23. Hukuk Dairesi 2015/78 E. , 2015/7445 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ: Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki aidat alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatife peşin üye statüsünde ortak olarak kaydedildiğini, kooperatifin fazla üyeliklerle ilgili olarak yaptığı çalışma sonrasında dileyenlerin üyelikten ayrılabilecekleri ve üyeliğe devam edecek olanların ise aylık aidat ödeyeceklerinin belirlendiğini, davalının aidat ödemeyeceğini bildirerek üyelikten istifa ettiğini, istifasının 04.08.2006 tarihinde kooperatif yönetimince kabul edildiğini, buna rağmen davalının sanki üyeymiş gibi genel kurullara katıldığını ve hatta kooperatif yöneticiliğine seçildiğini, kooperatif yöneticiliğine seçilene kadar aidat ödemeyen davalının bu tarihten sonra aidat ödemeye başladığını, ödediği miktarın 2.000,00 TL olduğunu, diğer üyelerin ise 30.000,00 TL"ye yakın aidat ödemesinde bulunduklarını, aidatlarını ödemeyen davalının ihracına karar verildiğini, mahkeme kararı ile üyeliğe geri döndüğünü, davalı üyeliğe geri döndükten sonra ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/349 E. sayılı dosyası ile söz konusu A-2 Blok 1 ve 2 no"lu taşınmazların tapularının kendi üzerine tescili için açtığı davanın kabulüne karar verildiğini ileri sürerek, genel kurul kararları uyarınca diğer üyelerin ödedikleri aidatların ve davalının ödemediği aidatların tespit edilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL aidat alacağının ödeme tarihlerinden itibaren ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya konu taşınmazların 21.05.2003 tarih ve 19 sayılı yönetim kurulu kararı ile kendisine verildiğini, başka para talep edilmeden dükkanların anahtar teslimi verileceği karar altına alınarak şartlı ortak olarak kooperatife üye olduğunu ve yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiğini, kooperatife herhangi bir borcu bulunmadığını, ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2012/349 E. sayılı dosyası ile borcunun bulunmadığının tespit edildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kooperatifin 20.05.2001 tarihli genel kurulunda alınan karara istinaden, A2 Bblok zemin kat 19 ve 20 nol"u (eskisi 1 ve 2 nolu) dükkan niteliğindeki bağımsız bölümlerin davacıya satılmasına ve kendisinin kooperatife sabit ve peşin ödemeli ortak yapılmasına karar verildiği, bu karara istinaden yönetim kurulunun 21.05.2003 tarihli kararı ile de anılan taşınmazların toplam 45.000,00-TL"ye davalıya satılmasına ve davalının sabit ve peşin ödemeli ortak yapılmasının kararlaştırıldığı, taşınmaza ilişkin bedellerin davalı tarafından ödendiği, davalının üyeliğinin kesintisiz devam ettiği, 28.06.2009 tarihli genel kurulun 5. maddesi ile, davalıya dükkan satışına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline dair verilen kararın ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/159 E. 2010/75 K. sayılı ilamı ile iptaline hükmedildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davalıdan genel yönetim ve altyapı giderleri haricinde (inşaatın finansmanı için) aidat istenemeyeceği, 30.06.2013 tarihli genel kurulda (7. madde ile) bütün sabit ve peşin ödemeli ortakların normal ortaklığa çevrilmesine karar verildiği ve devam eden maddelerinde de, tüm üyelerden alınacak aidat miktarlarının belirlendiği, davalının sabit ve peşin ödemeli ortak olduğunun ortaya çıkmasına rağmen, davacının ısrarla, davalının üyelik konumunu değiştirmeye çalıştığı ve davalının kazanılmış haklarını da hiçe saydığı, dolayısıyla 30.06.2013 tarihli genel kurulda alınan 7 no"lu kararın davacının kazanılmış haklarını ihlâl ettiğinden ve eşitlik ilkesine de aykırı olduğundan davalı açısından yoklukla malûl sayılması gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.