14. Hukuk Dairesi 2016/6894 E. , 2017/8485 K.
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, 25.10.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, davacının dedesi olan ve 1927"de vefat eden muris Süleyman"ın mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, murisin doğum ve ölüm tarihleri bakımından çeşitli farklılıklara rastlandığı, yapılan araştırma sonunda sahih kayıtlara ulaşılamadığı, özellikle Josepha Vardarlı"nın kayıtları bakımından ölüm tespitinin tamamlanamadığı, kapalı kayıtlar itibariyle sonuç alınamadığı, aracılığıyla da bilgi saglanmadığı, toplanan deliller itibari ile sonuca varılamadığından kanıtlanamadığı ve yasal koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir.
Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle tabi değildir (TMK m. 7). Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda taraflarca hazırlama ilkesi geçerli olup, hakim tarafların talepleri ile bağlıdır. Hakim, talepte bulunan tarafların iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü delillerle yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma prensibi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir.
Somut olaya gelince; davacının babası olduğu, muris8"de vefat eden
hakkında ise ölüm araştırması yapıldığı, muirisin doğum tarihlerindeki farklılık ve akkında ölüm tespitinin tamamlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
1815 yılında doğduğu, çocukları doğdukları tarihlerde sırasıyla 93,98,100 yaşında olduğu, bu nedenle murisin doğum tarihiyle çocuklarının doğum tarihleri arasında uyumsuzluk bulunduğu görülmekte ise de, mirasçı mirasçılık belgesini istediği murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorunda olup bu hususlar da dosya içerisindeki nüfus kayıtlarından bellidir.
Mahkemece, davacının göstereceği deliller ile birlikte çekişmesiz yargıya tabi davalarda re"sen araştırma ilkesi gereğince hareket edilerek murisin torunuocuklarından başka mirasçısının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, araştırma sonucuna göre de mirasçılık belgesinin verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.