Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/553 Esas 2015/7514 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/553
Karar No: 2015/7514
Karar Tarihi: 23.11.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/553 Esas 2015/7514 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/553 E.  ,  2015/7514 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 03/12/2014
    NUMARASI : 2014/274-2014/498

    Basit yargılama usulünde tarafların tüm delilleri toplanıp, incelendikten ve son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin, HMK"nın 321/2. maddesi uyarınca kararı, gerekçesi ile birlikte yazması ve hükme ilişkin tüm hususları gerekçesi ile birlikte tefhim etmesi asıldır. Ne var ki, uygulamada aynı hükme dayanılarak zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucu (çoğu kez anılan madde hükmüne uygun olarak hazırlanmadan) tutanağa geçirilip, tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    YHGK"nın 03.12.2014 tarih ve 2013/22-1441 E., 2014/1000 K. sayılı ilamında da açıklandığı üzere;
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur (Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’nın (İkinci Bölüm) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir). Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda (hüküm özeti) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK’nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. İİK"nın 363. maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının "hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal" olarak anlaşılması zorunludur. Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veya gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanması mümkün olduğundan, gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
    Somut olayda, mahkemece yargılama sonunda şikayetin kabulüne şeklinde verilen kısa karar, şikayetçi vekilinin ve şikayet olunan T.... Bankası A.Ş. vekilinin yüzüne karşı 03.12.2014 tarihinde tefhim edilmiş ve gerekçeli karar daha sonra yazılmış ise de, şikayetçi vekiline ve şikayet olunan T. ... Bankası A.Ş. vekiline tebliğ edilip edilmediği anlaşılamamıştır. Tefhim edilen kısa kararda gerekçe tefhim edilmemiştir. İİK"nın 363. maddesi uyarınca tefhimden itibaren temyiz süresinin başlaması hükmün HMK"nın 321/2. maddesi uyarınca yazılıp, gerekçesi ile birlikte tefhimine bağlıdır. Mahkemece, gerekçeli karar şikayetçi vekiline ve şikayet olunan T. .. Bankası A.Ş. vekiline tebliğ edilmiş ise, tebliğ parçalarının dosya içerisine konulması, temin edilemezse tebliğ tarihlerinin saptanması için mahkeme kayıtları ve posta idaresi kayıtları üzerinde gerekli incelemenin yapılarak tebliğ tarihlerinin bildirilmesi, şayet henüz tebliğ yapılmamış ise, gerekçeli kararın şikayetçi vekiline ve şikayet olunan T... Bankası A.Ş. vekiline tebliği ile temyiz süresinin beklenmesi, şikayetçi vekilinin ve şikayet olunan T. .. Bankası A.Ş. vekilinin temyiz dilekçesi sunması halinde bu dilekçenin dosya içerisine konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.