Abaküs Yazılım
İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/749
Karar No: 2022/560
Karar Tarihi: 06.10.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/749 Esas 2022/560 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/278 Esas
KARAR NO : 2022/657
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 21/04/2021
KARAR TARİHİ : 16/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesinde özetle; .Davacı alacaklı müvekkil şirket ... Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. 1994 yılından bu yana ...nun ... sicil numarasına kayıtlı olarak faaliyet gösterdiğini, davalı ...'ın 08.01.2014 tarihinde şirket sermayesinin 4.500,00 TL sini ... 'dan devralarak şirket ortağı olduğunu, 18.08.2016 tarihinde alınan karar ile de şirket sermayesinin 10.500.00 TL'lik kalan kısmına sahip diğer ortak ... ... ile birlikte şirketi 10 yıl süre ile münferiden temsile yetkili müdür seçildiğini, 15.12.2020 tarihinde ise .... Noterliğinin ... yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile davalı müvekkil şirketteki 4.500,00 TL'lik hissesini tüm hak ve borçlarıyla ... ...'a devrettiğini, hisse devri müvekkil şirketin 15.12.2020 tarihli ve 7 numaralı kararı ile genel kurulca kabul edildiğini ve şirket pay defterine işlendiğini, davacı müvekkil şirketin 16.12.2020 tarihli ve 8 numaralı genel kurul kararı ile davalının şirket müdürlüğü görevi sona erdirildiğini ve ... ...,... ... ile birlikte şirketi temsil ve ilzama münferiden yetkili müdür seçildiğini, davalı 15.12.2020 tarihli hisse devri işleminden iki gün sonra müdürlük yetkisinin sonlandırılmasının ertesi günü 17.12.2020 tarihinde, müvekkili şirketin Türkiye ... A.Ş. Bahçekapı Şubesindeki ... numaralı hesabından 130.000,00 TL para çektiğini, salt davacı müvekkil şirketin alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve likit olan alacağın %20'sinden az olmakak icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etiklerini, davanın kabulüne ve vaki itirazın iptaline, takibin devamı ile davalı aleyhinde %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama - giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket her ne kadar 1994 senesinde kurulmuş olarak görünse de bu şirketin evveliyatının 1960'lara gittiğini, söz konusu işletmenin 3 kardeş, ... ..., davalı müvekkili babası ... ve ... tarafından evvelinde kasar olarak kurulduğunu, hep birlikte bu aile işinde çalışan 3 kardeş işler büyüyünce 05/05/1980 senesinde bu işi bir şahıs firmasına çevirdiğini ... ... ... olarak faaliyete geçirdiğini ve bu şirkette yine hep beraber çalışmaya devam ettiklerini, müvekkili ... da 1972 yılından itibaren kendisi 14 yaşında iken bu kasapta babasının ve amcalarının yanında çalışmaya başlatığını, ...'ın oğlu ...'ın da bu kasapta müvekkilinden önce çalışmaya başladıklarını ve aralıksız olarak her iki kardeş çocuğunun bu şirkette babaları ve amcaları ile birlikte uzun yıllar çalıştığını, 3 kardeşten ... ...'ın oğlu ... ...'ın ise burada çalışmadığını, başka işler kurduğunu ve hiç birinde muvaffak olmadığını, kardeşlerin 1994 senesinde ...'ni kurmaya karar verdiklerini ancak 2020 senesi sonlarında ... ...'ın oğlu ... ...'ın kasapta bir fiil çalışmak istediğini bildirdiğini bunun üzerine hem müvekkili ... hem de diğer amca oğlu ...'ın işi bilmeyen ve daha önce kasapta bir fiil çalışmamış ... ... ile çalışmak istemediklerini ve ayrılmaya karar verdiklerini, tarafların yıllardır olduğu gibi herhangi bir yazılı evrağa gerek duymadan konuşarak anlaştığını ve müvekkili ...'ın şirkette bulunan hisselerini amcası ... ...'ın oğlu ... ...'ın şirkette bulunan hisselerini amcası ... ...'ın oğlu ... ...'a 15/12/2020 tarihinde devrettiğini, hisselerin devri sonrası ...'ın müvekkilinden konuşularak anlaşıldığı şekli ile bankadaki parayı çekmesini istediğini, müvekkilinin hisselerini devrettiğini, parayı çekemeyebileceğini söylediğini, ... ...'ı arayarak durumu sorduğunu, ... ...'ın da tescilin henüz yapılmadığını bu nedenle parayı çekebileceğini söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin parayı çektiğini, müvekkilinin parayı çektikten sonra ... ile birlikte şirkete gittiğini, paranın 48.000,00 TL'sini ... ...'ın nezdinde şirket kasasına konduğunu geri kalan 82.000,00 TL'nin 41.000,00 TL'sini ...'a verdiğini geri kalanı da kendisi aldığını, aile şirketi içinde güvene dayalı işlem yapan müvekkili aleyhine açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava hukuksal niteliği itibariyle itirazın iptalinden ibarettir.
6100 sayılı HMK'nun 313.maddesi gereğince sulh görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşme olduğu, aynı yasanın 313/4. maddesine göre sulhun şarta bağlı olarak da yapılabileceği düzenlenmiştir.
Yine 6100 sayılı HMK'nun 315/1.maddesi “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” şeklinde düzenlenmiştir.
HMK 331.maddesi uyarınca davanın konusuz kalması halinde hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumlarına göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği belirtilmiştir.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu 22. maddesinde, davadan feragat ya da davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınacaktır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; Davacı vekilinin 22/08/2022 tarihli sulh dilekçesi ile 16/11/2022 tarihli duruşmada sulh olduklarını, davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davacı vekilinin sulh olmaya yetkili olduğu, bu nedenlerle davanın sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Tarafların Sulh olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunun 22.maddesi gereğince 2/3 oranınında alınması gereken 6.110,60- TL harçtan peşin alınan 1.620,58-TL harcın mahsubu ile artan 4.490,02-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Taraflar yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmekle tarafların yaptıkları yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4-HMK'nın 333. maddesi gereğince, mahkeme veznesine depo edilen gider avansından kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesi ile birlikte yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı HMK'nın 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ... Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.16/11/2022

Katip ...
¸e-imzalıdır



Hakim ...
¸e-imzalıdır





Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi