Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/3515 Esas 2011/19167 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3515
Karar No: 2011/19167

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/3515 Esas 2011/19167 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2011/3515 E.  ,  2011/19167 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Üsküdar 2. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 29/12/2010
    NUMARASI : 2010/602-2010/958

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    İcra takibinin dayanağı, 20.5.2009 keşide tarihli 10.000.YTL bedelli çektir. Takip, lehtar K.S.ve Tur. A.Ş. tarafından borçlu T. Ş. hakkında yapılmaktadır. Borçlu, çek keşidecisi konumunda bulunan üçüncü kişi Ş. G.ve T. Ü.. M.. D.. Tic. Ltd. Şti"nin çekte imzasının bulunmadığını, dolayısıyla böyle bir borcun olmadığını belirterek takibin iptalini talep etmiş, yargılama sırasında verdiği ek beyanında ise; 2.8.2007 tarihinde anılan şirketteki hisselerini devredip ortaklıktan ayrıldığını, yine 13.2.2008 tarihinde de şirket müdürlüğünden istifa ettiğini, bu nedenle çeki şirket adına keşide etmesinin mümkün bulunmadığını ifade etmiştir.
    Dosyaya celbedilen ticaret sicil müdürlüğünün 01.12.2010 tarihli cevabi yazısında, borçlunun keşideci şirkette "payı bulunmayan-ortak vasfı taşımayan-müdür" sıfatını taşıdığı, yine aynı şirkette A. Ş.n ve N.Ş.in "pay sahibi-ortak-müdür" olarak yer aldıkları bildirilmiş ise de, bu yazı içeriğinden çekin keşide tarihi itibariyle şirket yetkilisinin kim olduğu anlaşılamamıştır.
    Muteriz borçlu tarafından senetteki imza 10.11.2010 tarihli celsede açıkça kabul edilmiş ancak, keşide tarihinde kendisinin şirket yetkilisi olmadığı savunulmuştur.
    TTK.nun 322.maddesine göre; şirket kaşesiyle birlikte atılan imzanın şirketi sorumlu kılabilmesi için, imzanın şirketi borç altına sokmaya yetkili kişiler tarafından atılması zorunludur. Ayrıca, TTK.nun 730/3.maddesi gereğince çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 590.maddesi gereğince, "temsile selahiyeti olmadığı halde" temsilci sıfatıyla imza eden kişinin çekten şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle alacaklı, borçlu şirketi temsile yetkisi olmadığı halde şirket adına çeki imzaladığını iddia ettiği yetkisiz kişi hakkında takip yapabilir.
    Bu durumda mahkemece ticaret sicil müdürlüğüne yeniden yazılarak, çekin keşide tarihi olan 20.5.2009 tarihi itibariyle şirketi temsile yetkili kişilerin tam olarak belirlenmesi, borçlunun yetkili olmaması halinde bu çekten dolayı yukarıdaki kurallar ışığında sorumlu olacağının düşünülmesi gerekir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. 
    SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18/10/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.    

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.