi yanında yüksek ve son mercii olan Yargıtay denetimine sahip olması yine maddi sonuç doğuracaktır.
Maddi ceza hukuku ilkeleri; bir eylemin suç olup olmadığını ve bunların ne tür cezaların uygulanacağını belirler.
Temyiz etme hakkıyla, hem denetim vasıtaları arttırılmakta hemde yüksek ve son denetim mercii olan Yargıtay"a verilmektedir. Bu şekliyle yargılama kuralları, öngörülen cezaları etkilediği gibi belki de cezaları tamamen ortadan kaldırabilecektir. Bu hususta sanığın lehine maddi hukuka ilişkin sonuç doğurmaktadır.
Oysaki salt ceza usul hükümleri ise; işlendiği iddia edilen suçun ortaya çıkarılması için uygulanacak yöntemleri öngörür.
Sonuç olarak temyiz hakkıyla; bir eylemin suç olup olmadığını, suç için öngörülen cezanın, miktarını değiştirebilmesi gibi sonuçlar doğurabilecektir. Ayrıca uygulamada birliği sağlayacaktır. Yine suçtan ve ceza kanuniliği gerçekleştireceği kanaatiyle, önceki tarihli dosyalarından temyiz incelemesinin yapılması görüşünde olduğundan çoğunluk görüşüne katılmıyorum.