Abaküs Yazılım
İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/725
Karar No: 2022/626
Karar Tarihi: 07.10.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/725 Esas 2022/626 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO : 2020/725
KARAR NO : 2022/626

DAVA : MENFİ TESPİT (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2020
KARAR TARİHİ : 07/10/2022

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı/alacaklı tarafından müvekkiline karşı kötü niyetli olarak ... 37 İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı takip dosyasında; 02/12/2019 tanzim ve 31/01/2020 vade tarihli 15.000,00 - TL bedelli, 02/12/2019 tanzim ve 28/02/2020 vade tarihli 15.000,00 - TL bedelli, 02/12/2019 tanzim ve 31/03/2020 vade tarihli 24.337,08 - TL bedelli senetler yönünden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takip öncesi müvekkili tarafından davalının ... no'lu hesabına 02.10.2020 tarihinde 5.000 - TL ve 09.10.2020 tarihinde 5.000 - TL olmak üzere toplam 10.000 - TL tutarında bir ödeme yapıldığını, buna rağmen mahsup yapılmaksızın senet bedellerinin tamamı yönünden icra takibi başlatıldığını, bu nedenle ... 37 İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasında takibine konu olan bedelden 10.000.-TL borçlu olmadıklarının tespitine, icra takibinin İİK 73 maddesi gereğince tedbiren durdurulmasına, davalı yanın başlatmış olduğu icra takibine konu asıl alacak yönünden kısmi ödeme yapılmış olmasına rağmen alacağının tamamının kötü niyetli olarak takibe koyulması nedeniyle alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevabında; davacı tarafından müvekkili şirketin hesabına gönderilen havalelerde; yapılan kısmi ödemelerin hangi senede mahsuben yapıldığının belirli ve de açık olmadığından, (havale dekontlarının açıklama kısmına bakıldığında sadece kısmi senet ödemesi şeklinde bir açıklamanın bulunduğu görülecektir), kusurları bulunmaksızın davacının kendilerine olan fatura borcundan mahsup yapıldığını, davacının 02.10.2020 tarihli ve 5.000,00 TL tutarlı ve 09.10.2020 tarihli 5.000,00 TL tutarlı ödemeleri inkar etmediklerini ancak ödemelerin hangi senede (takip konusu yapılan toplamda 3 adet senet vardır.) mahsuben yaptığı açık olmadığı için kusurlarının bulunmadığı ve bu ödemelerin davacının fatura borcundan mahsup edildiğini, haksız ve kötüniyetli olarak ikame edilen işbu davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle öncelikle usulden reddine, yapılan yargılama sonunda da müvekkilinin herhangi bir kusur ve hukuka aykırı bir işlemi olmadığının tespiti ile davanın neticeten esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; icra takibine dayanak bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin İİK.nun 72/3.maddesine göre açılmış menfi tespit davasıdır.
2004 sayılı İİK’nın 72.maddesi gereğince; Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.
Davalının ... 37. İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası ile 23/11/2020 tarihinde, davacı/borçlu aleyhine, 24.337,08 TL Miktarlı 02/12/2019 Tanzim Tarihli, 31/03/2020 Vade Tarihli, 15.000,00 TL Miktarlı 02/12/2019 Tanzim Tarihli, 28/02/2020 Vade Tarihli ve 15.000,00 TL Miktarlı 02/12/2019 Tanzim Tarihli, 31/01/2020 Vade Tarihli 3 adet senede dayanarak, 54.337,08.-TL asıl alacak, 54.445,72.-TL işlemiş faiz, 163,01.-TL Komisyon ve 425,76.-TL protesto masrafı olmak üzere toplam 60.371,57.-TL üzerinden kambiyo senetlerine (çek, poliçe ve emre muharrer senet) özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı, (Örnek No:10) ödeme emrinin borçlu/davalıya 07/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun da 11/12/2020 tarihinde huzurdaki Menfi Tespit davasını açtığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı ve bu ticari ilişki nedeniyle yukarıda bahsedilen icra takibine konu senetlerin verildiği hususlarında tartışma yoktur.
