Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/2687 Esas 2011/19375 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/2687
Karar No: 2011/19375

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/2687 Esas 2011/19375 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2011/2687 E.  ,  2011/19375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 21/05/2010
    NUMARASI : 2010/139-2010/897

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Alacaklının 10.06.2008 tarihinde borçlu E.G.aleyhine başlattığı takibin kesinleşmesi üzerine, şikayetçinin taşınmazına 24.03.2009 tarihinde haciz uygulanmıştır. Açılan şufa davası sonucu takipten önce Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 10.04.2008 tarih ve 2007/451 Esas, 2008/105 Karar Sayılı ve 11.04.2008 günü kesinleşen ilamı ile taşınmazın borçlu adına olan tapu kaydı iptal olunarak şikayetçi adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Bu maddi olgular karşısında, tapuda tescil işlemi yapılmadığından, taşınmazda hak sahibi olmadığı kesinleşmiş mahkeme ilamı ile sabit olan borçlunun borcu nedeniyle taşınmaza 24.3.2009 tarihinde haciz konulması doğru değildir.
    Dairemizin uygulamada kararlılık gösteren içtihatlarında vurgulandığı gibi; haciz tarihi mülkiyetin tespiti açısından önem arzeder ise de, somut olayda gözlendiği gibi takipten ve hacizden önce kesinleşen mahkeme ilamı ile mülkiyet hakkının sona ermesi durumunda, tapu kaydının aleniyeti kadar hukuki değer arzeden kesinleşmiş mahkeme kararının (ilamın) da göz ardı edilmesi mümkün değildir. Zira şikayetçi malikin taşınmazın kendisine ait olduğunu ispat açısından elindeki kesin hüküm karşısında (muhkem kaziye) başvurabileceği başka bir hukuki yol yoktur. Hal böyle olunca, haciz tarihinden önce kesinleşen mahkeme ilamı ile taşınmaz mülkiyetini kazanan şikayetçinin isteminin kabulüne karar verilmesi yerindedir.
    Yukarıda esas ve karar nosu yazılı mahkeme ilamında taşınmazın borçlu adına olan " 27/2315 hisseye ait mevcut tapu kaydının iptali ile , aynı hissenin 54/4630 hisse kabulü ile bu hissenin 27/2315 hissesinin davacı Y. B.adına, 27/2315 hissesinin davacı  (şikayetçi) I.Ç. adına tapuya kayıt ve tesciline" karar verildiği görülmektedir.Bu durumda mahkemece, taşinmaza konan haczin, anılan ilamda borçlu lehine hüküm altına alınan taşınmaz payına hasren kaldırılması gerekirken, şikayetçi olmayan Y. B.li"ye isabet edecek payı da kapsar biçimde  taşınmazdaki haczin tamamen kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir.
     SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.