19. Hukuk Dairesi 2014/16543 E. , 2015/3310 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan hazır beton temin ettiğini, getirilen hazır beton için belge düzenlendiğini, kendileri tarafından ise açık hesap şeklinde ödeme yapıldığını, davalının talep ettiği bedel konusunda anlaşmazlık çıkması nedeni ile Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesi" nde davalının müvekkiline karşı dava açtığını, bu davanın yapılan yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporu ile davalının 23.933,84-TL karşılığı olan hazır betonu inşaat sahasına getirmediği halde bu yönde belge düzenlendiğinin tespit edildiğini belirterek, müvekkilince bedeli ödenip davalı tarafından teslim edilmediği anlaşılan bu hazır betonun bedeli olan 23.933,84-TL" nin tahsili için davalı aleyhine yaptıkları Adana 11. İcra Müdürlüğü" nün 2014/9354 sayılı icra dosyasındaki davalının itirazının iptaline ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya hazır beton satıp teslim ettiğini, davacının bakiye bedeli ödememesi nedeniyle davacı hakkında 5.990,73-TL" nin tahsili için yaptıkları davadışı icra takibine itiraz üzerine açılan davadışı Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesi"nde görülen davada 23.933,84-TL bedelli dökülmeyen beton olduğu tespit edilip, davacı lehine karar çıkmışsa da, o dönemde müvekkilinin avukatı olan şahsın istifa etmesi nedeniyle davanın takip edilemediğini, ancak sözkonusu davadaki bilirkişi raporunun zaten doğrudan bu davada uygulanmasının mümkün olmadığını, yeniden keşif yapılması gerektiğini, ayrıca teslim edilen betona ilişkin irsaliyelerde davacının kendi çalışanlarının imzalarının olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, hazır betonun davalı tarafından inşaat sahasına getirildiği ve teslim belgesi davacı şirket çalışanlarına imzalattırılmak sureti ile teslim edildiği, davalı şirketin teslim ettiği beton bedelinin bir bölümünün ödenmediği iddiasıyla davacı hakkında takip başlattığı ve o takibe itirazın iptali davasının görüldüğü Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesi" nin 2008/1196 E. sayılı dosyasındaki yargılamada mahallinde keşif yapılarak davacıya ait inşaatta kullanılan beton miktarının belirlenmesine çalışıldığı, düzenlenen raporda davalı şirketin fatura ve sevk irsaliyelerine göre 288,03 metreküp beton teslim edilmiş gibi belge düzenlenmesine rağmen teslim edilmediği bunun bedelinin de 23.933,84-TL olduğunun belirlendiği, bu bilirkişi raporu esas alınarak sonuçlandırılan davanın temyizi üzerine Yargıtay"ca onanarak kesinleştiği, taraflar arasında kesin hüküm oluşturan bu ilamdan da anlaşıldığı gibi, davalı tarafından 288,03 metreküp beton teslim edilmiş gibi belge düzenlendiği ve bedelinin davacıdan tahsil edildiği, bu hali ile teslim edilmeyen hazır beton bedeli olan 23.933,84-TL fazla ödemenin davalıdan geri alınması gerektiği, davalı vekili her ne kadar yeniden keşif yapılmasını istemiş ise de, kendileri ile önceki
vekil arasında çıkan sorunların davalı ve vekilini ilgilendireceği, Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesi"nde alınan raporun somut olaya uygun olduğu, aynı rapor esas alınarak oluşturulan hükmün Yargıtay tarafından onanması nedeniyle yeniden keşif yapılmasına gerek olmadığı, 23.933,84-TL" lik fazla ödemeye dair davacının yaptığı takibe itirazın haklı nedene dayanmadığı, her ne kadar takip öncesi dönem için faiz talep edilmiş ise de, davalının icra takibi başlatılmadan önce temerrüde düşürülmediği gerekçeleriyle, davanın kısmen kabulü ile, davalının Adana 11. İcra Müdürlüğü" nün 2010/8526 sayılı icra takibine yönelik itirazının 23.933,84-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa değişen oranlı avans faizi uygulanmak sureti ile takibin devamına, işlemiş faize yönelik davalı itirazının iptaline ilişkin davacı talebinin reddine, davacının alacağı likit nitelikte olduğundan hüküm altına alınan 23.933,84-TL" nin %20"sine karşılık gelen 4.786,76-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, borçlu olmadığı bir şeyi borçlu zannederek ödeme yapması nedeniyle fazla ödemenin iadesi için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalı tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle ödeme yapmış olup, daha sonra bu faturalardaki malların teslim edilmediğini ileri sürerek, fazla ödemenin tahsilini talep etmektedir.
818 sayılı BK."nın 62. maddesi uyarınca borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hata sonucu kendisini borçlu zannederek ödediğini ispat etmedikçe ödemiş olduğu bedelin istirdatını talep edemez. Mahkemece, sözkonusu yasa hükmü üzerinde durularak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraflar arasında daha önce görülen Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesi" nin 2008/1196 E. sayılı dosyasının 16.04.2010 tarihli ilamında yalnızca işbu davadaki davacının borçlu olmadığı yönünde bir tespitine ilişkin olup, davacının alacağının tahsilini gerektirir bir eda hükmü içermeyen kararın işbu bu dosya bakımından kesin hüküm olarak gözetilmesinin mümkün olmadığı dikkate alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.