21. Hukuk Dairesi 2014/5177 E. , 2015/4567 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, fazla prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalı sayılarak 01/10/2012 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının Kuruma yapmış olduğu fazla prim ödemeleri karşılığı isteğe bağlı sigortalı olarak sayılması ve davacıya 01/10/2012 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı olduğu şekilde istemin kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı,1479 sayılı yasanın 4447 sayılı Yasanın 28. maddesi ile değişen 35. maddesidir. Anılan maddenin ilk bendinde sigortalının yaşlılık aylığından yararlanabilmek için kadın ise 58 yaş erkek ise 60 yaşını yaşını doldurmaları ve 25 tam yıl prim ödeme şartını gerçekleşmesini aramaktadır. Ancak 25/05/2002 tarih ve 4759 sayılı Yasanın 7. maddesi ile geçici 10. maddeye eklenen 2. fıkra fıkra ile, yaşlılık aylığı bağlanma koşulları yeniden düzenlenmiş, yaşlılık aylığı yönünden " Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren” kademeli olarak 25 yılını doldurduğu tarihler gözetilerek kadın ve erkek için ayrı ayrı yaş şartı düzenlenerek aylık bağlanma şartları düzenlenmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 01/09/1963 doğumlu olan davacının Eylül/2012 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Kurum tarafından 01/08/1987-09/01/1991, 03/01/1995- 30/04/2006 ve 01/04/2007-30/09/2008 arası 16 yıl 4 ay 12 gün ... ... sigortalısı olarak kabul edildiği (24/10/2012 tarihli sigorta ekstresinde 12.268 TL fazla prim ödemesinin bulunduğu görülmektedir) 15/01/1994-10/02/1994 arası 19 gün ..., 1981-1984 arası 930 gün yurt dışı, 540 gün askerlik borçlanma süresi ve 01/09/1993-02/01/1995 tarihleri arası 454 gün ... ... hizmeti bulunduğu, Kurum tarafından 25 tam yıl prim ödeme gün sayısı bulunmadığından aylık talebinin reddedildiği, öte yandan davacının 1990/5.-1991/1. aylar
arası ve 1995-2012/11 arasında (2006, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında kısmen olmak üzere) düzenli prim ödemelerinin bulunduğu, alınan bilirkişi raporunda, davacının 09/01/1991- 31/12/1996 ve 09/04/2007-01/11/2011 arası isteğe bağlı sigortalı, yine 01/09/1993- 02/01/1995 tarihleri arası da ... ... sigortalısı olduğu kanaatinin belirtildiği ve Kurumun kabul ettiği sürelere eklenerek toplam 29 yıl 7 ay hizmetinin hesaplandığı ve mahkeme tarafından da bilirkişi raporu esas alınarak sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece verilen karar, primleri ödenmiş ve Kurum tarafından sigortalı kabul edilmeyen dönemler yönünden davacının isteğe bağlı sigortalı olduğunun kabulü doğru olmuştur. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporu hatalı olup, karar bu yönüyle yerinde değildir. Çünkü bilirkişi raporunda 09/01/1991-31/12/1996 tarihleri arası hem isteğe bağlı sigortalı kabul edilmekte, hemde Kurumca kabul edilen 1993-1995 arasındaki 454 günlük ... ... ve 19 günlük ... hizmeti dikkate alınmadan mükerrer sigortalılık süresi hesaplanmıştır.. Öte yandan davacının Kurumca ... ... sigortalısı olarak kabul edildiği ve hukuki yararının bulunmadığı 03/01/1995-31/12/1996 ve 09/04/2007-30/09/2008 tarihleri arası dönemleri de kapsayacak şekilde isteğe bağlı sigortalı olarak kabulü yerinde değildir. Dolayısıyla hem mükerrer sigortalılık süresi hesaplanarak hemde hukuki yararı bulunmayan sürelerde isteğe bağlı sigortalı olarak kabul edilip sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, öncelikle hangi dönemlerin isteğe bağlı sigortalı sigortalı olarak kabul edildiğini açıkça belirlemek ve buna göre de aylık şartlarının (tahsis talebi, yaş, prim ödeme günsayı, sigortalılık süresi ve prim borcu) oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.