Davacı taraf dava dilekçesinde takip öncesi yapılan 10.000,00.-TL ödemenin mahsup edilmeden, sanki hiç kısmi ödeme yokmuş gibi takip başlatıldığını ileri sürmektedir.
Davalı taraf ise, dava dilekçesinin ekinde sunulan dekontlara dayanan ödemeleri kabul ettiklerini söylemekle beraber, takibin doğru miktar üzerinden açıldığını savunarak davanın reddini istemektedir.
Taraflar arasında 10.000,00.-TL tutarındaki ödeme konusunda da uyuşmazlık yoktur. Çözümlenmesi gereken sorun, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının borcundan söz konusu 10.000,00.-TL tutarındaki ödemenin takip başlatılmadan önce davalı tarafından mahsup edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sundukları deliller, icra dosyası ile tüm dosya kapsamı ile beraber alınan bilirkişi raporları ve yapılan yargılama sonunda;
Mali Müşavir Bilirkişi tarafların defter ve belgeleri incelettirilmiştir. Tarafların 2019 - 2020 yılı ticari defterlerinin TTK.nun 64/3.maddesi gereğince açılış/kapanış tasdiklerinin yapıldığı, defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu bilirkişi tarafından tespit edilmiş, bu nedenle defterlerin sahipleri lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, dava ve icra takibine konu senetlerin her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacının kayıtlarına göre davalıya (takibe konu senetler hariç) 5.825,40.-TL borcunun bulunduğu, davalının kayıtlarına göre ise davacının davalıya (takibe konu senetler hariç) 15.825,40.-TL borçlu göründüğü tespit edilmiştir. Aradaki 10.000,00.-TL tutarındaki fark, dava konusu ödemelerin davacının defter kayıtlarında bulunmamasından kaynaklanmaktadır.
Tarafların kayıtlarının birbirini doğruladığı görülmektedir. Dava dilekçesine ekli dekontlara dayanak 10.000,00.-TL'lik ödemeler "Kısmi Senet Ödemesi" açıklamasıyla yapılmıştır. Ödemelerin hangi senede ait olduğu belli değil ise de icra takibine konu senetlerden başkaca davacı tarafından davalıya verilmiş senet olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı taraf da bu ödemeleri kabul ettiğine göre davcının ödeme iddiasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, bu ticari ilişki nedeniyle davacının davalıya takibe konu senetler (24.337,08 TL Miktarlı 02/12/2019 Tanzim Tarihli, 31/03/2020 Vade Tarihli, 15.000,00 TL Miktarlı 02/12/2019 Tanzim Tarihli, 28/02/2020 Vade Tarihli ve 15.000,00 TL Miktarlı 02/12/2019 Tanzim Tarihli, 31/01/2020 Vade Tarihli 3 adet senet bedeli toplam 54.337,08.-TL) hariç, 15.825,40.-TL borcunun bulunduğu, davalının bu ödemeleri cari hesap borcundan düştüğü ve kendi kayıtlarına göre bu nedenle 5.825,40.-TL davalıya borçlu olduğu, her ne kadar bu ödemeler davalının kayıtlarında olmasa dahi kabulünde olduğu, davacının kendi kayıtlarına göre yaptığı bu ödemeleri (dekontlarda) hangi senet için ödeme yapıldığı belirtilmeden belirsiz bir şekilde kısmi senet ödemesi yazdığı halde, kayıtlarında buna açıklık getirmeyip cari hesap borcuna mahsup ettiği, buna rağmen dava konusu ederek senetlere mahsuben ödeme yapıldığını ileri sürmesi kabul edilmemiş, davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın REDDİNE,
1-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 90,08-TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Davalı vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.07/10/2022

KATİP -


HAKİM -



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi