Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2009/4-14
Karar No: 2009/47

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2009/4-14 Esas 2009/47 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, nafaka artırım davası nedeniyle davalının verdiği cevap dilekçesinde kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini belirterek tazminat istemiş, mahkeme de bu sebeple davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak davalının yasal savunma sınırı içerisinde kaldığı ve hukuka aykırı bir beyanın bulunmadığı kabul edildiğinden, Hukuk Genel Kurulu, önceki kararda direnilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğuna karar vererek, direnme kararının bozulmasına hükmetmiştir.
Kanun maddeleri:
- 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun Madde 429'u
Hukuk Genel Kurulu 2009/4-14 E., 2009/47 K.

Hukuk Genel Kurulu 2009/4-14 E., 2009/47 K.

  • KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
  • MANEVİ TAZMİNAT
  • NAFAKA ARTIRIMI
  • 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 429 ]
  • "İçtihat Metni"

    Taraflar arasındaki “

    “manevi tazminat“

    “ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun Asliye 1.Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 8.3.2007 gün ve 2006/170 E, 2007/74 K. sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 13.3.2008 gün ve 2007/7410 E, 2008/3230 sayılı ilamı ile,

    (...Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.

    Davacı, nafaka artırım davası nedeniyle davalının verdiği cevap dilekçesinde kullandığı ifadelerin savunma sınırını aşarak kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini belirterek tazminat isteminde bulunmuştur.

    Davalı, cevap dilekçesinin içeriğinin doğru olduğunu savunma sınırları kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

    Mahkemece, davacının kişilik hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Dosya kapsamına göre, davacı ile davalının bir süre evli kaldığı, tarafların boşanmaları nedeniyle müşterek çocuklarının velayetinin davacı anneye verildiği ve çocuk lehine nafakaya hükmedildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından birçok kez nafaka artırım davası da açılmıştır.

    07/01/2005 tarihli nafaka artırım davası nedeniyle davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde “

    “Davacı ile 31/08/1992 yılında evlendiğini bu evlilikten Kübra isimli kızının olduğu, davacının annesinin müdahale ederek davacıyı etkilediğini, annesinin etkisinde kalan davacıda kişilik zafiyeti oluştuğunu, psikolojik tedavi gördüğünü bu nedenle evliliği yürütemediğini ayrıca kızı için aylık 223 YTL nafaka ödediğini, kendisinin huzursuz edilmek amacıyla nafakanın 350 YTL"ye çıkarılmak istendiğini, 7. sınıf bir öğrencinin ayda 700 YTL harcamasının imkansız olduğu”

    ” biçiminde savunmada bulunmuştur.

    Davaya konu cevap dilekçesi içeriği, davacıya ait doktor raporu birlikte gözetildiğinde davalının kişilik hakkını ihlal amacıyla yazılı ifade de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalının yasal savunma sınırı içerisinde kaldığı ve hukuka aykırı bir beyanın bulunmadığının kabulü gerekir. Bu nedenle davanın tümden reddi gerekirken yazılı biçimde kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    TEMYİZ EDEN: Davalı vekili

    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

    SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 4.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi