Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/4535
Karar No: 2021/7110

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/4535 Esas 2021/7110 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/4535 E.  ,  2021/7110 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01.11.2016 tarih ve 2014/126 E- 2016/770 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin ayrı ayrı esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nce verilen 27.02.2020 tarih ve 2017/4086 E- 2020/488 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl davada davacı vekili, davacı şirketin kendi marka ve logosu altında Balpet standartlarında kurulu akaryakıt istasyonlarında akaryakıt, LPG ve madeni yağ faaliyetini gerçekleştirdiğini, bu faaliyet kapsamında davalı ile 06.06.2012 tarihinde ""Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi" imzalandığını,sözleşme ile davalıya 5 yıl süreli bayilik hakkı tesis edildiğini, ek olarak imzalanan "Satış Taahhütnamesi" uyarınca, yıl esasına göre akaryakıt bayilik sözleşmesinin devamı müddetince geçerli olmak üzere her yıl için 450 metreküp benzin, 2.550 m3 motorin ve türevleri olmak üzere, toplam 3.000 m3 davacı şirketçe dağılımı yapılan beyaz ürün (benzin, mazot) için 1 ton madeni yağ satmayı davalının kabul ve taahhüt ettiğini, bayilik süresince satışı yapılamayan eksik beher m3 benzin,mazot için, her yıl eksik alınan ürün bedelinin son cari hesap üzerinden hesaplanacak tutarın %4 ü oranında cezai şart ödemesinin kararlaştırıldığını, davalının taahhütlerini yerine getirmediğini ileri sürerek bayilik sözleşmesinin başlangıç tarihi olan 06.06.2012 tarihinden 06.06.2013 tarihine kadarki dönem için fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 20.000,00 TL kar mahrumiyetinden kaynaklı cezai şart alacağının %4 akdi faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı vekili,davalı şirket ile imzalanan 06.06.2012 tarihli sözleşme ve taahhütname uyarınca davalının 06.06.2013-06.06.2014 arası eksik aldığı Litre benzin, motorin ve madeni yağ taahhüdüne bağlı fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL cezai şart alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında 5 yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ve eki satış taahhütnamesinin akdedildiği, işbu satış taahhütnamesi uyarınca yıl esasına göre akaryakıt bayilik sözleşmesinin devamı süresince geçerli olmak üzere her yıl için taraflar arasında akdedilen işbu bayilik sözleşmesi ile bağlantılı olan taahhütname kapsamında yapılacak satışlar hususunda yıllık asgari alım taahhüdünün karşılaştırıldığı ve bu yıllık taahhütlerin tutturulmaması halinde cezai şart ödenmesi gerektiğinin öngörüldüğü, davacının bayilik sözleşmesinin 1. yıl döneminde eksik çektiği akaryakıt, ürün miktarı için davalıya 27.12.2013 tarihli ihtarname gönderdiği, akaryakıt bayilik sözleşmelerinde veya sözleşme eki taahhütnamelerde yer alan yıllık asgari alım taahhüdüne uymama halinde öngörülen ceza koşulunun TBK"nın 179/2 maddesindeki ifaya ekli ceza koşulu niteliğinde olduğu, buna göre, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılması ve alacaklı hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça asıl borçla birlikte cezanın ifasınıda isteyebileceğinin düzenlendiğini, alınan raporla tespit edilen bedele göre talep edilen cezai şart miktarının oldukça düşük olduğundan, cezai şart bedelinin tenkisine de takdiren mahal görülmediği, taahhütname doğrultusunda cezai şart alacağına aylık %4 akdi faiz istenmesinin de yasal ve yerinde olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davada söz konusu edilen 2.yıl için ise, taraflar arasındaki alım satım ilişkisinin 06.06.2014 tarihinde sona erdiği, bundan sonra davacının davalıya mal göndermediği, ancak 2.yıl başlangıcı yani 06.06.2013 tarihinden itibaren ilk alımın 07.06.2013 ve devamının 10.06.2013 olduğu ve alımların ihtarname tarihine kadar ve sonrasında devam ettiği, davacının 06.06.2014 devre sonunda davalı yana herhangi bir ihtar göndermediği, ancak mal satışına da devam edilmediği, buna rağmen TBK"nın 179/2 maddesi kapsamında alacaklının 2.yıl için başlayan devrede sözleşmeden doğan edimlerini herhangi bir çekince koymadan ifa etmeye devam ettiği, oysa davacının ceza koşulunu talep edebilmesi için takip eden yılda henüz bayiye mal vermeden önce ceza koşulu ile ilgili ""çekince"" bildirmesi ya da bu konuda bayiye noterden ihtarname göndermesi veya ilk fatura ya da irsaliyeye koyacağı bir açıklama ile bu hususu bildirmesi gerektiği ancak davacının bu bildirimi yapmadığı gerekçesiyle birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin 06.06.2012 tarihinde başlayıp ilk yılın 05.06.2013 tarihinde sona erdiği, ikinci yılın ise 06.06.2013- 05.06.2014 yılı arası olduğu, davacının davalıya gönderdiği 27.12.2013 tarihli ihtarnamede eksik alımların tamamlanmasının ihtar edildiği, dava dilekçesinde ise takvim yılını değil sözleşme yılının esas alındığının görüldüğü, ve her iki davanın da sözleşmenin başlangıcı ve dönemsel sonu nazara alınarak açıldığı, bu kabule göre değerlendirildiğinde; diğer sözleşme dönemi tamamlanmadan ve eksik alım yapılan ilk sözleşme dönemi sonrası makul süre olarak kabul edilebilecek 6 aylık süre içinde ihtarname gönderildiği için asıl davadaki cezai şart talebinin yerinde olduğu, birleşen dosya açısından ise; çekilen ihtarname geçmiş döneme ilişkin edimlerin ifasını talep eder mahiyette olduğu ve ihtarname tarihinde ikinci sözleşme yılı tamamlanmadığı için davalının sözleşmedeki edimlerini ifa etme olanağının ve süresinin bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekilince temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde aşağıda yazılı 49,50 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 13/12/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi