Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, müvekkillerinin murisi hakkında abone olmadan tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullandığı belirtilerek davalı tarafından kaçak elektrik tutanağı düzenlendiğini ve kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirdiğini, murisin tutanağa konu yer ile bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek, tahakkuk ettirilen bedelden dolayı müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, davalı kurum görevlilerince davacıların murisinin kaçak elektrik kullandığı belirtilerek tutanak tanzim edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de, kaçak elektrik tutanağının düzenlendiği taşınmazda davacıların murisinin tarımsal sulama yapıp yapmadığı araştırılmadığı gibi tutanak mümzileri de dinlenmemişlerdir. Hal böyle olunca, mahkemece kaçak elektrik tutanağına konu taşınmazın tapu kaydı tapu sicil müdürlüğünden celbedilerek taşınmazın davacıların murisi adına kayıtlı olup olmadığı araştırılmalı, tutanak düzenlenen taşınmazda davacıların murisinin faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunuyor ise faaliyetin hangi tarihten itibaren başladığı ilgili ilçe tarım müdürlüğü, muhtarlık ve diğer kurumlardan sorularak saptanmalı,dava konusu tutanak ile ilgili Kızıltepe Cumhuriyet Başsavacılığı tarafından yapılan soruşturma sonucu verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği tespit edilmeli, kaçak elektrik kullanma fiilinin kim tarafından işlendiği tutanak mümzileri dinlenerek ve zabıta araştırması yapılarak şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.