Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2961
Karar No: 2017/8509
Karar Tarihi: 16.11.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/2961 Esas 2017/8509 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/2961 E.  ,  2017/8509 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.01.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... .... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı 499 parsel sayılı taşınmazda tam, 494 parsel sayılı taşınmazda ise davalılar ile paydaş olduğunu ileri sürerek, her iki taşınmaz yararına 495 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir.
    Davalılar ..., ...., ..., ..., ve ....davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü davalı ... temyiz etmiştir.
    Dava, geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmadan sonra yapılan keşifte geçit kurulabilecek üç alternatif belirlenmiş ve belirkişiler tarafından kroki ve raporlarında gösterilmiştir. Bu alternatiflerden 1. sırada gösterilen A ve B harfli yerlerde toplam geçit bedelinin 7552.00 TL 2. sırada gösterilen C ve D harfi yerlerde toplam 13.467,00 TL, 3. sırada gösterilen E+F+G harfli yerlerde ise toplam 25.275,00 TL. Olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Dava tarihi olan 12.01.2010 itibariyle değeri 7.230,00 TL"nin üstünde olan davalara Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerektiğinden, mahkemece, re"sen gözetilmesi gereken görev hususu dikkate alınarak görevsizlik kararı verilip dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerekirken, yargılamaya devamlı hüküm tesisi doğru görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de;
    Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
    Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile yeni Tapu Sicil Tüzüğünün “İrtifak hakları ve taşınmaz yükünün tescili” başlıklı 30. maddesi gereğince kütük sayfasında ayrılan özel sütununa tesciline karar verilmelidir.
    Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
    Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacı 499 parsel sayılı taşınmazda tek başına, 494 parsel sayılı taşınmazda ise elbirliği halinde maliklerden birisidir. Her iki taşınmaz yararına 495 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiş ise de, 495 parselin tapu kaydına göre .... isimli kişiye ait olduğu görülmektedir. Ancak, .... davada davalı olarak yer almamıştır. Taraf teşkili sağlanmadan, aleyhine geçit kurulması istenen taşınmaz maliki davada yer almadan hüküm kurulması doğru değildir.
    Diğer yandan, önceki bozma kararımızda da belirtildiği üzere, ....Hukuk Mahkemesinin 1972/889 Esas, 1973/226 Karar sayılı kararı ile 494 parsel lehine 495 parselden geçit hakkı kurulmuş ve bu hak tapuya da tescil edilmiştir. Davacının maliki bulunduğu 499 parsel sayılı taşınmazın ise genel yola ulaşabilmek için geçit yeri ihtiyacının bulunduğu açıktır. Ne var ki, mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda bu inceleme ve araştırma yapılmamıştır.
    Şu duruma göre, davacının 499 parsel sayılı taşınmazının genel yola ulaşımını sağlayabilecek tüm taşınmazları ve çevredeki yolları gösterir geniş pafta krokisi getirilmeli, davacı taşınmazının yola ulaşımı için gerekli tüm alternatifler değerlendirilmeli, başka parsellerden geçit kurulması ihtimalinde bu parsellerin malikleri de davaya dahil edilmeli, yukarıda açıklanan tüm ilkeler gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Geçit hakkı kurulması davalarında amaç genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan parsel kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada "kesintisizlik ilkesi" denilir. Mahkemece kurulan hükümde bu ilkede zedelenmiş, geçit yerinin genel yola bağlantısı sağlanmamıştır.
    Değinilen tüm bu yönler gözardı edilerek, taraf teşkili sağlanmadan komşuluk hukuku, fedakarlığın denkleştirilmesi, kesintisizlik ilkesi dikkate alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi