Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3439
Karar No: 2020/5618
Karar Tarihi: 02.12.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/3439 Esas 2020/5618 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/3439 E.  ,  2020/5618 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08.01.2019 tarih ve 2016/171-2019/3 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacılar vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, davacı şirketin davalı ile olan ticari alış verişi nedeniyle verilen 3 adet çekten 31.12.2007 tarihli 13.500 TL’lik çekin ödenmediğini, davacı şirketin devamında davalıdan aldığı mal karşılığı verilen 4.000 TL’lik ve 16.500 TL ‘lik bononunda ödenmediğini, ödenmeyen 34.000 TL borç nedeniyle davalının başlattığı iki ayrı icra takibine mahsuben toplam 91.435,50 TL ödeme yapıldığını, takibe girilen tutarın çok üstünde ödeme yapılarak haksız tahsilat sağlandığını belirterek davalının davacının borcundan dolayı fazla tahsil edilen 43.780,87 TL alacağının fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla ve yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davacılar vekili 12.06.2014 tarihli celsede : dava konusu uyuşmazlığın 13.870,00 TL olduğunu, 30.000 TL bakımından davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların her iki icra dosyasına mahsuben verildiği iddia edilen hisse devri bedeli ve müşteri senetlerinin alınmadığını onun dışında kalan 46.435,00 TL ödemeyi kabul ettiklerini, davacının fazla ödeme yapmadığını, aksini yazılı delille ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kapatılan 19 Hukuk Dairesi"nin 2015/5749 esas ve 2015/15797 karar sayılı ve 30.11.2015 tarihli ilamı ile “Davacıların yaptığı ödemelerin tarihleri, davalı alacağına işleyecek faiz dikkate alınarak, dava tarihi itibarıyla uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılması ve ödemelerin davacılardan hangisinin ne kadar yaptığı belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu sebeplerle bozulması gerekmiştir.’’ şeklinde hükmün, davalının bu yöndeki temyiz itirazlarının kabulü, sair temyiz itirazlarının reddi ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların fazla ödeme tutarı olarak gösterdiği ve sonradan talep etmediği 30.000 TL hisse devri bedeli dışında fazla ödeme tutarı içinde iki adet toplam 15.000 TL lik senet verdiğini iddia etmiş ise de bu senetlerin davacılara iade edildiği ve davacılar tarafından başka icra takibine konu edildiği, davacıların toplam iki icra dosyasına mahsuben 46.435,50 TL ödeme yaptığı ancak davalının her iki dosyadan alacağının 48.139,78 TL olduğu, dolayısıyla davacıların davalının alacağını karşılayacak miktarda ödeme yapmadığı, fazla ödemenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar, davalıya 13.500 TL’lik çekle ile biri 16.500 TL ‘lik diğeri 4.000 TL ‘lik bono nedeni ile borçlu olduklarını davalının çek için bir takip diğer iki bono için ayrı bir takip dosyası ile takibe koyduğunu, davacılar tarafından bu borç için yapılan ödemeler ve takip dosyalarından birinden yapılan hakediş haczi ile borcun fazlasıyla ödendiğini belirterek fazla yapılan ödeme tutarı olan 43.870,00TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiş ve davalarını alacak davası olarak nitelendirmiştir.
    Öncelikle davanın hukuki nitelendirmesi hakime ait olup, somut olaya göre iş bu dava bir istirdat davasıdır.
    Manisa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/4478 esas sayılı takibinin dayanağı olan 13.500TL ‘lik çekte, keşidecinin davacı şirket lehdarının davalı olduğu, Manisa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/6008 esas sayılı dosyasında takibe konu bonolardan 16.500 TL’lik bonoda davacı ...’ün keşideci, davacı şirketin avalist diğer bono da ise, davacı şirketin keşideci ve davacı ...’ün avalist olduğu ve her iki bonoda lehdarın davalı olduğu anlaşılmaktadır.
    Davalı tarafından Manisa 2. İcra müdürlüğü’nün 2008/6008 esas sayılı dosyasında, davacı şirketin hakedişi haczedilerek 30.12.2009 tarihinde 23.439,00 TL tahsil edilmiştir.Yine aynı dosyaya mahsuben 23.12.2008 tarihli makbuzla davalı alacaklı vekiline 10.000 TL ödeme yapıldığı, aynı dosya için 23.12.2008 tarihli belge ile de davalı alacaklı vekiline her biri 7.500 TL olan davacıların haksahibi oldukları iki adet müşteri bonosunun teslim edildiği anlaşılmaktadır.
    Davalıdan bu bonoların geri alınarak davacılar tarafından Burhaniye İcra müdürlüğü’nün 2009/2605 esas ve 2011/1712 esas sayılı icra takiplerine konu edildiği anlaşıldığından davacının bu bonoların bedelini ödeyerek geri aldığının kabulü gerekir.Zira bonoların bedelsiz iade edildiğinin ispatı davalıya ait olup dosya da buna dair bir belgede bulunmamaktadır.
    Davacıların borcuna mahsuben dava dışı...tarafından 6.500 TL ve ...tarafından 6.496 TL’nin bankomat havalesi ile davalıya ödendiği ve bu ödemenin her iki icra dosyasına mahsuben alındığı kabul edilmiştir.
    Davalı vekili Manisa 2. İcra müdürlüğü’nün 2008/4478 esas sayılı 13.500 TL ‘lik çeke istinaden başlatılan takipte 27.04.2011 tarihinde haricen tahsil edildiğine dair beyan da bulunmuştur.
    Bu durumda davacıların davalıya iki ayrı icra takibinden kaynaklı borçlarına mahsuben ödeme yaptıkları yukarıda açıklandığı üzere sabit olup, davacı ...’ün davacı şirketin temsilcisi de olduğundan yapılan tüm ödemeleri birlikte yaptıklarının da kabulü gerekir.
    Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, ilk bozma ilamında gösterildiği gibi icra takibinde kapak hesap yapmakta uzman bir bilirkişiye dosyanın tevdii edilip icra dosyalarındaki ödeme tarihlerine göre,işlemiş faizleri de gözetilerek davacıların davalıya fazla ödemesi olup olmadığının saptanarak davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmeden yazılı şekilde kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacılara iadesine, 02.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi