18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10423 Karar No: 2015/12136 Karar Tarihi: 07.09.2015
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/10423 Esas 2015/12136 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava kapsamında, kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş, ancak karar temyiz edilmiştir. Yargıtay, temyiz itirazlarının yerinde olmadığı, ancak dava konusu olan taşınmazın yüzölçümünde ve geometrik şekillerindeki değişiklikler göz önünde bulundurulmadan %20 değer azalışının hesaplanmaması, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davalarda uzun süren bir yargılamadan kaçınılması gerektiği ve hukuki düzenlemelerin getirilmesi gerektiği ile tapu kaydındaki yabancılara satılamaz şerhin dikkate alınmamış olması nedeniyle hüküm tesisi isabetsiz bulunmuştur. Bu bağlamda, 6459 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6. maddesi ve 2942 sayılı Tapu Kanunu'nun 10. maddesi gibi kanun maddeleri de davanın konusunu oluşturmaktadır.
18. Hukuk Dairesi 2015/10423 E. , 2015/12136 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Davaya konu taşınmaz 1200 m² iken 887,27 m² si kamulaştırılmış geriye 312,73 m² kalmıştır. Artan kısmın yüzölçümü ve geometrik şekilleri dikkate alındığında %20 oranında değer azalış meydana geleceğinden bunun bedelinin de tespiti ile kamulaştırma bedeline ilave edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla tespit edilen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiş; kanun koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklediği fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Getirilen bu faiz hükmü her ne kadar maddi hukuka ilişkin olup, aynı Kanunun 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla tespit edilen kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bitiminden karar tarihine kadar faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, 3-Dava konusu taşınmazın, tapu kaydındaki yabancılara satılamaz şerhi ile birlikte davacı adına tesciline ve terkinine karar verilmemesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı tarafa iadesine, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.