Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/6306
Karar No: 2010/1806
Karar Tarihi: 13.04.2010

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2009/6306 Esas 2010/1806 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2009/6306 E.  ,  2010/1806 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ile Hazine ve Ümraniye Belediye Başkanlığı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Ümraniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23.06.2009 gün ve 669/305 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı, kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetliğe dayanarak, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen 500 m2 yüzölçümlü taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine vekili, aynı yere ilişkin davacının babası tarafından tescil talebi ile açılan ve reddedilerek kesinleşen hüküm bulunduğunu, aynı Mahkemeye ait 2002/392 esas numaralı hüküm dosyası ile dava konusu taşınmazın yol olduğunun belirlendiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Davalı ... vekili ise, dava konusu taşınmazın kadastral yol olduğunu, kesin hüküm bulunduğunu bildirmiş davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddeleri uyarınca açılan tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, dava konusu taşınmazı 1978 yılından beri önce babasının tasarruf ettiğini, üzerinde oto tamirhanesinin bulunduğunu, daha sonra bu yeri 1998 yılında kendisine sattığını, o tarihten beri de kendisinin kullandığını, bu şekilde eklemeli olarak taşınmaza zilyet bulunduğunu açıklayarak tescil isteğinde bulunmuştur. Dava konusu taşınmaz hakkında davacının babası tarafından Ümraniye 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/392-2004/751 Esas ve Karar numaralı dosyasında açılan tescil davasının, kazanma koşullarının davacı yararına oluşmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm 10.4.2007 tarihinde kesinleşmiştir. HUMK.nun 237. maddesi hükmüne göre bir hükmün kesin hüküm sayılabilmesi için önceki hükmün taraflarının, davanın konusunun ve dava sebebinin aynı olması gerekir. Görülmekte olan davanın tarafları, daha önce görülüp sonuçlanan ve şekli anlamda kesin hüküm halini almış bulunan davanın taraflarının halefi olması durumunda da, önceki hüküm, yeni davanın tarafları bakımından kesin hüküm oluşturmaktadır. Somut olayda, taşınmazı babasından satın alan ve eklemeli zilyetliğe dayanan davacı, babasının halefi bulunmakla, anılan hüküm kendisi bakımından bağlayıcı olup, kesin hüküm oluşturur. Belirtilen nedenlerle mahkemece, davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin redde ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün esasının ONANMASINA,
    Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın değeri 22.000 YTL olarak gösterilmiştir. 18.9.2008 tarihinde yapılan keşifte taşınmazın 315.300 YTL değerinde olduğu bildirilmiştir. Davalılar vekili dava dilekçesinde gösterilen değerin düşük olduğunu ileri sürmediği gibi, keşifte belirlenen değer üzerinden harcın ikmal edilmesini istememiş ve mahkemece de harcın tamamlatılması yoluna gidilmemiştir. Bu durumda dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukat marifetiyle temsil olunan davalılar yararına avukatlık ücreti takdiri gerekirken sebep ve gerekçesi açıklanmadan yazılı şekilde avukatlık ücreti takdir edilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle ve HUMK nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,60 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1,55 TL’nin temyiz eden davacıdan alınmasına 13.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi