5. Hukuk Dairesi 2019/5649 E. , 2020/11632 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu muhdesat bedelinin tespiti ve davacı idareye aidiyeti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince (... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi 2016/372 Esas–2018/134 Karar) davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince esastan reddine dair verilen karar; davalı vekilince temyiz edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 06.03.2019 gün 2018/2202-2858 E/K sayılı ek kararı ile hükmün miktar itibariyle kesin olduğundan ve süresinde temyiz edilmediğinde bahisle temyiz isteminin reddine karar verilmiş olup; bu ek karara dair hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 22/12/2020 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu muhdesat bedelinin tespiti ve davacı idareye aidiyeti istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen karara karşı, davalı vekilince yapılan istinaf başvurusunun ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince esastan reddine dair verilen karar; davalı vekilince temyiz edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 06.03.2019 gün 2018/2202-2858 E/K sayılı ek kararı ile hükmün miktar itibariyle kesin olduğundan ve süresinde temyiz edilmediğinde bahisle temyiz isteminin reddine karar verilmiş olup; bu ek karar, davalı vekilince süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin verilen kararın davalı vekiline 02.01.2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği,
davalı vekilince 6100 sayılı HMK"nun 345. maddesinde öngörülen iki haftalık sürenin sonrasında 01.02.2019 tarihinde, harcı da aynı tarihte yatırılmak suretiyle temyiz başvurusunda bulunduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince temyiz başvuru dilekçesinin süre ve miktar yönünden reddine karar verilmişse de; ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin karar ilamında kararın HMK 362/1-a maddesi uyarınca kesin olarak verildiği belirtilmiştir.
Anayasanın, "Temel hak ve hürriyetlerin korunması" başlığı altında düzenlenen 40. maddesinin ikinci fıkrasında, devletin, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğu ifade edilmiştir. Yine 6100 sayılı HMK’nun 297/1-ç maddesinde hükmün kapsamı belirtilmiş olup, “Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir ” şeklinde düzenlenmiştir.
Kanun yollarına ilişkin Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 345 ve 361. maddelerinde düzenlenen süreler, hakim tarafından değil, kanun tarafından tayin edilen süreler olmalarına rağmen, mahkeme kararında bu sürelerin ve başvurulacak merciin belirtilmesi gerekmektedir. Mahkemelerin bunları salt göstermesi yetmez; aynı zamanda doğru olarak da göstermeleri zorunludur. Yargı kararlarına başvurulacak kanun yolu ile süresinin hükümde açıkça ve doğru olarak gösterilmemiş olması, hak arama hürriyetinin ihlal edilmesine sebep olacaktır.
Anayasanın 36. maddesinin birinci fıkrasında, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu belirtilmiş; yine taraf olduğumuz, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde de, herkesin kişisel hak ve yükümlülükleriyle ilgili her türlü iddiasını mahkeme önüne getirme hakkı güvence altına alınmıştır. Yargılanma hakkının en temel unsurlarından biri olan mahkemeye erişim hakkı, bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelmektedir. Kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararını anlamsız hale getiren, bir başka ifadeyle mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren sınırlamalar, mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir.
Nitekim, Anayasa Mahkemesi de birçok kararında; başvurucuların gerekçeli kararda belirtilen süreye güvenerek hareket etmesinin makul görülebileceği, mahkemenin kanun yolunu ve süresini taraflara doğru gösterme yükümlülüğü dikkate alındığında, temyiz süresinin mahkeme kararında farklı belirtilmiş olması karşısında, kanunda belirtilen süre olduğu kabul edilerek, dilekçenin reddine karar veren değerlendirmelerin, mevzuat hükümleri çerçevesinde ve öngörülebilirlik sınırları içinde olduğunun kabul edilemeyeceği, yapılan yorumun başvurucuların temyiz hakkını kullanmayı imkânsız kılacak ölçüde ve aşırı şekilci bir yaklaşımla elde edildiği, bu açıdan kararın, başvurucuların mahkemeye erişim hakkını zedelediği sonucuna ulaşarak, Anayasa"nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. (Anayasa Mahkemesi"nin 2014/819 başvuru numaralı ve 09.06.2016 tarihli (29757 Sayılı ve 29.06.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan kararı,)
Bu itibarla; davalı tarafından temyize konu edilen miktar reddedilen kısma ilişkin olup, 6100 sayılı HMK’nın 362/2 maddesinde de belirtildiği üzere talebin kabul edilmeyen bölümünün temyiz kesinlik sınırının üzerinde olup olmadığına bakılmalıdır.
Dava konusu muhdesat kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili dosyasında; davalıya ait tam muhdesat bedeli: 77.148,62 TL olarak belirlenmiş olup, mahkemece enkaz ve ağaç bedeli toplamı olan 8.173,86 TL üzerinden kabul kararı verilmiştir. Bu durumda davalı tarafın reddedilen kısım için temyiz kanun yoluna başvurduğu ve redde konu miktarın da karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının üzerinden olduğu anlaşılmış olup, ... Bölge Adliye Mahkemesi 29.11.2018 gün ve 2018/2202-2858 E/K sayılı karar ilamında, kararın miktar itibariyle kesin olmadığı halde, kesin olduğu kanaatiyle hukuki yanılgıya yol açıldığı anlaşıldığından, talep edilen reddedilen bedelin temyize tabi olduğu gözetilerek, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin temyiz başvurusunun reddine ilişkin 06.03.2019 gün 2018/2202-2858 E/K sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra;
Aşağıda açıklanan gerekçelerle ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırılarak ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/372 E- 2018/134 K. sayılı kararının incelenmesinde,
Yapılan incelemede; davalının ... İli, Keçiören İlçesi, Bağlum Burç Mahallesinde kain davacı idareye ait 447 m2 yüzölçümlü ... ada ... parsel sayılı taşınmazda 84045 sayılı ıslah imar planı ile ..., ... ve ... sayılı yasalar çerçevesinde 1991 yılında malik olduğu ve üzerinde davaya konu gecekondu ve müştemilatın bulunduğu, bölgede yapılan imar uygulaması sonucunda davalının iş bu parseldeki 249 m2"lik payının düzenleme ortaklık payı kesilmeksizin imarın ... ada ... parseline şuyulandırılarak 2006 tarihinde tapuya tescil edildiği, ... ada ... parselde davalıya ait gecekondu ve müştemilatın ise imarda idari tesis alanında kalan 61182 parsel saylı taşınmaz üzerinde kaldığı anlaşılmış olup; davalının kamulaştırmaya konu yapı ve müştemilatının öncesinde tapulu taşınmazı üzerinde kaldığı ve imar uygulaması sonucunda kamuya özgülenen kamulaştırmaya konu taşınmaz üzerinde kaldığı dikkate alınarak tam bedeline hükmedilmesi gerekirken enkaz bedeline hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/372 E- 2018/134 K. sayılı hükmünün HMK’nun 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, temyiz eden davalı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 2.540,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 22/12/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.