11. Hukuk Dairesi 2016/4430 E. , 2017/6659 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/11/2015 tarih ve 2008/666-2015/824 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davacı bankanın temettü hariç ortaklık haklarıyla yönetimi ve denetiminin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından devralındığını, Genel Kurul Kararı ile bankayı zarara uğratan yönetim kurulu üyeleri aleyhine mali mesuliyet davasının açılmasına karar verildiğini, davalıların 10.000.000,00 USD"lik zarara yol açtıklarını, davalıların görevlerini kötüye kullanmaları sonucu banka zararına sebebiyet verdiklerinin sabit olduğunu ileri sürerek şimdilik 20.000,00 USD zararın faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... ve vefat eden davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalıların sorumluluğunun TTK 336. maddesinde yazılı hukuksal olguların varlığına dayandırıldığını, davanın açılabilmesi için şirket genel kurulu tarafından hukuka uygun karar alınmasının zorunlu olduğunu, davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, davalılar aleyhine açılan ceza davasının, davalıların banka zararını ödemeye mahkum edilmesi suretiyle karara bağlandığını, bu davanın mükerrer açıldığını, kredilerin şirketlerin kredibilitesine göre verildiğini, bahse konu kredinin teminata dayandırılmadan verilerek sonucunda kredinin ödenmemesi varsayımında, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğundan bahsedilmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılar ..., ... ve ... vekilleri cevap dilekçelerinde; huzurdaki davanın, sorumluluk davası olduğunu, davaya konu raporların tanzimi esnasında, banka yetkililerinin ifade ve görüşlerinin alınmadığı, raporların haksız ve hukuka aykırı olduğunu, sorumluluk için gereken kusurun gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... ve vasisi ... kendilerine usulüne uygun tebligat yapılmış olmasına rağmen davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; ceza mahkemesi yargılaması sonunda davacının zararının hüküm altına alındığı anlaşıldığı, işbu davada TTK 336. maddesine dayalı olarak talepte bulunulduğu, dolayısıyla ceza davası ve işbu davadaki davanın hukuki nedenlerinin farklı olduğu, bankacılık ilkelerine aykırı olarak kullandırılan ve kredi borçlusundan tahsil edilemeyen alacak nedeniyle davalı yönetim kurulu üyelerinin mevcut zarardan müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve mahkemece hükmedilen temerrüt faizinin, kamu bankalarının USD cinsinden 1 yıl vadeli mevduat hesabına uyguladıkları en yüksek faiz oranı olarak anlaşılacak olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.