21. Hukuk Dairesi 2014/7351 E. , 2015/4566 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine, biriken aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 14/12/2001 tarihinde vefat eden sigortalı eşi ..."tan dolayı ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece davacıya 01/07/2012 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının eşi olan muris ..."ın 14/12/2001 tarihinde vefat ettiği, murisin 13/05/1996-13/12/2001 tarihleri arası 870 gün 506 sayılı Yasa kapsamında hizmetinin bulunduğu, yine murusin 12/07/1976-30/12/1977, 18/02/1980-20/04/1982, 22/03/1985-12/05/1996, 11/06/1997-30/09/1998 ve 31/03/1999-19/10/2000 tarihleri arasıda 17 yıl 7 ay 17 gün (6347 gün) 1479 sayılı Yasa kapsamında hizmeti bulunduğu, Kurumunda 5510 geçici 17. maddeye dayanarak bu sigortalılığı 31/07/1976 tarihi itibariyle durdurduğu, davacının 1479 sayılı Yasaya tabi 12/07/1976-30/12/1977 tarihleri arasındaki 528 günlük süreye ait 1408,00TL prim borcunu 15/06/2012 tarihinde Kuruma ödediği, ayrıca Kurumun 01/10/2012 tarihli yazısında murisin 870 gün ..."lı hizmeti bulunduğunu, askerlik borçlanması yapılarak prim ödeme gün sayısının 900 güne tamamlanabileceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı ... Sigortalar Kanunu"nun 66 ve 70/1 maddelerinde düzenlenmiştir. 66. maddeye göre, a) Malullük veya yaşlılık aylığı almakta iken, yahut malullük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış durumda veya,
b) Bağlanmış bulunan malullük veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş durumda yahut,
c) (Değişik bent: 12/12/2006 - 5561/1 md.) 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda,
Ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanır, düzenlemesiyle ölüm aylığının bağlanma şartları belirtilmiştir.
70/1. madde ise - Sigortalının ölümünde ölüm sigortasından hak sahibi kimselerine bağlanacak aylıklar, ölümle aylığa hak kazandıkları tarihten sonraki ay başından başlar.
Öte yandan 5510 sayılı Yasanın geçici 17. maddesinde,Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez.
Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde ölüm aylığı bağlanabilmesi için 506 sayılı
Yasa kapsamındaki 870 günlük hizmetinin yanında, ayrıca 528 günlük 1479 sayılı Yasaya tabi hizmet borçlanması yaptığını belirterek talepte bulunduğu görülmektedir. Her ne kadar davacı murisine ait 12/07/1976-30/12/1977 tarihleri arasındaki 528 günlük sürenin borçlanma bedelini ödeyerek ölüm aylığı bağlanmasını istemiş ise de, Geçici 17.maddeye göre, sigortalılığı durdurulan sigortalı veya hak sahipleri, bu sürenin tamamını tebliğ tarihindeki cari prim üzerinden ödeyerek sigortalılık süresi elde edebilirler. Yasa hükmünden de anlaşılacağı gibi, kısmi ödeme ile hizmet elde edilmesi mümkün değildir. Ancak murisin vefat tarihi itibariyle 506 sayılı yasa yürürlükte olup, ölüm aylığı bağlanması yönünden 900 günlük prim ödeme gün sayısına askerlik hizmeti borçlanılarak dahil edilebilir. Kaldı ki Kurum bu durumu 01/10/2012 tarihli yazısında belirtmiş bulunmaktadır.
Yapılacak iş, 5510 sayılı Yasanın geçici 17. maddesine göre kısmi hizmet borçlanması yapılamayacağı dikkate alınıp, davacıya askerlik borçlanması yapılarak 506 sayılı Yasa kapsamında ölüm aylığı bağlanabileceği hususununda hatırlatılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.