15. Ceza Dairesi 2017/8062 E. , 2019/10003 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Salihli Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar .... ve ..... hakkında; resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraat,
Sanık ... hakkında; ...’ya karşı eylemi nedeniyle TCK"nın 158/1-d,43/1, 62, 53, 58, 52 maddeleri gereği mahkumiyet,
....’e karşı eylemi nedeniyle TCK"nın 158/1-d, 62, 53, 58, 52 maddeleri gereği mahkumiyet,
Özel belgede sahtecilik suçundan TCK"nın 207/1, 43/1, 62/1, 53, 58 madeleri gereği mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık .... tarafından, sanıklar .... ve ...."in beraatine ilişkin hükümler katılan vekili ve O yer Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Sanık .... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükülmleri ile sanıklar ... ve.... hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanıkların, ikinci el cep telefonu alım satım ve GSM abonelik işlemleri yürüten işyerinde, müştekilerden temin ettikleri nüfus cüzdanı suretleri ile GSM abonelikleri açtıkları, bu aboneliklerle başka fatura ödemelerini ilişkilendirdikleri, ödenmeyen fatura bedelleri ile katılan GSM operatörlerinden menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen somut olayda; ifade beyanları, tüm deliller ve ikrar ile sanık...."un atılı suçları işlediğinin sabit olduğu, sanıklar .... ve ... istikrarlı ve samimi beyanlarının, sanık ... ifadesi ile de desteklendiği, iş yerinde çalışan olarak bulundukları, kendilerini atılı suçtan cezalandırmaya yetecek, yeterli başkaca delil bulunmadığı, bu nedenle atılı suçları işlediklerinin sabit olmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
T.C. Anayasa Mahkemesi’nin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda, sanık hakkında hükmolunan TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin hükümlerin yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ...."ın, verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğuna, katılan vekili ve O yer Cumhuriyet Savcısının, beraat eden sanıkların eyleme iştirak etmeleri nedeniyle verilen beraat hükümlerinin usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanık.... hakkında özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanık tarafından, katılanlar ve müştekilere ait kimlik fotokopisi ile sahte olarak sözleşme imzalanıp hatlar alındığının iddia edildiği olayda; 10/11/2008 gün ve 27050 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Kanun"un 56/2. maddesi delaletiyle 63/10. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu ve bu hükmün TCK"nın 75. maddesi uyarınca ön ödemeye tabi olduğu gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulduktan sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, suçun hukuki vasfında hataya düşülerek özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.